Artan mazot, gübre ve ilaç girdilerinden kaynaklı üretim yapamaz hale gelen Halfeti’deki fıstık üreticileri yılda 7-8 defa tarlalarını sürerken, bu yıl mazot pahalılığından dolayı bir defa sürebildi
Urfa’da fıstık üreticileri, bahçeye verilmesi gereken gübreyi veremediklerini, ilaçlama yapamadıklarını, artan mazot fiyatlarından dolayı çift süremediklerini belirtiyorlar. Fıstık merkezlerinden biri olan Halfeti ilçesinin Erah (Ortayol) Mahallesi’nde 10 dönümlük fıstık tarlası bulunan çiftçilerden Nusret Göçer, doğduğundan beri çiftçilik yaptığını söyledi. Bölgede sadece zeytin ve fıstık üretildiğini dile getiren Göçer, soğukların vurmasından dolayı bu sene zeytin kalmadığını ifade etti. Göçer, “Böcek ilacı ve güz gübresini atamadık. Şubat ayında ÜRE gübresini atmamız lazımdı, onu da atamadık. Yılda 7-8 defa tarlayı sürenler bu mazot pahalılığından ötürü bir defa sürebildi” dedi.
Bu yıl üretim yapamadık
Kazançlarının üretim maliyetlerini karşılamadığını belirten Göçer, “Benim 10 dönüm arazim var. 5 torba gübre atsam 5 bin TL eder. Ben fıstıktan alsam alsam en fazla 500 kilogram verim alabilirim. Mazotun dönümünü yüz liraya sürüyorlar. 10 dönümü 1 defa sürsem bin TL, 7 defa sürecek olsam 7 bin TL’de buraya vereceğim. Bu kadar masrafla hiçbir şey kazanamam. O nedenle tarlayı sürmedim, nadasa bıraktım. Bir ihtimal bahar yağmuru olursa belki ürün alırız” şeklinde konuştu.
‘Gübre almaya bile gitmedik’
Geçen sene 50 torbalık üre gübresini 150-160 TL’ye aldıklarını, bu sene ise torbasının 900 TL’ye kadar çıktığına dikkat çeken Göçer, “Bu sene gübre almaya bile gitmedik. Fıstıklar fındık büyüklüğüne geldiği zaman bakır ve zehir ilacının böceklere karşı ve vitamin olarak atılması gerekir. Vitamini 200 TL, ilacı 175 TL, traktörle ilacı atmak için de 500 TL gider var. Bir kutuda böcek ilacının atılması gerekir. Anlayacağın 1 tonluk bir depo 1000 TL’ye geliyor. Böyle bir fıstığa 5 depo atılması gerekir. Bunu da kimse atmaz” ifadelerinde bulundu.
‘Hepsi kuruyacak!
Çiftçilerin fıstık ağaçlarına yaprak açtıktan sonra atması gereken yaprak gübresini dahi atamayacak durumda olduğunu ifade eden Göçer, ” Hükümetin bizi kurtaracağı yok, Allah bizi kurtarsın. Ben 70 yaşındayım böyle bir şey görmedim. 30 TL’ye domates, 40 TL’ye biber fiyatı görmedim. 70 yıldır hiç böyle kötü bir durumla karşılaşmadım. Geçen sene ile bu sene arasındaki fark; millete ‘yaşamayın göç edin’ diyorlar. Bu sene ağaçlara yaprak gübresi atılmasın, 8’inci ayda yaprak döker bu ağaçlar. Fıstığıyla beraber bu yapak dökülür. Ağaçlarda göz (Fıstık çıkan gözenekler) çok, bu sene fıstıkta çok ama hepsi kuruyup dökülecek. Hükümetin acilen desteği lazım. İlacı, mazotu, gübre fiyatını bir an önce düşürmesi gerekiyor” diye konuştu.
Doğa ne verirse!
Çiftçilerden Şükrü Çolak ise, bahçelerine hiç gitmediklerini söyledi. Fıstık için ilaç, gübre, mazot gerektiğini belirten Çolak, budamayı bile doğru düzgün yapmadıklarını belirtti. Çolak, “Bu ağaçları budamak bile 250 TL. Bunu budasan, gübresini, ilacını versen cebinden üretim fazlasından daha fazla borç yapman gerekiyor. Bu yüzden ne gittik, ne ağaçlara baktık. Doğa bize ne verirse artık” şeklinde konuştu. Çolak, “Mazot nedeniyle kontağı çevirmeye korkuyoruz. Geçen sen 200 TL’ye dolan depolar bu yıl 1000 TL’ye doluyor. Gübreyi zaten sormaya korkuyoruz. Gübre yüzde 500 arttı. Geçen sene 105-150 TL arasında gübre fiyatları değişirken, bu sene 900-1200 TL arasında. O yüzden orta halli bir çiftçi ne gübre atabilecek, ne çift sürebilecek, ne de bakımlarını yapabilecek” dedi.
‘Bu gidişler fıstıklar sökülür’
Fıstık üreticilerini bekleyen sıkıntıları sayan Çolak, “Büyüklerimiz anlatıyorlardı. Bir zamanlar fıstıkları kökünden söküp üzüm falan ekmişler. Bu gidişle buradaki tarımda bu seviyeye gelecek. Artık umudu fıstıklardan kestik. Fıstık diğer ürünler gibi değil. Bir günlük hava değişikliği bile fıstığın ürününü yok edebiliyor. İlacı vermediğinde ürün gitti. Fıstık işi kumar işidir. Çocuk bakımından daha fazla önem gösteriyoruz ama karşılığı yok. Örgütsüz toplum var oldukça bu çiftçilikte, tarım da ölecek. Köylülükte kalmayacak. Köylülük kalmadı. Köylerde bile yumurtayı, yoğurdu marketten alır olduk. Sebze alanları, tarım alanları bitti. 20 yaş altı gençler buğdayın nasıl yetiştiğini bilmez oldu. Mercimek göstersen nedir bilmez. Tanımıyorlar bile” diye konuştu.
‘Çiftçiler artık dur demeli’
“Üreticiyi desteklemek yerine ithalata yönelirsen böyle olur” diyen Çolak, üretimin durduğunu belirterek, “Türbeler, camiler, dergahlar yapılacağına fabrikalar, iş kaynakları yapılmış olsaydı ülke 20 yıl içinde buraya gelmezdi. Zamanın şeker ve yağ kuyruklarına başkaldıranlar şu anda kuyruklar ucuzluktan diyerek zam yapıyorlar. Halkın haysiyetiyle alay ediliyor” diyerek tepki gösterdi. Böyle devam etmesi halinde çiftçiliğin biteceğini ifade eden Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Madem çiftçilik bitecek, çiftçilerde onu bitirsin. Bu gidişi durdurmamız gerekiyor. Biz buna dur demezsek bu halk ölecek. Çiftçilerin artık dur demesi gerekir. Bıçak kemiğe dayandı. Ya çiftçiliği bırakacağız ya da yönetenleri değiştireceğiz. Başka alternatif kalmadı.”
Müjdat Can – Urfa / MA
