Wan’da eylem ve etkinliklere getirilen yasakları OHAL’den bu yana bitmiş değil. Avukatlar ‘Valilik, kendisini Anayasa’nın üstünde gören bir keyfilikle bunu yapıyor’ dedi
Türkiye’de 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişiminin ardından ilan edilen ve 20 Temmuz 2018 tarihinde sona eren Olağanüstü Hal (OHAL), Wan’da 15 günde bir uzatılan eylem ve etkinlik yasağı olarak devam etti.
Kentteki uygulamayı protesto eden birçok siyasi parti, demokratik kitle örgütü ve kurum çalışanı ya da üyesi hakkında dava açıldı. 2016’dan itibaren 15 günde bir alınan yasak kararı, 2022 Temmuz ayından sonra ise yapılacak eylem ve açıklamalar öncesi alınmaya başlandı. Wan’daki yasakları değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk Komisyonu üyesi ve İl Yöneticisi Avukat Sedat Düşünmez yasakların hukuki bir tarafı olmadığını söyledi.
OHAL devam ediyor
Kürdistan kentlerindeki yasakların AKP iktidarıyla sınırlı olmadığını belirten Düşünmez, “1990’lardan beri hep Kurdistan kentlerinde yasak ve keyfi uygulamalar var. Kimi zaman OHAL Valilikleri kimi zaman devletin ‘güvenlik’ politikaları neticesinde bu kararlar alındı. Bu, söz konusu yönetimlerin kendini korumak içgüdüsüyle başvurduğu bir uygulamadır. Kurdistan halkının örgütlü mücadelesinden duyulan endişenin sonucudur” diye belirtti.
Eylem hakkı engelleniyor
Söz konusu kararların Anayasa’ya uymadığının altını çizen Düşünmez, “Gösteri ve eylem hakkı olmazsa olmazdır. günlerdir Van Valiliği tarafından bu yasaklar uygulanmakta ve bunun hiçbir şekilde Anayasa’da yeri yok. Valilik, kendisini Anayasa’nın üstünde gören bir keyfilikle bunu yapıyor. Bu da artık Türkiye’de Anayasa’nın bir anlamı yok demek oluyor. İnsanların eylem hakkı valilik tarafından çok basit cümlelerle engelleniyor” dedi.
HDP’nin her eylemi öncesi bu kararların devreye girdiğini hatırlatan Düşünmez, şöyle dedi: “Valilik, HDP adını veya logosunu görünce dilekçenin içerisine bakmadan yasak kararı alıyor ve bu karar ya eylemlerden 1-2 saat önce ya da eylem anında tebliğ ediliyor”
WAN