Aldar Xelîl, PYNK’nin Özerk Yönetim’deki sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Xelîl, Jeffrey’nin bölgeye ziyaretini ise ‘sembolik’ olarak yorumladı
PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) ile ENKS arasındaki birlik görüşmeleri ve ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin ziyaretine ilişkin ANHA’ya konuştu.
PYNK ile ENKS arasındaki görüşmelerin ikinci aşamasında ele alınan başlıca konular arasında Kürt Yüksek Mercii, yönetim ve savunma olduğunu kaydeden Xelîl, “Mercii konusunun tamamlandığını ve önünde ciddi bir engel kalmadığını belirtebiliriz. Kürt Yüksek Mercii’nin misyonu, Kürtlerin temsili olacak. Özellikle Rojava’daki Kürt kamuoyunun temsilciliğini rolünü üstlenecek” dedi.
Merci içinde herkesin yer almasını istediklerini ve bu temelde PYNK ve ENKS’nin yüzde 40’ar temsiliyetle, geri kalan yüzde 20’lik kotanın ise PYNK ve ENKS dışındaki partilerden oluşması konusunda mutabık kaldıklarını söyleyen Xelîl, şöyle devam etti: “Bu yüzde 20’lik kısmın belirlenmesine ilişkin birçok tartışma yürüttük. Son olarak kalan kotanın yarı yarıya PYNK ve ENKS tarafından önerilen isimlerle belirlenmesi konusunda anlaştık. Sayı olarak belirtecek olursak Merci’deki toplam üye sayısı 40 olarak. 16’şar kişi PYNK ve ENKS’den olacak. Kalan 8 kişinin de 4’ü PYNK, 4’ü de ENKS tarafından belirlenecek.
ENKS’nin yıllardır var olan bir yönetime dahil olacağını kaydeden Xelîl, “Dolayısıyla bu konu uzunca tartışıldı. Biz, seçim yapılması ve sonuçlarına göre ENKS’nin Özerk Yönetim’e katılımının belirlenmesini uygun gördük. Fakat ENKS yöneticileri seçimlerin kendileri için zorlu olacağını, çünkü şimdiye kadar hazır olmadıklarını belirttiler. Bu nedenle seçim öncesi Yönetim’de yer almak istiyorlar. Seçimlerin ne zaman olacağı belirlenmelidir. Örneğin seçimler 9 ay ya da bir yıl sonra olacak ise, bu süre içinde ENKS temsilcilerinin Özerk Yönetim’de nasıl yer alacağı, seçimlerin ardından hangi kurumlarda bulunacakları tartışmaları yapılabilsin. Tabi ki bu belirlemeler Kürtlerin sandalyeleri üzerinde olacak. Bu belirlemelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması için Özerk Yönetim’in yardımı gerekli. Öte yandan PYNK de kendi sandalyelerini ENKS ile paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Ancak yine belirtiyorum; bu konuda tartışmalar devam etmektedir ve herhangi bir anlaşmaya varılmamıştır.”
Xelîl, güvenlik ve askeri durumun üçüncü aşamada olduğunu ve ve bu konunun tartışılmadığını belirtti.
‘Jeffrey’nin ziyareti sembolikti’
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin önceki günlerde bölgeye yaptığı ziyarete ilişkin de konuşan Xelîl, “Jeffrey’in ziyareti sembolik bir ziyaretti. ABD sadece medya üzerinden konuya değiniyor. Tartışmaların da konusu buydu ve öneli bir şey yoktu. Bildiğimiz gibi Jeffrey net konuşmuyor. Ziyaretinde taraflar arasındaki görüşmelere desteğini yineledi fakat Türkiye’nin tehditlerine ilişkin yanıtları diplomatikti. Yani sembolik bir ziyaretti. Bu ziyareti Ruslara, Türklere, rejime ya da bize bir mesaj olarak anlayabiliriz. Veyahut ABD Dışişleri Bakanlığı’nın siyasi mesajı olarak görebiliriz. Bunun dışında IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon ve bazı diğer konularda koordinasyon sürüyor. Bu ziyareti bir nevi bu koordinasyonun sürmesine destek olarak nitelendirebiliriz. Tekrar belirtmek gerekirse Jeffrey’in ziyareti, Kürt tarafları arasındaki görüşmelere destek içindi. Bu ziyaretten çıkarabileceğimiz başka bir net bulgu yok” dedi.
‘Bu açıklamalara umut bağlayamayız’
Ziyaret sonrası bazı basın sitelerinde “Jeffrey’nin Türkiye’nin bölgeye saldırmayacağı konusunda garanti verdiğini iddia ettiği” konusuna değinen Xelîl, şunları dile getirdi: “Jeffrey, Türkiye’nin bölgeye saldırmasına izin vermeyeceklerini söylemedi fakat Amerika’nın böyle dediğini belirtti. Sizin de bildiğiniz gibi Türkiye Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırdığında ateşkes üzerinde anlaşma yapıldı. ABD her zaman bu anlaşmayı dile getiriyor ve ihlal edilemeyeceğini belirtiyor. Bu yüzden bu tür açıklamalara umut bağlayamayız. Bu açıklama sürekli dile getirilebilir fakat tamamen umut bağlanamaz.
‘Herkesle iletişim halindeyiz’
Xelîl, Şam hükümetiyle iliişkilerinin nasıl olduğuna ilişkin soruya da şöyle yanıt verdi: “Herkesin bildiği gibi biz, üçüncü çizgiyi temsil ediyoruz ve bu çizgideki projelerimiz biliniyor. Yaşananlar, bütün tarafların katıldığı bir Üçüncü Dünya Savaşı’dır ve bu yüzden bütün taraflarla ilişkimiz var. Rusya’nın yanında 78 ülkenin yer aldığı Uluslararası Koalisyon ile de ilişkilerimiz var. Geçtiğimiz günlerde DSM heyeti Rusya’yı ziyaret etti ve Rus Dışişleri Bakanı ile görüştü. Ziyarette Rusya’ya yakın muhalif bir taraf ile anlaşma imzalandı. Rusya ziyaretindeki mesajlar, demokratik ve barışçıl çözüm için olumlu bir tutumdu. Bizim tüm taraflar arasında böyle bir yaklaşımımız var. Rejim için belirtecek olursak da şimdiye kadar herhangi bir toplantı veya görüşmemiz olmadı.”
QAMİŞLO