Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 72. gününde. Aynı taleple birçok cezaevinde en az 300 tutuklunan başlattığı eylem ile Hewler, Galler ve Strasbourg’daki süresiz dönüşümsüz açlık grevleri devam ediyor. Tecride Karşı Özgürlük İnisiyatifi, konuya ilişkin DTK’nin Diyarbakır’da bulunan merkez binasında basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Leyla Güven’in sürdürdüğü eylemin kritik eşik sınırını aştığını ve Güven’in hayati risk ile karşı karşıya geldiğini ifade etti. Öztürk, “Leyla Güven, başlattığı açlık grevi eylemi ile devlete, AKP hükümetine seslendiği, çağrıda bulunduğu kadar; ulusal ve uluslararası toplumun vicdanına da seslenmiş, çağrıda bulunmuştur” dedi. Devlet olgusunun evrensel hukuk ve insan hakları beyannamelerini esas alması gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Sayın Öcalan’a karşı uygulanan mutlak tecrit uygulaması, Kürt düşmanlığının, Kürt varlığını inkar etmenin ve tarihsel yok etme zihniyetinin en keskinleşmiş ve derinleştirilmiş stratejik halidir” ifadelerini kullandı.
Tecrit Kürt halkına
Öcalan üzerindeki tecridin Kürt halkına yönelik olduğuna işaret eden Öztürk, “Leyla Güven’in açlık grevi eylemi, bu düşmanlığı ve zulmü yok etmek, halklarımızın ve insanlığın vicdanı, sesi olabilmek içindir. Bilinmelidir ki; bu çığlığa kulaklarını tıkayanlar ve görmezden gelenler, gerçek manada bir insanlık suçu olan bu suça ve yarın yaşanabilecek olası can kayıplarına ve de bunun yaratacağı siyasal ve toplumsal sonuçlara objektif anlamda ortak olmaktadırlar. Demokratik değerleri savunduğunu iddia eden siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, aydınların, hukuk çevrelerinin ve toplumsal vicdanla özdeşleşen bilim insanlarının varlık sebebi, hiç şüphesizdir ki, devletin ya da hükümetin yaptığı yasa dışılıklara, anti-demokratik uygulamalara, halklarımızı birbirine düşman ettirmeyi amaçlayan politikalara ve ortak geleceğimizi karartmaya çalışanlara karşı dik durmak ve ses çıkartmaktır” dedi.
AİHM ve CPT meşrulaştırıyor
Öztürk, şunları söyledi: “Aynı zamanda, kuruluş amaçları ve varlık sebepleri, evrensel insan haklarını ve hukuk ilkelerini gözetmek, adaletsizlikleri ortadan kaldırmak olan AİHM, CPT gibi uluslararası kurumların bütün bu gelişmelere kulaklarını tıkamaları, verdikleri kararlarla adeta Türkiye’deki faşizm uygulamalarına meşruiyet kazandırmaları son derece trajik bir duruma düştüklerinin somut göstergesidir. Yine buradan ilan ediyoruz ki; bu kurumlar gerek mutlak tecrit, gerekse de mutlak tecrit uygulamasını kaldırmak için bedenlerini açlığa yatıranların yaşayabilecekleri her türlü olumsuz sonuçlarından, AKP-MHP faşist ittifakı kadar sorumlu olacaklardır.” AİHM, CPT, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Avrupa insan hakları ve hukuk kurumlarına seslenen Öztürk, şöyle konuştu: “AKP-MHP ittifakının siyasal ve toplumsal sonuçları son derece yıkıcı olan mutlak tecrit uygulaması karşısında Eşbaşkanımız Leyla Güven ve diğer açlık grevi eylemcilerinin çığlığını duymalı ve acil bir biçimde AKP hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmalıdır. AKP hükümetini, bir akıl tutulması olan Kürt düşmanlığından vazgeçmeye, Leyla Güven ve diğer açlık grevi eylemcilerinin taleplerine kulak vererek, Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit uygulamasına son vermeye çağırıyoruz.” “Yarın çok geç olabilir” diyerek kamuoyuna çağrıda bulunan Öztürk, “Bu nedenle, başta halkımız, ayrımsız Kürdistani ve Türkiyeli bütün demokratik siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, aydın, demokrat, yurtsever şahsiyetler olmak üzere, bütün uluslararası toplumu çok acil olarak; halklarımızın ve insanlığın geleceği uğruna bedenini ölüme yatıran Leyla Güven ve diğer açlık grevi eylemcilerinin sesine ses vermeye, taleplerine sahip çıkmaya ve onlarla dayanışmaya çağırıyoruz. İçinden geçtiğimiz sürecin son derece tarihi bir süreç olduğunun farkında ve bilincinde olarak vicdanımızı ve insanlığımızı ayağa kaldırmanın tam vaktidir” diye konuştu.
HABER MERKEZİ