ÖHD Kadın Komisyonu üyesi Yasemin Soydan, yargının kadınlara yönelik suçlarda uyguladığı cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiğini belirtti
Kadına yönelik şiddet yaşamın her alanında üretilirken, AKP iktidarının yürüttüğü politikalarla daha ileri bir boyut kazandı. Bu politikaların en fazla yansıdığı alanlardan biri de yargı. Mahkemelerde uygulanan “iyi hal” ve “takdir” gibi indirimlerle failler cezasızlıkla ödüllendirilerek, yeni katliamların önü açıldı.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu üyesi avukat Yasemin Soydan, artan şiddet ve kadın katliamlarında iktidarın ve yargının rolüne dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın kadınları aleyhine politikaları
AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana kadınların aleyhine adımlar attığını belirten Soydan, İstanbul sözleşmesinin şiddete karşı kadınların haklarını koruduğunu belirterek, “Kadın haklarını korumak için getirilen bu sözleşmenin feshedilmesine hiçbir mantıklı açıklama yapılamaz. Bu bize sözleşmenin maddelerinin, iktidarın zihniyetine ters geldiğini gösteriyor” dedi.
İktidarın kadın politikalarına 6 Şubat depreminde gündeme gelen ‘kayıp çocuklar’ tartışmalarını hatırlatan Soydan, “Diyanet İşleri Bakanlığı ‘evlatlık ile evlat edinen arasında evlenmenin mümkün olduğuna’ ilişkin bir açıklama yaptı. 2022 tarihinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yaptığı bir açıklamada, cinsel istismar suçlarında ‘küçüğün rızası’ diyerek, yeni bir tartışma başlattı” diye belirtti.
Yargının rolü
Kadınlara dönük ayrıştırıcı tutumun iktidarın politikalarıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Soydan, yargının rolüne değindi.
“Yargı, kadının uğradığı şiddet, yoksun kaldığı özgürlük ve haklar kapsamında bir yorum geliştirmiyor” diyen Soydan, buna karşı kadına yönelik her türlü şiddeti kayıt altına alan ve iktidarın politikalarını teşhir eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) hedef alındığını hatırlattı.
‘Kadın mücadelesi tehlikeli bulunuyor’
Toplumda yaratılmak istenen kadın düşmanlığına karşı bugün birçok kadın hareketinin mücadele yürüttüğünü söyleyen Soydan, bu durumun iktidarda rahatsızlık yarattığını, kadın özgürlüğünü amaçlayan hareketlerin bu nedenle iktidar tarafından kriminalize edilmeye çalışıldığını vurguladı.
Kadın sorununu yaşamın her alanında tartışmaya açılması fikrinin iktidarda aykırılığa yok açtığını belirten Soydan, “İktidar, ‘Ben her alanda yeni düzenlemeler yaparım, yeni genelgeler düzenlerim, sen ise bunu kabul edeceksin, tartışmaya açmak gibi bir şey söz konusu’ değil mesajını veriyor. Bunun önüne kadın platformları ve sivil toplum örgütleri geçiyor. İktidarın, ‘Üzerinde düşünmemen gerekiyor, mutlak şekilde kabul etmen gerekiyor’ şeklinde bir yaklaşımı söz konusu iken, bunu dışlayan kadının mücadelesi ise ‘tehlikeli’ bulunuyor” ifadelerini kullandı.
‘Kadın mücadelesi bitmeyecek’
Soydan, şöyle devam etti: “Biz kadınlar olarak en iyi yönetimi de, en iyi sözleşmeyi de, en iyi hukuku da oluşturabiliriz, anlaşılmayan nokta bu aslında. Kadın için çözülmesi gereken noktalar sadece ev alanıyla sınırlı kalıyor. Kadınlar olarak her alanda söz sahibi olduğumuzu belirtiyoruz. 8 Mart bizim için bu yönüyle bir sembol. Dolayısıyla hepimiz heyecanlıyız, tüm kadınların 8 Mart’ını kutlarken, kadın mücadelesinin hiç bitmeyeceğini belirtmek isterim.”
HABER MERKEZİ