‘Zeytin Dalı’ isminin hikmeti belli oldu! İklim değişikliğinden ötürü dünya zeytinyağı üretimi dibe vururken, çetelerle birlikte Efrîn zeytinlerine çöken Türkiye hırsızlık malıyla ihracat rekorları kırıyor
İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı sıcaklar, dünya zeytin üretimine özellikle bu yıl büyük darbe vurdu. Dünya zeytin tüketiminin yaklaşık yarısını karşılayan İspanya’da üretim yarı yarıya düştü. Zeytin üretiminde söz sahibi İtalya, Portekiz ve Yunanistan’da da ortalama yüzde 40-50 arasında düşüş oldu. Avrupa Komisyonu’nun temmuzda açıkladığı verilere göre, Avrupa’da zeytinyağı üretiminin 2022-23’te bir önceki yıla kıyasla yüzde 40 düşmesi öngörülüyor. Dünyadaki üretimin yaklaşık yarısını yapan İspanya’da yüzde 56, Yunanistan’da yüzde 47, Portekiz’de 39, Tunus’ta yüzde 25 düşüş oldu.
Türkiye ‘mucize’ yaratıyor!
Artı Gerçek’in haberine göre, Aşırı sıcak hava ve kuraklık Türkiye’de de etkili olmasına ve zeytinde ‘yok yılı’ olmasına rağmen zeytin ve zeytinyağı üretimindeki büyük artış dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de zeytin üretimi 2021 yılında yaklaşık 1 milyon 739 bin ton iken geçen yıl yüzde 71 artışla 2 milyon 977 bin tona ulaştı. Sofralık zeytin üretimi 2021’de yaklaşık 556 bin ton iken 2022’de yüzde 32 artışla 736 bin tona, zeytinyağı üretimi de aynı dönemler itibarıyla yüzde 79 artışla 236 bin tondan 422 bin tona yükseldi. Türkiye, bu rakamlarla sofralık zeytin üretiminde dünya genelinde ilk sıraya yükselirken, zeytinyağı üretiminde de İspanya’nın ardından ikinci sıraya yerleşti.
Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göreyse, Kasım 2022-Temmuz 2023 arasında Türkiye’nin toplam zeytinyağı ihracatı bir önceki sezonun aynı dönemine göre yüzde 240 artarak 136 bin 500 ton oldu. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi verilerine göre, ihracatın yüzde 75’i (100 bin ton) dökme zeytinyağı, yüzde 25’i ise şişelenmiş şekilde gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık’ın verdiği bilgilere göre, Türkiye tarihinde ilk defa zeytinyağı ihracatında 1 milyar dolar hedefine doğru gidiyor.
Büyük soygun gerçekleşiyor
Türkiye, Ocak 2018’de kontrolü altındaki El-Kaide’ci ve DAİŞ artığı çetelerle birlikte 20 milyondan fazla zeytin ağacı olan Efrîn’e ‘Zeytin Dalı’ adını verdiği bir askeri harekât düzenlemişti. Efrîn’i ele geçirmesinden sonra 2018’de 270 bin ton zeytin hasadı yapılırken, yüzde 80’i zeytinyağı üretimi için fabrikalara gönderildi. Tahmini rakamlara göre 50 bin ton olan zeytinyağı Türkiye’ye taşındı ve piyasalaştı. Binlerce zeytin ağacını kesen çeteler aynı zamanda halkın zeytinliklerine ve zeytin ezimi yapılan işletmelere el koyarak zeytinyağını Türkiye’ye taşırlarken, Türkiye’nin çetelere verdiği yağma desteği açıkça izleniyordu. Halen bölgede zeytin üretimi yapma şansına sahip çiftçiler, ürünlerini çetelerce belirlenen yağmacı aracılara düşük fiyata satmak zorunda bırakılıyor. Bu aracılar ve tüccarların çoğunun Arap, bir kısmının ise Türkiyeli olduğu belirtiliyor.
Haraç ve gasp
Diğer taraftan, Türkiye’nin atadığı çete liderlerinden oluşan ‘Efrîn Konseyi’ tarımsal üretimden yüzde 15 vergi almakta. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) araştırmalarına göre Sultan Murat Tugayları, Şerran’da toplanan zeytinlerin yüzde 30’u kendilerine verilmediği takdirde üreticilerin tarlalara gitmelerine izin vermiyor. Hamza Tümeni ise Karzihal ve Alaka’da zeytinleri toplayıp sattı ya da toplanmış ürünlere el koydu. Benzer suçu Sultan Süleyman Şah Tugayı da Kahira köyünde yaptı.
