6-8 Ekim 2014’te IŞİD’in Kobane’ye saldırıları birçok merkezde protesto edildi. Eylemlerde Antep’te de 5 kişi yaşamını yitirdi. Sadece 11 kişi hakkında dava açıldı. Tüm sanıkların tutuksuz yargılandığı davayı değerlendiren Avukat Erol, yargının gerçek failleri sakladığını söyledi
IŞİD’in 2014 yılında Kobane’ye yönelik giriştiği saldırılarının katliam tehdidine dönüşmesi, dünya genelinde çok sayıda ülkede olduğu gibi Türkiye’nin birçok kentinde protestolara sahne oldu. Polis ve askeri birimlerin bu protestolara dönük silahlı müdahalelerinin yanı sıra Hür Dava Partisi üyeleriyle yaşanan çatışmalar sonucu 46 kişinin hayatını kaybettiği protestolar, sonrasında “6-8 Ekim Kobane Olayları” olarak adlandırıldı. Olayların en yoğun yaşandığı kentlerden biri de Antep oldu. Çoğunlukla yaşadıkları Vatan, Beydilli, Beybahçe, Karayılan, Güzelvadi ve Fırat mahallelerinde protesto için sokağa çıkan Kürtler, polis ve askerlerin yanı sıra ırkçı grupların hedefi oldu. Yaşanan olaylarda Süleyman Balcı (15), Sevgi Alıcı (16), Ömer Uçaker (27), Şahin Dağhan (27) ve Musa Bayram (26) hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Gelişen saldırılar ve ölümlere dair yürütülen soruşturma sonucunda 2014 yılında 11 kişi hakkında dava açıldı. Tüm sanıkların tutuksuz yargılandığı, Antep 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın seyrini mağdur ailelerin avukatlarından Adnan Erol değerlendirdi. Görülen dosyada sanık olarak yargılananların, asıl failleri saklamak amacıyla göstermelik bir şekilde sanık sandalyesine oturtulduğunu söyleyen Av. Erol, Kürt mahallelerine saldıran milliyetçi grupların yaptıklarını örtbas etmeye yönelik bir yargılama yapıldığını ifade etti. Erol, “Basın kurumlarından elde ettiğimiz görüntüleri tek tek inceledik. Görüntülerde polislerin Kürt mahallelerine saldırı esnasında müdahale etmediği de net görülüyor. Görüntülerde ölümlere ait bir an yok ancak elinde sopayla, pompalıyla, keserle yer alan kişilerin ‘cinayet’ suçundan yargılanmaması için bir neden yok. Bu insanlar cinayet suçundan yargılanmak yerine 6136 sayılı ‘Ateşli Silahlar Kanununa Muhalefet’ten yargılandı ve çoğu da beraat aldı. Olayları körükleyen başka mahallelerden gelip Kürt mahallelerine saldıran binlerce insandan 5-10 tanesini göstermelik olarak yargılayıp, beraat verdiler” dedi.
Biri sanık biri müşteki
Soruşturma ve kovuşturma aşamasında hem savcıya hem de mahkeme heyetine söz konusu sanıkların dosyada adı geçen sanıklar olmadığını ve kendilerinden şikâyetçi olmadıklarını ilettiklerini anlatan Erol, fakat yargının aynı mahallede oturup, birbirine komşu olan insanların birini sanık, diğerini ise müşteki yaptığını belirtti. Bu nedenle dosyadaki sanıkların büyük çoğunluğunun beraat alacağını belirten Erol, “Çünkü gerçek sanıklar, bu sanıklar değil” dedi.
‘Ölenlerin faili meçhul’
Dava avukatları olarak, mağdur aileler gibi gerçek faillerin yargılanarak cezalandırılmasını istediklerini belirten Erol, mevcut yargılamadan adalet çıkmayacağının aşikâr olduğunu ifade etti. Erol, “Ölümleri gerçekleştirenlerin mahallelere dışarıdan geldiğini soruşturma aşamasında basın organlarından aldığımız olaylara ait görüntülerle izah ettik. Ancak gelinen netice ne yazık ki Kobani olaylarında ölen insanların faillerinin meçhul olduğudur. Ortaya adalet değil, adaletsizlik çıktı. Çünkü aslında amaçlanan adalet değildi” diye belirtti. Erol gerçek failleri sanık sandalyesine oturtmak için ellerinden geleni yapacaklarını kaydetti.
