Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında yaşananları protesto eden avukatların yargılandıkları davada savunma yapan Avukat Ercan Kanar, Cizre’de insanlığa karşı suç işlendiğini belirterek, “Yargılanması gerekenler bizler değil, insanlığa karşı suç işleyenlerdir” dedi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde yaşananları protesto etmek amacıyla hukukçular 15 Eylül 2015 tarihinde İstanbul’un Beyoğlu’nda bulunan Tünel Meydanı’nda eylem düzenlenmişti. Eyleme katılan 18 avukat hakkında “Örgüt propagandası yapmak” ve “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak” iddiasıyla açılan davanın 2’nci duruşması görüldü.
‘Bir tarafa gerçekleri diğer tarafa…’
Duruşmada söz alan avukat Ercan Kanar, “Biz avukatlar masanın bir tarafına gerçekleri diğer tarafına kellemizi koyarız” dedi. ”Hukukçu avukatlar savaşa, diktatörlüğe, katliamlara, ırkçılığa, şovenizme, soykırıma karşı çıkar” diyen Kanar, avukatların dünyanın her tarafında insanların eşitliğini savunduğunu vurguladı.
Bu davanın Türkiye hukuk tarihinin yüz karası davalarından biri olduğunu vurgulayan Kanar şöyle devam etti: “İddianameyi hazırlayan savcı iktidarın avukatı gibi hazırlamıştır. Yargıyı bir kılıç olarak kullanan devlet başkanı dahi ‘yargıyı bağımsız yapacağız’ diyerek, yargının bağımlı olduğunu itiraf etti. Coğrafyamızın üstünlerini değil, hukukun üstünlüğünü savunan yargıçlara ihtiyacı var. Cizre’de insanlığa karşı suç işlenmiştir. İnsanlığa karşı ve barışa karşı suç savaş suçundan ağırdır. Bunlar suçların suçudur.”
‘Cizre’de ne oldu’
Kanar, konuşmasının devamında o dönem Cizre’de yaşananlara ilişkin ‘Cizre’de ne oldu’ diye sorarak şöyle devam etti: ”Siviller yaygın, sistematik biçimde infaz edildi. İnsanlar, hayvanlar, evler tarandı. Yasak boyunca su şebekeleri patlatıldı, kolluk kuvvetlerince kapatıldı, su ihtiyacının giderilmesi bilinçli engellendi. Ağır silahlar kullanıldı, trafolar patlatıldı, kolluk tarafından elektrik engellendi. Camilerde ezan okutulması engellendi. Minarelere keskin nişancılar yerleştirildi. Cizre Devlet Hastanesi’ne girişler kolluk tarafından kapatıldı. Acil Servis görevlilerine kolluk, asker açtı. Yaralılar hastaneye gidemeden gözaltına alındı. Eczanelerin açılmaması talimatı verildi. Tüm Cizre halkında psikolojik travma oluştu. Deliller bilinçli karartıldı.”
‘İnsanlığa karşı suç işleyenler yargılanmalı’
Söz konusu ihlallerin demokratik kurumların objektif olarak hazırladığı raporlara yansıtıldığını aktaran Kanar, Birleşmiş Milletler Konseyi’nin de sokağa çıkma yasakları dönemini insanlığa karşı suç olarak değerlendirildiğini söyledi. Kanar şöyle devam etti: “Yargılanması gerekenler biz değil, insanlığa karşı suç işleyenlerdir. Biz orda şiddeti teşvik etmedik demokratik eleştiri hakkımızı kullandık. Bu tür uygulamalara hukukçular karşı çıkmayacak ta kimler karşı çıkacak.”
Savunmaların ardından iddia makamı mütalaasında, atılı eylemin suç oluşturup, oluşturmadığının hukuki ve tayin ve takdirinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle avukatların beraat taleplerinin reddini istedi.
Savunma için ek süre
Mahkeme heyeti ise, avukatların derhal beraat taleplerinin ilk celsede değerlendirildiğini, yeniden değerlendirilmesine yer olmadığına, avukatların savunmalarını yapmaları için süre vererek, duruşmayı 19 Şubat 2019 tarihine erteledi.