Büyük bir gaspa uğrayan çiftçilere ait 295 zeytin sıkma işletmesinin 109’unu çeteler sökerek bölgeden taşırken 60 kadar işletmedeki makinelerin akıbeti ise bilinmiyor. Silahlı çeteler 8 bin ton üretim kapasitesine sahip 44 sabun ve prina (zeytin küspesi) fabrikasından 17’sini yağmaladı, değirmenleri ve makineleri alıp götürdü. SOHR’a göre Efrîn’de silahlı çetelerin keserek katlettikleri zeytin ağaçları dışında kalan zeytinliklerin yüzde 75’ine el koydu ve bir kısmını da başkalarına kiraladı.
İtiraflar üst üste geliyor
Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, 2021 yılından geçen sezona devredilen 30 bin tonu aşkın zeytinyağıyla birlikte stokun 450 bin tonu bulduğunu söyledi. Tan, konuya ilişkin yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin kişi başına yıllık tüketiminin 2 kilogramı geçmediğini, bunun da 155 bin ton stok devredileceği anlamına geldiğini vurgulayarak, “Efrîn’den gelen yağ da eklenince 180 bin ton civarında gelecek yıla stok devretmemiz öngörülüyor. Geçen yıl ülkemiz 422 bin ton zeytinyağı üretimi yapmıştı, bu yıl rakamın yüzde 40’ını bile üretsek, bir önceki sezondan devirle beraber 380 bin ton yağ stoku oluşur. Biz önümüzdeki sezon, hem iç hem de dış pazara yetecek kadar rekor üretimle piyasada yer alacağız” dedi.
Açık sözlü bir bakan
2018’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken bu konudaki eleştirileri yanıtlayan dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Biz hükümet olarak PKK’nın eline gelir geçsin istemiyoruz. Efrîn’de biz gelirlerin bir şekilde bize geçmesini istiyoruz, bu hâkimiyetimiz olan bölgede. O sebeple tarım kredi kooperatiflerine 5 bin tonluk bir görev yazılmıştır ve bu görev için kapılar açıldı ve şu ana kadar giren 600 ton ürün var” demişti. Türkiye, tek taraflı bir karar ile 8 Kasım 2018’de Efrîn’in Cinderes bölgesinde, ‘Zeytin Dalı Sınır Kapısı’ açmış ve yağmalanan, el konulan tarım ürünlerinin sevkiyatı bu kapıdan yapılmaya başlanmıştı.
ÖSO’ya ganimet aktarımı
2018’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken muhalefet adına konuşan CHP’li Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, devletin tarım kredi kooperatifleri vasıtasıyla, yurt dışına satma kaydıyla, Efrîn’den 50 bin ton zeytinyağı getirdiği bilgisine ulaştıklarını açıklamıştı. Bakırlıoğlu, bakan Pakdemirli’ye, “İhraç kaydıyla gelen bu zeytinyağının iç piyasaya sürüldüğü iddiaları ortada dolaşmakta. Hatta Efrîn’den zeytinyağının yanında zeytinin de getirileceği konuşuluyor. Buna da göz yumacak mısınız? Efrîn’den gelen zeytinyağından devletin geliri ne kadardır? Bu gelirden Özgür Suriye Ordusu’na ganimet alındığı bilgileri doğru mudur?” sorularını yöneltmişti.
Avrupa’da gündem olmuştu
İsviçre’de Muhafazakâr Demokrat Partili milletvekili Bernhard Guhl da, Efrîn’den Türkiye’ye getirilen zeytinin işlenerek Avrupa Birliği (AB) ülkelerine satılmasını parlamento gündemine taşımıştı. Guhl, Efrîn’deki zeytinliklerin yağmalandığını, Türkiye’ye getirilen zeytinin işlenerek, Suriye’de iç savaşında yer alan militanlara mali destek sağlandığını söylemişti.
O dönem Avrupa basını, Türkiye’nin Efrîn’deki zeytini bölgedeki tesislerde işleyerek elde ettiği zeytinyağını Türkiye’ye taşıdığını, burada Türk ürünü olarak etiketledikten sonra bazı aracı şirketleri kullanarak ihraç ettiğini yazmıştı. Hükümete yakın kimi gazetelerde de, zeytinlikleriyle ünlü Efrîn’de zeytinlerinin işlenmesi ve gelir getirmesi için tesisler oluşturulduğu, geniş alanda zeytin, sabun, zeytinyağı üretimi yapıldığı aktarılmıştı.
HABER MERKEZİ