6-8 Ekim’de ne oldu?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Düştü düşecek” dediği Kobane eylemlerinin üzerinden 3 yıl geçti. O gün Kobane düşmedi, sırasıyla IŞİD işgalindeki Til Hamis, Til Beraq, Şedadê, Hol, Eyn Îsa, Girê Spî, Sirrin, Tişrîn, Minbic, Tabqa ve Rakka düştü… 5 Ekim 2014 IŞİD’in Kobane kent merkezine girmesiyle Kürt kentlerinde milyonlar sokaklara çıktı. Polis şiddeti hiç gecikmedi. Sahaya bu kez başka silahlı gruplar da sürüldü. Hür Dava Partisi sempatizanları ve üyeleri, Hizbullah’ın 1990’larda bölgede yaptıklarını aratmadı. Olayların akabinde 30 Ekim’de toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) hala devam eden savaşın kararını aldı… Tarihe “6-7-8 Ekim Eylemleri” olarak geçen olayların bilançosu da ağırdı. Diyarbakır, Muş, Batman, Antep, Van, Urfa, Siirt, Mardin, Bingöl, İstanbul, İzmir ve Adana’da 50 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre; 36 ilde meydana gelen 2 bin 389 olayda, 48 sivil ve 2 polis yaşamını yitirdi, 438 sivil ve 331 polis yaralandı, 4 bin 291 kişi gözaltına alındı, bunlardan bin 105’i tutuklanarak cezaevine konuldu. 6-8 Ekim 2014’teki eylemlerde yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: “Adana’nın Yüreğir ilçesinde Ahmet Albay, Seyhan ilçesinde Yusuf Güldüren. Batman’da Emre Demir. Bingöl’de Emniyet Müdür Yardımcısı Atıf Şahin ile Başkomiser Hüseyin Hatipoğlu. Diyarbakır’da Mahmut Enez, Turan Yavaş, Riyat Güneş, Mahsum Çoban, Ahmet Dakak, Baver Şeyhanoğulları, Süleyman Kale, Hasan Gökgöz, Cumali Güneş, Yasin Börü, Yusuf Tokar, Mesut Menekşe, Murat Dağ ve Uğur Özbay. Antep’te Musa Bayram, Ömer Uçaker, Süleyman Balcı, Sevgi Alıcı ve Şahin Dağhan. İstanbul’da Mert Değirmenci ve Serdar Arslan. İzmir’de Ekrem Kaçaroğlu. Mardin’in Dargeçit ilçesinde Eshan Akdoğan, Sinan Toprak, Abdulkerim Seyhan, Bilal Gezer, Derik ilçesinde Kerem Karaaslan, Kızıltepe ilçesinde Fehad İbrahim Elduvaric ve Abdullah Muhammed. Muş’ta Hakan Buksur. Siirt’te Davut Nas, Kamil Taş, Mehmet Zakir Çal, Kurtalan ilçesinde Yusuf Çelik, Mehdi Erdoğan ve Necmettin Çelik. Van’da Yunus Aktaş ve Hamdi Caner. Urfa’da Aynur Kudin.
Yargılama yok
Eylemlerde yaşamını yitirenlere ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Ancak aradan geçen 4 yıla rağmen soruşturma kapsamında Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökgüz dışında yaşamını yitiren 44 kişi için hiç kimse yargılanmadı.
Vekiller tutuklandı
Kobane için “Düştü düşecek” diyen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yasin Börü’nün ölümünü HDP aleyhine propagandaya dönüştürerek, yaşananların faturasını HDP’ye kesti. Bunun üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, HDP milletvekilleri Ayhan Bilgen, Meral Danış Beştaş, Altan Tan, Hüda Kaya, Gülser Yıldırım ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri hakkında “Suç işlemeye tahrik” ve “Suç işlemeye azmettirme” iddialarıyla soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında dokunulmazlıkları kaldırılan HDP Eş Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, milletvekilleri Ayhan Bilgen, Meral Danış Beştaş, Altan Tan, Hüda Kaya ve Gülser Yıldırım hakkında dava açıldı. Kobane eylemlerinde yürütülen soruşturmalar ve davalarda Demirtaş, Yüksekdağ ve Yıldırım tutuklu, aylarca tutuklu kalan Bilgen ve Beştaş ile Tan ve Kaya ise tutuksuz yargılanıyor.
ANTEP