Türkiye’de oluşan tecrit sisteminin barışın önündeki en büyük engel olduğunu belirten ÖHD’li Ferdi Yamar, ‘Barıştan söz ediyorsak öncelikle Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor,’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Beyoğlu’nda “Savaşa karşı barışı ve özgürlüğü savunuyoruz” başlıklı panel düzenledi. DEM Parti il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra Barış Anneleri ve birçok yurttaşın katıldığı panelin gerçekleştiği salona “Savaşa karşı barış ve özgürlüğü savunuyoruz” pankartı asıldı.
Etkinliğin moderatörlüğünü DEM Parti Şişli İlçe Eşbaşkanı Aslı Varol yaptı. Panelist olarak DEM Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça, Yazar Gülayşe Koçak ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatı Ferdi Yamar yer aldı.
İlk olarak söz alan Akça, “Bu ülkede adaletsiz koşullarda kalan halklar olarak savaştan bir medet bulunmayacağını her seferinde söylüyoruz. Dünyadaki savaş atmosferi artık bu dünyaya ciddi zararlar vermektedir. Dünyanın hemen hemen her yerinde savaş var. Tüm bunların yanında bir de kimsenin konuşmadığı Kürt meselesi var. Türkiye sözde Filistin için barışçıl rol oynamak istiyor. Bu kadar barış tutkunu olan bir Türkiye neden kendi ülkesinde barış sağlamıyor. Abdullah Öcalan, savunmasının bir cildinde ‘barışı inşa etmek için öz savunma gereklidir’ diyordu. Bizim de savaşa karşı öz savunmamızı geliştirmemiz ve kendimizi savunmamız gerek” şeklinde konuştu.
‘Barışın önündeki en büyük engel ırkçılıktır’
Yazar Gülayşe Koçak da barışın önündeki en büyük engelin milliyetçilik ve ırkçılık olduğunu ifade etti. Koçak, barışın anlam ve önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: “İnsanları birbirinden ayırırsan barışın temelini asla atamazsın. Bizleri barıştan uzaklaştıranları ve ötekileştirenleri reddetmemiz gerekiyor. Şiddeti ve nefreti bizlere aşılamaya çalışanlara karşı barışçıl tavır almamız gerekiyor. Milliyetçilik ve ırkçılığı reddediyoruz. Çünkü milliyetçilik barış karşıtıdır. İnsanları dışlamak yerine empati kurmak ve anlamak ciddi bir önem taşıyor. Yani barışın sağlanması için her iki tarafın birbirini dinlemesi gerekiyor.”
‘Temel odak abdullah öcalan’dır’
Avukat Ferdi Yamar ise barış için asıl temel odağın Abdullah Öcalan olduğunu vurguladı. Yamar, “Türkiye’de oluşan tecrit sisteminin barışın önünde en büyük engel olduğunu net bir şekilde görüyoruz. İmralı tecrit sistemi Türkiye’deki hukukun göstergedir. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit barışın önündeki en büyük engellerden biridir. Tecridin ana temasına inecek olursak Lozan anlaşmasına kadar inebiliriz. Lozan’da yok sayılan Kürtler varlığını her yerde gösterdiler. Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına bir gözdağı verilmek istendi. Tecrit sadece İmralı’da yok. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana tecrit sistemi var. Kürde geçmişten bugüne yapılan tüm zulümler aslında tecridin ta kendisidir. Barıştan söz ediyorsak öncelikle Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Barışta ısrar, insan olmakta ısrardır. Aynı zamanda barış sadece Kürt halkının sorunu değildir” ifadelerini kullandı.
Panel, konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle son buldu.
İSTANBUL