Kayyımlara karşı devam eden protesto eylemlerine katılan Wanlı kadınlar, ‘Kayyımlar geri çekilene kadar ayakta olacağız’ mesajını verdi
Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi, Êlih (Batman) Belediyesi ile Riha’nın (Urfa) Xalfetî (Halfeti) Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım’da kayyım atanmasına ilişkin Kürdistan’da başlayan protesto eylemleri sürüyor. Êlih, Mêrdîn ve Xalfetî’de başlayarak tüm Kürdistan kentlerine yayılan kayyıma karşı direniş tüm sokakları protesto alanına dönüştürdü. Kayyıma karşı protestoların devam ettiği kentlerden biri olan Wan’da da gece-gündüz eylemler gerçekleşiyor.
Dün kayyıma karşı Wan’ın en yoğun caddesi olan Cumhuriyet Caddesi’nde 7’den 70’e yüzlerce insanın katılımıyla dün gerçekleşen insan zinciri eylemine katılan kadınlara mikrofon uzatan Jinnews kayyım politikasını nasıl yorumladıklarını ve buna karşı neler yapılması gerektiğini sordu.
‘Kayyımlar geri çekilene kadar ayakta olacağız’
Herdem Acar:
“Üç tane belediyemize kayyım atandı. AKP-MHP’nin kayyım politikasını kabul etmiyoruz. Kayyımlar geri çekilene kadar ayakta olacağız. Kayyımlara hayır. Kayyımlar gidecek. Belediyeler halkındır, halkın kalacak.”
Ceyda Dindar:
“AKP-MHP iktidarı yok olduğunu anladı. Artık bu iktidarı sürdüremeyeceğinin farkında olduğu için DEM Parti belediyelerine kayyım atadı. Ama biz Kürt halkı olarak Kürdistan’da kayyım politikalarına karşı alanlardayız ve direniyoruz. Seçimle geldik, kayyımla gitmeyeceğiz. Bizler Kürt halkı olarak irademizle alanlardayız. Kayyım gidecek, Kürt halkı yine kendini yönetecek. Belediyeler bizimdir. Berxwedan jiyan e.”
Westan (Gevaş) Belediye Eşbaşkanı Kübra Aktı:
“Biz 2 Nisan’da gereken cevabı vermiştik. Kayyım talandır, hırsızlıktır. Biz seçilenlerin yetkileri ancak halk istediği zaman alınır, kayyımla, atanmış memurlarla değil. Biz bunu kabul etmiyoruz ve mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.”
‘Geri adım atmayacağız’
Zana Gürdal:
“Kayyım irade gaspıdır. Biz de bu gaspa karşı bugün buradayız ve protesto ediyoruz. Geri adım atmayacağız. Direniyoruz ve kazanacağız. Kayyımların geri gitmesi için halkın ayaklanması lazım. Sesimizi duyurmamız lazım ve bunun için de direnmemiz lazım.”
Felek Erdem:
“Biz kayyımın atandığı her dönemde de söyledik, kayyım irade gaspıdır, seçilmişe yapılmış darbedir. Biz Kürt kadınları ve Kürt halkı olarak irademizin ayaklar altın alınmasına izin vermeyeceğiz. Belediyeler bizimdir. Kayyıma asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’de en yüksek oyla alınan belediye, Batman Belediyesidir ve eşbaşkanı da kadın arkadaşımızdır. Biz her zaman diyoruz, ‘eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir’ ve bunu kimsenin gasp etmesine izin vermeyeceğiz. Biz biliyoruz ki iktidarın öfkesi kadınlardır. Batman Belediyesinin kadınlara yönelik çalışmalarından da haberimiz var. Eğer bu halka bir hizmet varsa bizim seçilmişlerimiz yapıyor. Kayyım asla onların yerini tutamaz.”
‘Bugün ayaklanma günüdür’
Macide Varhan:
“Kayyımların gitmesi için bütün Kürt halkının ayaklanması gerekiyor. Bugün ayaklanma günüdür. Bütün halk ayaklansın ve kayyımların hakkımızı gasp etmesine izin vermesin. Onlar korktukları için irademizi gasp ettiler. Hırsızlıklarına devam etmeye niyetliler. Bu sebepten belediyelerimize kayyım atandı. Sonuna kadar irademizi savunacağız. Ayaktayız ve irademizi teslim etmeyeceğiz.”
Gülistan Bozkurt:
“Bugün belediyelere atanan kayyımlar halkın iradesini gasp etmektedir. Kayyımlarla amaç halkı hiçleştirmek, yok saymaktır. Halkın her alanda ve her sokakta ayaklanıp, iradesine sahip çıkması gerekiyor. Biz ayaktayız, sokaklardayız, alanlardayız ve sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz.”
‘Kayyım bir yol, yöntem değildir’
Yıldız Tuncer:
“Kayyım hukuksuzluktur ve biz bunu asla kabul etmiyoruz. Kayyım zulümdür. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir halkın iradesi zorla gasp edilmez. Bu zulüm sadece Kürt halkına yöneliktir. Biz de bunu kabul etmiyoruz. Kayyım insanlık suçudur. Biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz ve irademize sahip çıkmak istiyoruz. Kayyım bir yol, yöntem değildir. Bu hukuksuzluğu hiçbir halk kabul etmez.”
Sosin Oktay:
“Dünyanın her tarafında farklı ülkeler var. Herhangi bir yerde bir kadın çocuk sahibi olduğunda çocuğuyla ilk olarak kendi dilini konuşur. Burada mesele kayyım, açlık veya tokluk değildir. Mesele Kürt dilidir. Neden dilimizi kabullenmiyorlar?”
‘Biz bir gider bin geliriz’
Gurbet Oktay:
“Kayyımlar gidecek halk gelecek. Kürtler yüz yıllardır hep vardı, var olmaya devam edecek. Biz bir gider bin geliriz. Bîjî berxwedana Kurdan.”
Esma Alıcı:
“Bu yapılanlar hukuksuzluktur. Herkes de biliyor belediyelerimiz iradeyle kazanılmıştır ama her defasında bize bu haksızlık yapılıyor. Biz artık bunun sonunun gelmesini istiyoruz.”
Hanım Hazır:
“Halkımızın emeğine ve iradesine sahip çıkması gerekiyor. Biz sonuna kadar irademizi savunacağız. Hakkımıza ve emeğimize sahip çıkacağız. Biz kayyım istemiyoruz ve kabul etmiyoruz. Biz hak sahibiyiz ve kimse emeğimizi, hakkımızı ve irademizi ayaklar altına alamaz.”
‘Bu direnişin sonuç bulacağına inanıyoruz’
Aryen Ersayan:
“Üç gündür her yerde bir direniş var. Kayyım atamalarının hukuksuzca olduğunu biliyoruz. Kayyım atamalarının halkın iradesine bir gasp olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla Kürt halkı ve bütün demokratik kesimler bunun savunucusudur. Bu direnişin sonuç bulacağına inanıyoruz. Halkı kendi iradesi yönetecektir, kayyımlar değil.”
Öznur Evin:
“Sekiz yıldır zaten bir kayyım gaspı ile karşı karşıyayız. Bu bağlamda da biz her zaman alanlarda olduk, olmaya da devam edeceğiz. Halkın bize verdiği iradeyi kayyımlara teslim etmemekte direneceğiz. Ne olursa olsun alanlarda olmaya devam edeceğiz.”
Haber: Öznur Değer-Neslihan Kardaş \ JINNEWS