İktidara yakın medya, bir süredir çocuk istismarı affını normalleştirmeye ilişkin haberler servis ediyor. Kadın gazeteciler, bunun kadın eksenli yayınlara ağırlık verilerek, bertaraf edilebileceğini söyledi
AKP-MHP iktidarı, koronavirüs salgınını fırsat bilerek Meclis’ten geçirdiği İnfaz Yasası’na koymak istediği, ancak gelen tepkiler üzerine vazgeçtiği erken yaşta evlilikler nedeniyle cinsel istismar suçu işleyenlere af düzenlemesini gündeminden çıkarmadı. AKP’li vekiller Meclis açılır açılmaz tasarıyı gündemleştireceklerine ilişkin açıklamalar yapıyor. AKP medyası da bunu “müjde” olarak servis ediyor. Kadın örgütlerinin tepki gösterdiği ve izin vermeyecekleri düzenlemeye ilişkin, kadın gazeteciler medyanın yaklaşımını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Semra Turan’a değerlendirdi.
‘Algı ile ülke yönetiliyor’
Türkiye’de iktidarın savaş politikalarını meşrulaştıran her türlü şiddete, ırkçılığa, ayrımcılığa zemin sunan yandaş bir medyanın olduğunu söyleyen Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney, “Biat etmenin de ötesinde tamamen bir iktidar medyası var. Çocuk istismarını meşrulaştıran pedofili profesörlerle, sapık dekanlarla, tetikçi gazetecilerle, homofobik Diyanet ile algı oluşturularak ülke yönetiliyor” dedi.
Topluma ayar
Mevcut medyanın dilinin her daim tartışmalı olduğunu belirten Güney, “Fakat hiçbir dönem bu kadar seviyesizleşmemişti. Özsavunmasını kullanarak hayatına kast eden erkeği öldürmek zorunda kalan kadını ‘cani’ olarak anan medya, kadını katleden erkeği ‘cinnet geçiren koca’ olarak tanımlayarak ölümünden kadını sorumlu tutuyor. Böyle bir haberle kadına iktidarın yöneticileri tarafından ‘kocana biat et rahat et’ söylemi hatırlatılarak, başına gelebilecekler gösteriliyor. Yine erken evlilikleri gözü yaşlı eşle romantikleştirirken tecavüzü, çocuk istismarını meşrulaştırıyor. Özelde kadına, genelde topluma ufacık bir itirazda başına gelebilecekler hatırlatılarak, medya eliyle tehdit ediliyor” diye konuştu. Güney, buna karşı alternatif medyadaki itirazların büyümesi gerektiğini vurguladı. Güney, kadın eksenli yayınlara ağırlık verilerek, iktidarın medya eliyle hayata geçirmek istediği politikaların bertaraf edilebileceğini söyledi.
Medya kullanılıyor
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu üyesi Gülfem Karataş ise tarihin her döneminde medyanın propaganda aracı olarak kullanıldığını vurgulayarak, iktidara gelenlerin ilk olarak medyayı ele geçirmeye çalıştığına dikkat çekti. AKP iktidarının da pek farksız olmadığını söyleyen Karataş, medyanın tektipleşmesine rağmen mesleğin ayaklar altına alınmasına izin vermeyen medya kurumları ve gazetecilerin de olduğunu belirtti. İktidarın yasalaştırmak istediklerini medya üzerinden gündeme getirmeye çalıştığına işaret eden Karataş, “Bu nabız yoklama yöntemini tüm iktidarlar uyguluyor. Her konuda anket gibi, oylama gibi bir yöntem sunamayacağı için ve bu yöntemlerle aslında istediği sonuca ulaşamayacağı için medya kullanılıyor. İcraatlar duyuruluyor eğer ki tepki çoğunlukta değilse uygulamaya sokuluyor” dedi. Haberlerin veriliş diline ilişkin de konuşan Karataş, şöyle dedi: “Sizin haberi nasıl verdiğiniz, kullandığınız kelimeler, bağlamlar o haberin amacını belirliyor. Kadının ya da çocuğun birey olduğunu yok sayıp ‘aile’yi kutsallaştırırsan, kadının gece nerede saat kaçta olduğunu belirtip tecavüzü, şiddeti meşrulaştırırsan o zaman şiddeti, istismarın artmasında senin de ellerin kirli. Bunun yanı sıra uygulamalarının yetersizliğini vurgularsan, şiddete maruz kalmış kişilerin sesi olursan, işte o zaman gazeteciliği etik kurallar çerçevesinde yapmış olursun.”
İSTANBUL