Yargıtay, DTK’nin KCK ile özdeş olduğunu savunarak, eşbaşkanlık görevinde bulunan Selma Irmak’a verilen 7 yıl 6 aylık hapis cezasını hukuka uygun buldu
Yargıtay, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) yasal statüsüne ilişkin Aysel Tuğluk kararından sonra ikinci defa bir karar aldı. Yargıtay 16’ncı Dairesi, 2015-2016’da DTK eşbaşkanlığı görevi, bu sırada yaptığı konuşmalar ve katıldığı gösteriler nedeniyle yerel mahkemenin “Örgüt üyeliği” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay hapis cezası verdiği Selma Irmak kararını yerinde buldu.
Yargıtay, aynı dosya kapsamında, “örgüt propagandası yapmak”tan Irmak’a verilen bir yıl 18 aylık hapis cezasını da onadı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin Irmak’a “örgüt üyesi olmak”tan 7 yıl 6 ay, “örgüt propagandası yapmak”tan verdiği bir yıl 18 aylık hapis cezasının İstinaf Mahkemesi tarafından onanmasıyla dava Yargıtay’a taşındı. Irmak’ın avukatları Reyhan Yalçındağ ve Erhan Ürküt’ün itirazını değerlendiren Yargıtay, yerel mahkemenin kararını hukuki bularak onadı.
Konuşmalar siyasi faaliyet sayılmadı
Yargıtay, aynı dönemde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili olan Irmak’ın yaptığı konuşmalar ve katıldığı eylemleri siyasi parti faaliyetleri kapsamında değerlendirmedi. Kararında, Irmak’ın söz konusu dönemde aynı zamanda milletvekili olduğuna işaret eden Yargıtay, “siyasi partiye üye olma veya bir siyasi partinin çatısı altında faaliyette bulunma, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğünün kapsamında olduğunu” belirterek, Irmak’ın siyasi parti faaliyetini “kötüye kullandığını” savundu.
Kararda, DTK’nin PKK/KONGRA GEL’in 5. Olağan Genel Kurulu sonuç bildirisinde ilan edilen KCK’nin Abdullah Öcalan’ın örgütün amacı doğrultusunda tabana yayılmasını sağlamak amacıyla ortaya koyduğu “Kent Meclisleri, Demokratik Siyaset Akademisi, Demokratik Toplum Kongresi ve Kooperatifler Hareketi” şeklindeki dört ayaklı bir paradigmadan oluştuğuna yer verildi.
Hukuka uygun bulundu
Kararda bu paradigmanın üçüncü ayağı olan DTK’nin, kurucu meclis işlevi gören bir yapılanma olduğu ve Kuzey Kürdistan Parlamentosu/Meclisi olarak nitelendirildiği, örgütünün hedefi olan demokratik özerklik stratejisini hayata geçirmek için KCK/TM parlamento yapısının oluşturulduğu kaydedildi.
Irmak’ın DTK ve milletvekili olması nedeniyle katıldığı eylem ve açıklamanın salt siyasi parti faaliyeti olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı belirtilen onama kararında, temyiz isteği isteğinin yerinde bulunmadığı vurgulandı. Kararda, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olduğu, yerel mahkemenin vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı kaydedildi.
Yargıtay 16. Dairesi verilen hapis cezası kararına itirazı oybirliğiyle reddederek, cezaları onadı.
Avukatlar, bireysel başvuru kapsamında, onama kararına karşı Anayasa Mahkemesinde itirazda bulunacak.
İlk karar Tuğluk için verilmişti
Yargıtay’ın DTK’ya ilişkin verdiği ilk karar DTK eski Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’a ait. Yargıtay 16. Dairesi, Kocaeli F Tipi Cezaevinde tutulan Tuğluk’a DTK faaliyetleri nedeniyle verdiği 10 yıllık hapis cezasını 2 Aralık 2019’da onamıştı.
Anayasa Mahkemesi, avukatların yapacağı bireysel başvuruda ihlal bulmazsa, verilen hapis cezası kesinleşir, DTK ise yasadışı bir oluşum olarak yargı kararıyla kabul edilmiş olacak. DTK’nin yasadışı kabul edilmesiyle üye ve DTK ile ilişkisi bulunan kurum ve kuruluşlar hakkında adli tahkikat başlatılmasının adımı atılmış olacak.
DİYARBAKIR