Günlerdir dile getirilen ‘işsizlik fonundan kaynak aktarımı’ iddiasını Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın doğruladı. İktisatçılar emekçinin alınterinden kesilerek oluşturulan fonun yağma yeri olmadığını söylüyor
Öteden beri siyasi iktidarın yandaş projelere kaynak aktarmak için emekçilerden yapılan kesintilerle yaratılan ‘işsizlik fonu’nu kullandığı iddiaları, dün resmi ağızdan doğrulandı. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 3 kamu bankasına İşsizlik Fonu’ndan 11 milyar TL aktarılmasını “kamu kaynaklarının daha etkin kullanılması” şeklinde tanımladı. Kalın dün kabine toplantısının ardından gazetecilerin üç kamu bankasına İşsizlik Sigortası Fonu’ndan 11 milyar lira aktarılmasına yönelik soruya şöyle yanıt verdi: “Kamu fonları devletin içerisinde zaman zaman farklı yerlerde kullanılmıştır. Geçmişte de bu oldu. Özal döneminden beri bu tür uygulamalar yapılmıştır, AK Parti dönemlerinde de yapılmıştır. Geçen sene de buna benzer birtakım kaydırmalar yapılmıştır.”
Erdoğan’a aktarım
Öte yandan, iktisatçılar, fondaki paranın Halkbankası’na aktarılmasının aslında Varlık Fonu’na aktarılması demek olduğunu belirterek, Varlık Fonu Başkanı’nın Erdoğan, Başkan Yardımcısı’nın da Albayrak olduğunu, aynı zamanda Fon’un Sayıştay denetimi dışında olduğunu hatırlatıyorlar. Ayrıca iktisatçılar ve hukukçular fonun işçilere özgü bir amacının olduğunu ve amaçdışı kullanılamayacağını ifade ederek, işsizliğin artma olasılığını hatırlatarak, “o zaman Fon, nasıl hizmet verecek?” diyev soruyorlar. Ekonomist Özlem Albayrak ise konuyla ilgili olarak “İşsizlik Sigortası Fonu kamu kaynağı değil. Devlet o fonu en iyi şekilde yönetmekle yükümlü sadece. O yüzden fonun nerelere nasıl yatırım yapabileceği kısıtlanmış durumda. İktidara gelenler kafalarına göre kullanmasınlar diye” yorumunu yaptı. Bilkent Üniversitesi’nden Profesör Refet Gürkaynak, “İşsizlik Fonu sadece devlet tahvili alabiliyor, kamu bankalarının kağıtlarını almasına izin yok. Bu paranın kamu bankalarının çıkardığı kağıtlara gitmesi için ya kanun açıkça çiğnenmiş ya da bir hülle mekanizması kurulmuş olmalı” dedi.
Sayıştay: 51 milyar kayıp
Sayıştay 2017 Yılı Mali Denetim Raporu’nda, İşsizlik Fonu’nun gelirgider kayıtlarında uyumsuzluk tespit etmişti. Gelir-gider modülü ile muhasebe kayıtlarında birbirinden farklı olduğu belirtilen denetim raporunda, gelir-gider modülünde “ödeme” tablosunda 51 milyar 640 milyon 163 bin 370 lira 80 kuruş TL tutarında ilave bir tahsilat bulunduğu, bu hatalı tahsilat kaydına ilişkin tutarın muhasebe kayıtlarına yansımadığı belirtilmişti.
Maliye: Haberimiz yok!
Bu arada, Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Vakıfbank, Halkbank ve Eximbank’ın elindeki yaklaşık 11 milyar TL tutarındaki tahvillerin İşsizlik Fonu tarafından satın alınması konusunda “bilgisi olmadığı” yönünde bir açıklama yapmasına dikkat çekti. Gürses, Bütçe Komisyonu’nda bulunan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Bülent Aksu’nun konuyla ilgili şu cevabı verdiğini aktardı: “Bu bahsedilen işlem Hazine ve Maliye Bakanlığının bilgisi dâhilinde yapılan bir işlem değildir. İki kurum kendi inisiyatifleriyle bu işlemleri yapmıştır.”
Oluç: Nereye gitti bu para?
HDP’li Saruhan Oluç, İşsizlik Fonu’ndan kamu bankalarına sermaye akışı yapıldığı yönündeki iddiaları Meclise taşıdı. Oluç, “İşsizlik Sigortası Fonu’nun elinde tuttuğu Hazine tahvillerinin sermaye aktarımında kullanıldığı iddiası doğru mudur” dedi.
Nasıl yapılıyor?
Ekonomist Uğur Gürses, önceki gün bu kaynak aktarımının hileli bir yoldan yapıldığını açıklamış, 21, 24 ve 26 Eylül tarihlerinde vadeleri 2023 ile 2027 arasında olan toplam 11 milyar TL’lik uzun vadeli tahvilin yüzde 9- 10’luk piyasa dışı düşük faizlerle yapıldığını, işsizlik Fonu’nun parasının “yan yol” açılarak ve halktan gizlenerek kamu bankalarına sermaye haline getirildiğini açıklamıştı.
İSTANBUL