Yüzyıllardır toplulukların, halkların gıda sorununu çözmek devletlerin sorumluluğundaydı. Artık değil. Çünkü önce neoliberal politikalara geçildi, sonra canlıların gıda temin işi uluslararası ticarete konu edildi. Daha sonra gıda temin görevi devletlerden alındı, küresel tarım ve gıda şirketlerine verildi. Bu yüzden gıdanın uluslararası ticareti şimdi savaş kozları arasında.
Ukrayna-Rus Savaşı
Bilindiği üzere Rusya ile Ukrayna önemli tarımsal ürün üreten ülkeler. Ancak bu iki süper tarım üreticisi ülke savaş halinde. Bu savaş hali dünya gıda sorunu ile ilgili kaygıyı büyütüyor. Çünkü tarım serbest piyasa içine alındığından bu yana uygulanan neoliberal politikalar ihracata yönelik üretimi önceledi. Dünya Ticaret Örgütü-DTÖ aracılığıyla ülkelerin kendine yeterliliğini ortadan kaldıracak politikaları dayattı. Bu da gıda teminini ithalata bağladı. Serbest piyasaya geçildiğinden bu yana gıda ithalat ve ihracatı devletler değil şirketler aracılığıyla yapılmakta. Gıdada meydan küresel tarım ve gıda şirketlerinin belirleyiciliğine terk edilmiş durumda. Gıda bu yüzden bütün ülkelerin başköşe sorunları haline geldi. Bu politikalar nedeniyle gıda konusunda ülkelerin tamamı endişeli. En başta da ABD. Ama ABD’nin kaygısı başka. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı yazılı açıklamada, “ABD, Rusya’nın BM aracılığındaki Karadeniz Tahıl Girişimi operasyonlarına katılımını askıya almasından üzüntü duymaktadır. Tüm tarafları bu hayati, hayat kurtaran Girişimin işleyişini sürdürmeye çağırıyoruz. Karadeniz Tahıl Girişimi şimdiden 9 milyon metrik tondan fazla gıdayı taşıdı ve düşük ve orta gelirli ülkeler için kritik öneme sahip fiyatları düşürdü. Başarılı oldu ve devam etmeli” ifadelerini kullandı. İlk bakışta, talep olumlu, gayet insani görünüyor. Ancak madalyonun öbür yüzündeki politikalar, bugün yaşanan gıda krizinin nedeni.
Madalyonun diğer yüzü
Madalyonun diğer yüzü tarımda uygulanan neoliberal politikalar. Bu politikalar ülkeleri yeterli oldukları ürünlerde yeterlikten hızla çıkardı. Bunun için ihracata yönelik üretim modeli silah olarak kullanıldı. İhracat silahı dünya ticaretini canlandırdı, fakat dünya gıda piyasalarında küresel şirketler belirleyici olduğu için onlar palazlandı, halklar yoksullaştı. Ülkeler temel gıda maddelerinde kendine yeterliliği kaybetti. Gıda kontrolü şirketlere geçtikçe kendine yeterlikten çıkan topluluklar gıdaya erişimde zorluklar yaşamaya başladı, dünya gıda kriziyle yüzleşti. ABD’nin Ukrayna-Rus Savaşı tandaslı çırpınışları bu sistemin-gıda krizinin devam etmesi içerikli. Yani neoliberal tarım politikalarının olumsuzluğunu halklar lehine çözecek alternatif arayışlar değil. Rusya ise tarım potansiyeli yüksek olan Ukrayna’nın tarımını kontrolüne alma amaçlı. Bu yolla dünya gıda arzında belirleyici olma arzusu. Yani ABD, Rusya ve Ukrayna’nın yok birbirinden farkları. ABD ve Rusya’nın gıdayı silah olarak görmeleri, Ukrayna’nın tarım ve toprak reformu yapmaması gıda krizini çözümsüzlüğe götürüyor. Evet, kabul edelim; gıda savaşları başladı ve dünyanın merkezine konuşlandı. Bütün ülkeleri sarıp sarmaladı. O nedenle bugünün gıda krizi dünü aratmakta, bu gidişle yarın bugünü aratacak. Biline!