Mersin’de yağışlardan kaynaklı seraların yüzde 70’inin sular altında kaldığına dikkat çeken Üretici Derneği Başkanı Tansel İzgi, “Bu yağışlar ile bu seraların yüzde 70’ini bitirdi. Biten yüzde yetmişlik kısım artık ekimin olamayacağını artık ürünün vermeyeceği boyutlara getirdi” dedi.
Mersin’de günlerdir etkili olan yağışlar bir yandan hayatı olumsuz etkilerken bir yandan da örtü altı üreticileri (sera) vurdu. Sağanak yağışın uzun sürmesinden kaynaklı kentteki seraların yüzde 70’ini su bastı. Son yıllarda ekonomik krizden kaynaklı banka ve tefecilerden aldıkları borçlardan nefes almayan çiftçiler, aşırı yağışlardan kaynaklı belleri iyice büküldü. Mezopotamya Ajansı’ndan Ergin Çağlar’a sıkıntılarını anlatan Akdeniz Örtü Altı Üreticileri Derneği Başkanı Tansel İzgi, hükümetin çiftçileri kaderine terk ettiğini söyledi.
‘Fideler tabiri caizse telef oldular’
Son iki ay çerisinde iki kez sel felaketi yaşadıklarını ve adeta sulara gömüldüklerini dile getiren İzgi, “45 gündür sürekli yağmur yağıyor. 20 gün önce çok fazla yağan yağmurdan dolayı sel yaşandı. En sonda geçen hafta bu durumu yaşadık ve hala yağışlar devam ediyor. Bu yağışlardan kaynaklı ekili arazilere sular girdi tahliye kanalları doldu. Bu kanallar suları taşıyamadı. Aşırı yağmurdan kaynaklı da seralara aşırı sular girdi ve böylelikle de ekilen ürünlerin kökleri yandı. Fideler tabiri caizse telef oldular. Akdeniz’de yaklaşık 80 bin dönüm sera arazisi var. Bunun büyük bir bölümünü de Kazanlı’da bulunan seralar oluşturuyor. Bu yağışlar ile bu seraların yüzde 70’ini bitirdi. Kalan ürünlerde de gecikme olacağı kesindir. Biten yüzde yetmişlik kısım artık ekimin olamayacağını artık ürünün vermeyeceği boyutlara getirdi. Yani öldürdü” diyerek durumu özetledi. Seralarda daha çok sebze üretiminin olduğunu sözlerine ekleyen İzgi, bunun nedeninin de meyvenin sebzeye oranla köklerinin daha fazla güçlü olduğunu söyledi. Çiftçinin yıllarca borç harçla ayakta kalmaya çalıştığını hatırlatan İzgi, yaşanan sel felaketi ile artık çiftçinin belini düzeltemeyeceğine vurguladı.
‘Birçok kişi bu işi bıraktı’
Çiftçilerin korunmasız olduğunu ve kaderine terk edildiğini vurgulayan İzgi, “Çiftçilerin durumu sürekli böyle ufak bir afet yaşadı mı büyük zararlar görür. Hükümetin de çiftçiye desteği çok az oldu, hatta hiç olmadı diyebilirim. Üreten bir çiftçi bu yıl ürün kaybından dolayı bir buçuk ay hasadını bile toplayamayacak duruma geldi. Anlayacağınız bu çiftçiler tekrar ürün yetiştirmek için tekrar bankaların yolu tutacak. Yine borç harç içine düşecek hatta faizciye düşecekler. Zaten Kazanlı’da üç beş sayılı çiftçi kaldı. Normal şartlarda da zaten çiftçi kendisini ayakta tutamıyordu. Akdeniz’de bulunan birçok çiftçi bu işi bırakmıştı. Çiftçinin kaderidir bu her sene bir afetle karşılaşıyor. Sürekli çiftçiye destek verileceği söyleniyor ama hiçbir destekte verilmeyecek derecededir. Bugün birçok arazi boş. Bu işle ilgilenen çiftçilerin yüzde 40’ı bıraktı. Zaten kriz ile uğraşıyordu bu da cabası oldu. Çiftçi hepten öldü” diye belirtti.
‘Pazara etkisi olacak’
Sel felaketinin pazara da etkisinin olacağını hatırlatan İlgiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yağışlardan sonra azalan ürünlerden kaynaklı birçok ürün pazara pahalı bir şekilde giriş yapacak. Ürünler pahalı olacak. Ürünlerdeki tonaj çok düşeceği için az talep ilişkisi ile ürünler artacak. Elbette ürün olacaktır ama düşünün bir üreticinin ürettiği ürünün yüzde sekseni sular altında kalmış ve piyasaya sürülen yüzde 20’lik ürün ise ne kadar olabilir. Yaşananlar iç açıcı bir durum değildir.”