Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye’de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu bildirdi. Yerli-milli söylemleri ile madenlere sınırsız özgürlük sağlayan yasa ise Meclis’ten geçti
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi aşmanın bir yolu olarak görülen ve doğa yağmasına yol açacak olan maden ve enerji gibi sermaye talanı sonrası Türkiye’nin asla eski Türkiye olmayacağı iyi biliniyor. Türkiye coğrafyasının yüzde 60’lık bir bölümü için ruhsatlar hazırlandığı ve lisanslandığı bilinmekte. Bu hazırlıkların pratiğe dönüştüğü dönem yaşanırken yeni çıkarılan yasa ve bazı gelişmeler dikkat çekiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde, “Yabancı yatırımcıların ülkemizde maden ruhsatı alabilmesi için Türk Ticaret Kanu’na göre kurdukları şirket var mıdır? Türk yatırımcılara ait şirketlerin ortakları var mıdır? Maden sahalarının ruhsatlarının ihale edilmesi süreçlerinde koşullara uygun yabancı yatırımcı girişi olmuş mudur? Kaç ihale ile maden sahası almışlardır? Ülkemizde yabancı yatırımcılarla ortak devam eden maden alanlarında çalışma amaçlı proje sayısı kaçtır?” şeklindeki sorulara yanıt istedi.
Dönmez’in yanıtı şaşırttı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez önergeye verdiği yanıtta, Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş, mevcut durum itibarıyla yürürlükte olan 118 farklı yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu belirtti. Bakan Dönmez, “Mevcut durum itibarıyla yürürlükte olan maden ruhsat sahalarından 206 adet ruhsat, Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş yabancı yatırımcı şirketler tarafından ihale yolu ile alınmıştır. Yabancı yatırımcı şirketler tarafından ihalesi kazanılan 14 adet saha için ise işletme projesi verilmiş olup işlemleri devam etmektedir” dedi.
Yasalar yabancılar için mi?
Verilen yanıtı değerlendiren CHP’li Ömer Fethi Gürer, AKP hükümetleri döneminde 14 kez değişen maden kanunun dün TBMM’de kabul edilen maden kanunu ile 15. kez değişmiş olduğunu kaydetti. Getirilen yeni düzenlemelerin farklı riskleri de içerdiğini ifade eden Gürer, “Yasa eklemelerle ciddi değişime uğradı. Haklı olarak bu değişiklik talepleri nereden kaynaklanıyor sorusu gündeme geliyor. Yabancı şirketlerin doğrudan ve dolaylı olarak sektörde varlığı, onların isteklerine göre şekillendirilen düzenlemeler yapılıyor kaygısını artırıyor. İş güvenliği ve işçi lehine düzenlemeler içermeezken, işleticilere avantaj sağlaması dikkat çekiyor” dedi.
Londra’da ne sözler verildi?
Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Aytuğ Göksu yaptığı bir açıklamada, “İngiltere tarafından yapılan önemli doğrudan yatırım işlemlerinin gıda, ticaret, gayrimenkul, kimya ve ‘madencilik’ gibi sektörler kanalıyla gerçekleşmesi, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin derinliği ve çeşitliliğinin altını çizmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın İngiltere’yi ziyaretinde Londra’da 3 gün kalması dikkat çekmişti. Dış borçların ödenebilmesi ve vadesi gelmiş borçların ertelenebilmesi için uluslararası fonlarla görüşmeler yapmış ancak boş döndüğü basına yansımıştı. Ardından eski Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya da Londra’da uzun süre kalmış ve bazı anlaşmalara imza atmışlardı. Londra’da ne tür sözler verildi bilinmiyor ancak bazı veriler ipuçları barındırıyor. Londra’daki görüşmelerle parelel Türkiye’de maden havzalarının bütünleşik kullanımı (maden olduğu belirlenen vadiler ‘Maden Bölgesi’ olarak belirlendi) gibi bir takım adımlar hızla atılmaya başlandı. 45. maddeyi geri çekerek sorunsuz biçimde son yasa değişikliği yapıldı. Bu değişiklikler Milletvekili Gürer’e verilen yanıtta gizli!
EKOLOJİ SERVİSİ