Her dönem egemenlerin aklını başından alan İran ve Kürdistan; egemen zihniyete inat ve karşısında duran din, mezhep ve tarikatlar bahçesi gibidir. Bu zengin bahçenin en nadide renklerinden biri de Yaresan tarikatıdır. Mana olarak yol arkadaşı anlamına gelen yar ve hakikat arayışındaki yoldaşlığın felsefi birlikteliğidir Yaresanilik. Yaresan’da kadının güçlü varlığı ve kadın ozanlık geleneği hep ilgimi çekmiştir. Goranice ve Lorice yazılı kelamlar ve ozanların saz eşliğinde söylediği kılamlar insanı yüzyılların büyülü yolculuğuna çıkarır.
Reenkarnasyona yani ruhun bedenden bedene göçüne inanılan Yaresanilikte ilahi özün tecelli etmiş hali Şah Xweşin’i babasız doğuran anne Celale Xanıma Loristani bu geleneğin ilk kadın ozanıdır. Günümüze ulaşan sayılı birkaç beytinde; Şah Xweşin’in babasız doğumuna dair kaygı ve korkularını, bunun için Yaradan’a yakarışını, oğlu büyüyüp hakikati açıkladıktan sonra insanların Şah Xweşin’e inanması ile yaşadığı huzuru anlatmış.
Celale Xanıma Loristani, Hıristiyanlık inancındaki Meryem’in hamile kalması mitolojisine benzer bir şekilde ilahi öz ile hamile kalır. Bu duyulmaya başladığında Loristan’ın ileri gelenlerinden olan babası Mirza Amana, yedi oğluna Celale’yi götürüp öldürmelerini buyurur. Ablasını çok seven küçük kardeş onu kurtarmak için ağabeylerine, öldürmektense ıssız bir yerde bırakmayı önerir.
Biri dışında diğer kardeşler kabul eder. Kabul etmeyen kardeş kararlıdır, Celale’nin ellerini, ayaklarını ve gözlerini bağlar, kılıcını kınından çekip tam indireceği esnada gaipten bir ses “Celale Xanım ak u paktır, karnındaki erkek bebek Yaradan’ın nurundan ve halkının kurtarıcısıdır” der. Korkudan tir tir titreyen kardeş, ablasının ellerini, ayaklarını ve gözlerini açıp af diler. Eve döndüklerinde yaşanılanı babasına aynen anlatır.
Gaipten gelen sesin müjdelediği gibi, Celale Xanım’ın bir oğlu olur. İsmini Şah Xweşin koyar. Kürtçe Xwe-şin; kendi olan, kendi yetişen anlamındadır. Şah Xweşin eğitimini Loristan ve Kirmanşah’ta alır. Otuz iki yaşına geldiğinde kendini Tanrı’nın oğlu olarak tanıtıp hakikatini açıklar. Şah Xweşin’e inanıp, Yaresan tarikatına bağlılık gösteren yol arkadaşları genellikle şiir yazıp, saz çalıp, ozanlık geleneğini icra ederler. Bunlar arasında çok sayıda kadın şair ve ozan vardır; Rihan Xanıma Loristani, Liza Xanım, Xatu Mey Zerd, Daye Xezana Serketi, Fatıme Loreya Gorani… Cemlerde semahlara ruh verir deyişleri, Yaresaniliğin bu ve benzer birçok ritüeli Alevi inanışının ritüellerine benzer.
Ve yine Ömer Hayyam’dan yüz yıl önce yaşamış rubainin babası sayılan ve Hayyam’ın rubailerinde de rubailerinin tadı alınan büyük mutasavvıf ve şair Baba Tahir-i Uryan, Yaresan’ın kutsal metni Serencam’da beş melekten biri kabul edilir.
İyiler öldükten sonra güller açmaz
Açarsa da renk ve koku vermez
Şah Xweşin’in ölümü de doğumu gibi esrarengizdir, “Evvel ve Ahir Yar’dır” der, yoldaşları ile gittiği Gamasib Çayı’nda suya kapılıp kaybolur. Sırdan gelip sırra gider Şah Xweşin.