Sabah gazetesinin gazetemizi hedef gösteren tetikçi haberi konusunda yargı, ‘ilk bakışta suç yok’ dedi.Sabah bu tetikçi haberini yalanlayan bir başka habere imza atarak, bu kez emrin Suriye’den verildiğini iddia etti
Sabah gazetesinin Hatay yangını hakkında gazetemizi hedef gösteren provokatif haberi konusunda avukatlarımızın yaptığı ‘erişimin engellenmesi’ başvurusu, ‘ifade ve basın özgürlüğü’ gerekçeleriyle reddedildi
Avukatlarımızın İmtiyaz Sahibi Rıdvan Turan adına İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne yaptığı başvuru, Turan’ın ikamet adresi gerekçe gösterilerek tamamen usule aykırı şekilde ‘yetkisizlik’ bakımından reddedilirken, Yazı İşleri Müdürümüz İnci Aydın adına 7. Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan başvuru ise “Küçük düşürücü ve kişilik haklarını ihlal edici unsurların ilk anda tespit edilemediği” öne sürülerek reddedildi. Her iki kararda da, ‘kes yapıştır’ yöntemiyle kaydedilen uzun yasa değerlendirmelerinde, “İfade özgürlüğü ve kişilik haklarının ihlali” ile ilgili değerlendirmelere yer verilirken, “İnternet yayınına erişimin engellenmesi tedbirinin amacı basın hürriyeti ile kişilik hakkı arasında gerekli hassas dengenin kurulmasını sağlamak; bireylere haksız olarak zarar veren, onlar hakkında gerçek dışı bilgiler yayan, şeref ve itibarlarını ihlal eden İnternet sitelerinin ilgili yayınlarına ulaşılmasını engelleyerek kişilik haklarına devam etmekte olan ve ilk bakışta anlaşılan müdahaleyi durdurmaktır” ifadeleri kullanıldı. Gazetemize yönelik provokasyon, yasalarda belirtilen bu tanıma uyduğu halde, hakimlik, haberde “ilk bakışta” açıkça görülen gerçeği yok saydı. Hakimlik, “5651 sayılı Kanun’un 9. maddesindeki usulde ortada ilk bakışta ihlal durumunun bulunmadığı hallerde talep başka bir inceleme yapılmaksızın reddedilir” diyerek talebimizi reddetti
Sabah, 12 Ekim’deki sayısında gazetemizin 1 Ekim’deki birinci sayfasına yer vererek, Kaliforniya’daki yangın fotoğrafı ile manşetimizdeki kadın örgütlerinin HDP’ye yönelik tutuklamalara tepkisini ifade eden “Direnmezsek nefes alamayız” sözleri arasında hayali bir ilişki kurarak, Hatay yangınları için ‘talimatın’ gazetemizden verildiğini iddia etmişti. Haberini, bir avukatın tweetinden başka hiçbir somut bilgiye dayandırmayan Sabah, gazetemizi hedef göstermişti.
‘Hakimler korkuyor’
Gazetemizin avukatı Özcan Kılıç, yargının yandaş Sabah gazetesinden yana tutum alarak karar verdiğine dikkat çekti. Verilen karara itiraz edeceklerini ve dava açacaklarını söyleyen Kılıç, “Mahkemeden gazetemizi hedef gösteren haberin siteden kaldırılması için erişim engeli istedik. 2 ayrı mahkemeye başvurduk. Sabah gazetesinin yandaş ya da aidiyedinden kaynaklı olarak 2 hakimde ret etti. Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi nedenlerle reddedildi. Bu çok ilginç. Hakimler, Sabah gazetesine dönük bir karar vermekten korkuyor. Tazminat davası açın diyorlar. Bu çok açık ki başvurulan dosyada hakimler Sabah gazetesine yönelik karar vermekten çekiniyor. Başka yollara gidin bizi uğraştırmayın diyorlar. Hukukun arkasına sığınıp basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü diyerek ret ediyorlar. Hakimler bu kararı verme durumunda başlarına bir şey geleceğini düşünüyorlar. Sürgün edileceğini düşünüyorlar. Bu yargının geldiği içler acısı durumu gösteriyor. Yargının, bir gazete haberini bile siteden çıkaramaması, bu karardan bile korkar hale gelmeleri trajikomik. Verilen karar vahim. Karara itiraz edeceğiz. Dava açacağız” dedi.
Yandaşlara suç özgürlüğü
Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni M. Frehat Çelik, uydurma habere dair, “Türkiye’de mahkemeler iktidar ve yandaşlarının hakaret, saldırı veya tehditlerine maruz kalan muhaliflerin şikayetleri karşısında ne hikmetse birden özgürlükçü kesiliyor. Sabah gazetesinin akıllara ziyan sözde haberinde aslı astarı olmayan akılsızlık oyunlarıyla gazetemizin manşetinden çıkarımlar yapılarak Hatay’daki yangının talimatını verdiğimiz iftirası atıldı. Erişim engeli getirilmesini istediğimiz Sulh ceza hakiminin ise gözleri yaşartacak biçimde birden aklına basın ve ifade özgürlüğü kriterleri geldi. Böylelikle mahkeme, iktidar ve yandaşlarının sırtınız sıvazlayıp suç işlemeye alenen teşvik etti. Yani onlara istedikleri kadar iftira, yalan ve hakaret üretebileceklerinin vizesini verdi. Tabi bir yandan da bizim gibi muhalif gazetelere erişim engelleri, soruşturma veya tutuklama gibi sopaları da her fırsatta gösteriyorlar. Mahkemelerin adil bir yaklaşım sergileyeceği yönündeki beklentilerimiz maalesef kalmadı. Şizofrenik hezeyanlar içinde olan gazeteci ve avukat postuna bürünmüş bu zatlar umarım en kısa sürede tedavi edilir ve toplumun ruh sağlığı ile oynamaları bir an önce engellenir” dedi.
HABER MERKEZİ