Diyarbakır’da 12 yaşındaki çocuğun sistematik olarak cinsel istismara maruz kaldığı raporla tespit edilmesine rağmen sanık, mahkeme tarafından delil yetersizliğinden beraat ettirildi
Diyarbakır’da 2016 yılında henüz 12 yaşında olan çocuk, yakını Ali P. tarafından sistematik cinsel istismara maruz kaldığını belirterek ailesiyle şikayetçi olması üzerine, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada Ali P. hakkında “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “Cebir tehdit veya hile kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Ancak yargılama süreci sonunda “erkeği aklama çabası”nın bir örneği de burada görüldü.
Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından yapılan incelemede istismarın tespit edildiğini belirten mahkeme, istismarın yapıldığı tarihlerin net olmadığını ifade ederek delil yetersizliğinden Ali P.’nin beraatına karar verdi. Mahkemenin geçtiğimiz günlerde açıkladığı gerekçeli kararda, dayısının oğlu Ali P.’nin çocuğa cinsel istismarda bulunduğu belirtilirken, ayrıca çocuğun sistematik bir şekilde istismara maruz kaldığı da yer aldı. Olayın ardından çocuğun apartmanın önünde oturduğu, Ali P. ve ailenin korkusundan eve gitmediği, geceyi dışarıda geçirdiği ve sabah ise karakola giderek şikâyetçi olduğu belirtildi.
Ayrıca kararda, Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca istismarın tespit edildiği ve çocuğun zor kullanılarak “hürriyetinden yoksun bırakıldığı” belirtildi. Deliller ve evraklar göz önüne alınarak çocuğun 12 yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek cezanın 18 yıldan az olmayacağı hatta yarı oranda artırılacağı, kişi fiili işlemek için veya işlediği sırada cebir, tehdit veya hile kullanırsa 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına ve gözaltında geçirdiği sürenin TCK’nin 63. maddesi gereğince cezasından tutuklanmasına karar verilmesi talebi ile kamu davası açıldığı ifade edildi.
Savcılık beraat istedi
Görülen duruşmaların ardından savcılığın esas hakkında mahkemeye sunduğu mütalaada şunlar yer aldı: “Sanığın üzerine atılı çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cebir tehdit veya hile kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından delil yetersizliği ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatına karar verilmesi talep ve mütalaa olunur.”
Ali P. isimli erkek ise yaptığı savunmada, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, seyyar satıcı olduğunu ve beraber çalıştığı 2 kişiyi şahit gösterdi. Avukatı Oktay İrkören de, mütalaaya iştirak ettiklerini ve çocuğun iftira attığını iddia ederek Ali P.’yi aklamaya çalıştı. Müşteki avukatı Erdem Kaya ise, çocuğun beyanlarının açık olduğunu ifade ederek, sanığın cezalandırılmasını talep etti. Çocuğun babası olayı karakolda öğrendiğini belirterek, kızının neden başka bir ismi değil de özellikle Ali P.’nin ismini verdiğini sordu.
Çocuğun annesi de, kızının zaman zaman durgunlaştığını fakat neden durgunlaştığını anlamadığını, bundan dolayı şikâyetçi olduğunu söyledi. Mahkeme kararında, Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nca istismarın tespit edildiği belirtilse de istismarın ne zaman olduğuna dair tarihlerin anlaşılmadığı ve mahkemedeki delillerin yetersiz olduğu kaydedilerek, Ali P.’nin hakkında açılan kamu davalarından ayrı ayrı beraatına karar verdi. Beraat vermekle yetinmeyen mahkeme, sanık Ali P.’nin tazminat isteminde bulunabileceğini de karara ekledi. Çocuğun avukatı, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıyacak.
Şehriban Aslan/Diyarbakır-Jinnews