Kürt yazar Gulistan Kanîreş’in yeni romanı ‘Sonda Delale’ için Amed SES Şubesi’nde imza etkinliği ve söyleşi gerçekleşti. Kanîreş, romanın yazım süreci ile anadil meselesine değindi
Kürt yazar Gulistan Kanîreş’in J&J Yayınları’ndan çıkan yeni romanı “Sonda Delale” için Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi’nde imza ve söyleşi etkinliği düzenledi. Etkinliğe Kanîreş’in dostları ile Halkların Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Başkanı Sultan Yaray katıldı.
Yazar ve gazeteci Roza Metina’nın moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide yayıncı Azad Zal ve editör Yaşar Ergolü de konuşmacı olarak yerlerini aldı. JINNEWS’te yer alan habere göre, söyleşi etkinliğini başlatan Roza Metina, ilk olarak yazar Gulistan Kanîreş’i tanıttı. Sonrasında Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Serra Bucak ve Doğan Hatun’un Kanîreş’e tebrik mesajları okundu. Metina, ardından sözü Azad Zal’a bıraktı. Zal, kitabın hazırlanma sürecinden bahsederken romanda Kurdistan’daki kadınların yaşamlarından ilham alındığını belirtti. Zal’ın konuşmasının ardından Yaşar Ergolü de kitabın sürecine ve kendisinde uyandırdığı duygulara dair paylaşımlarda bulundu.
‘Kendi dilinde yazıp okumak’
Zal ve Ergölü’nün konuşmalarının ardından Roza Metina, sözü Kanîreş’e bıraktı. Kanîşer, kitabı yazma sürecinden söz etmeden önce Avrupa’ya gitme hikayesi ve Kürtçe yazıp okumaya karar verme sürecini şöyle anlattı: “Biz yaralı bir ülkenin çocuklarıyız. Nereye gidersek gidelim o yarayı da kendimizle götürüyoruz. Yabancı bir ülkeye gittiğimde 15 yaşındaydım. Ben hem Kurdistan çocuğu olarak eziliyordum hem de kadın olduğum için eziliyordum. Kurdistan’ın yükünü alarak Avrupa’ya gittim. İlk olarak dil üzerinde konuşmak gerekiyor. Birinden daha iyi Türkçe konuştuğumuzda kendimizi daha üstün sanıyorduk. Avrupa’ya gittiğimde Kurdistan’ın 4 parçasından olan yaralarımla gittim ama hep aklım Kurdistan’daydı. Bu da beni hem dilime hem de gerçekliğime bağladı. Ben Avrupa’dayken bir arayış içine girdim. Oradayken Welat gazetesi çıkıyordu. Herkes Türkçe konuşuyordu ve ben kendime şu soruyu sordum; ben Kürdüm, neden kendi dilimde yazıp okuyamıyorum, dedim. Ve karar verdim. Welat gazetesinde Kürtçe öğrendim ve Türkçe’yi hayatımdan çıkararak yazmaya başladım. Gözlerimi yurtsever bir ailede açtım. Dedemin dengbêjliği bende büyük bir etki yaratıyordu.”
Kürt kadınların mücadelesi
Kanîrei, “Sonda Delale” romanını yazmaya karar verdiği süreçte Kurdistan’da 40 yıldan uzun süredir devam eden Kürt sorunu karşısında gösterilen kadınların mücadelesine etkisi olduğunu söyledi. Kanîreş, romanda geçen Delal isimli karaktere Kürt kadınlarının mücadeleci ruhunu yansıttığını dile getirerek, “40 yıldır ülkemizde bir savaş var ve muhteşem bir direniş var. Ve bu direnişin başını da kadınlar alıyor. Kadınlar, ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganı altında özgürlüğü arıyor. Biz Kürt kadınları feodal bir aileden doğuyoruz. Bugün özgürlüğe, geleceğe öncülük eden kadınlardır. O yüzden Sonda Delale’de Kürt kadınların yaşamını Delal üzerinden anlatmaya çalıştım” diye belirtti. Kanîreş, son olarak Kürt sorununa dikkat çekerek, “Ömrümüz yettiği kadar, dilimiz, halkımız ve kimliğimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Söyleşi soru- cevap şeklinde sona ererken, Etkinlik Kanîreş’in romanlarını imzalamasının ardından bitti.
AMED