Akaryakıt üzerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) tutarlarında yapılan düzenlemeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karara göre, motorinin litre fiyatı üzerinden alınan ÖTV tutarı 2,05 liradan 7,05 liraya yükseldi.
**
AKP öncesi AKP sonrası
2000 yılında buğday fiyatı 117.3 TL/kg, mazotun fiyatı 94.9 TL/lt.
Yani 2000 yılında bir kilo buğday ile 1.2 litre mazot alınabiliyordu (TZOB). Bugün motorinin litre fiyatı 32 TL/lt.
Buğdayın TMO tarafından açıklanan fiyatı 8.25 TL/kg.
Borsada buğdayın alım fiyatı 6,5-7 TL/kg bandında.
Çiftçi buğdayını;
– TMO’ya satabilirse bugün itibariyle yaklaşık olarak 4 kg buğday ile 1 litre mazot alabilecek.
– Tüccara satarsa, 4,5 kg buğday ile 1litre mazot satın alabilecek.
Evet. Nereden nereye?
**
Bir gecede mazotun litresine 6 TL vergi bindirildi. Çiftçiler bir yılda ekilişe göre 3,5-4 milyar litre mazot kullanır/tüketir.
Buna göre;
– 3,5 milyar litreye göre: 3,5×6= 21 milyar TL.
– 4 milyar litreye göre: 4×6=24 milyar TL. Çiftçiye fatura çıkarıldı, önüne konuldu. Bu zam, dünya akaryakıt fiyatlarından kaynaklı yapılan bir zam değil. Ülkenin içine düşürüldüğü krizden kaynaklı çiftçilerin sırtına bindirilen vergi adı altında bir yük.
**
Destekler:
A- Çiftçilere 2023 yılı için bütçeden ayrılan pay 54 milyar TL.
B- 2022 yılı bütçesinde tarım desteklerine ayrılan pay, 25 milyar 834 milyon TL.
Türkiye’de çiftçilere ayrılan destekler hep bir yıl gecikmeli veriliyor. Yani çiftçilere bütçeden ayrılan 2022 yılı desteği 2023’te dağıtılmaktadır.
Bu duruma göre;
– Son ÖTV artışı ile çiftçilerden sadece mazot üzerinden alınacak vergi 21-24 milyar TL olduğuna göre 2022 yılında çiftçiye verilen destek 25 milyar değil 1 milyar TL. Çünkü kalan 24 milyar TL’sini mazot üzerinden çiftçiden alınacak vergi çiftçiye destek olarak verilecek. Bunu 2023 destekleriyle kıyaslarsak, devletin vereceği desteğin yarısını çiftçi kendi cebinden karşılamış olacak. Başka bir deyişle, devlet, çiftçiyi çiftçinin kendisine finanse ettiriyor.
**
Vur abalıya
Bu yıl çiftçinin ürettiği buğday için TMO’nun belirlediği fiyat bilindiği üzere düşüktü. Bu ülkenin içinde olduğu krizden dolayı çiftçilerden bir tür anlayış beklentisiyle ya da nasılsa tepkisizler düşüncesiyle öyle belirlenmişti. Yani çiftçiye verilen düşük fiyatla yaşanan kriz yükünün önemli bölümü bu fiyat politikasıyla üreticilere yıkılmıştı zaten. Yıllardır çiftçinin kullandığı akaryakıttan ÖTV ve KDV kaldırılsın diye beklerken mazottaki bu yeni vergi yükü ile vur abalıya oldu(!)
**
Çiftçinin taksisi traktördür
Çiftçi, umudunu toprağa ekendir. Traktör ise çiftçinin hem üretim aracı hem arazide kullandığı taksisidir. Toprağa ektiği umudunu çiftçi “traktör taksisi” ile gidip görür, izler; varsa bitkinin ihtiyacı, suyunu verir. Bitkinin karnı açsa traktör ile gübresini saçar. Bitkisine musallat olan böceği, yabancı otu ürününe tebelleş olmuşsa, bu sorunu traktör kullanarak bertaraf eder. Ürününü biçmek için biçer döğer kullanır. Elde ettiği ürünü taşımak için traktörün arkasına römorkunu bağlar, ambarına taşır. Oradan borsaya götürür satar. Tarladaki sapları hayvan yiyeceği için balya yapan aleti çeken, hububatın saplarını hayvana yem olsun diye samana çeviren patosunu çalıştıran da traktördür.
Yeni sezon için toprağını tekrardan traktörle işler çiftçi. Arkasına bağladığı mibzer marifetiyle tohumun ekiminde de ve çiftçinin daha akla gelmeyen nice işi için hep traktörü kullanır. Traktör çiftçinin eli ayağıdır. Her şeyidir. Bütün bu işleri gören traktörün yakıtı-gıdası ise mazottur.
**
Evet, hasat bitti bitecek, eli kulağında. Belirlenen düşük fiyat sonrasında önümüzdeki üretim sezonunda yükseltilen bu mazot fiyatına bir de bu acımasız, ürkütücü vergi eklendi. Üretebilmek için daha alınması gereken tohum var, gübre var, ilaç var, sulama suyu var, elektrik var, yem var, geçim var. Bu girdilerin satıcılarının hepsi de haklı olarak mazot fiyatını bahane ederek fiyat yükseltecek. Eeee hesap kitap ortada. Bu durumda çiftçi nasıl üretecek? Sorum sizlere, iktidar ve muhalefet!