Korona tüm dünyada yayılırken, Kuzey-Doğu Suriye’de henüz ciddi bir vaka yok. Komün, dayanışma, erken tedbir ve ücretsiz sağlık hizmetleri ile virüse karşı da imkansızlıklara rağmen dikkat çekici bir toplumsal model sunuyor Kuzey-Doğu Suriye
Aysel Tabak-Gülcan Dereli /İstanbul
Küresel salgın koronavirüs (COVID-19) tüm dünyayı etkisi altına alırken, Kuzey ve Doğu Suriye’de özerk yönetimler yaklaşık 2 ay önce aldıkları tedbirlerle salgının bölgede yayılmasının önüne geçmiş durumda. Komşu bölgelerin tümünde hızlı şekilde yayılan virüsün Kuzey ve Doğu Suriye’de yayılmasının önüne nasıl geçildi? Buna göre erken tedbir, halkın sokağa çıkma yasağına uyumu ve komünler üzerinden örgütlenen dayanışma da halkın evde kalmasında etkili olarak virüsün yayılmasına şu ana kadar engel oldu. IŞİD’in büyük saldırılarına maruz kalmış olan bölge hala kuşatma ve saldırı altında. Kısıtlı imkanlara rağmen özellikle kadınlar öncülüğündeki dayanışma dikkat çekiyor. Biz de Yeni Yaşam gazetesi olarak Kuzey ve Doğu Suriye’deki durumu muhataplarına sorduk.
‘Tüm imkanları seferber ettik’
Kuzey Doğu Suriye İçişleri Konseyi Eşbaşkanı ve Kriz Masası üyesi Hevi Mustafa:
- Bölgede koronavirüse karşı nasıl mücadele ediyorsunuz? Neler yapılıyor, bize anlatabilir misiniz?
Biz Rojava’da, Kuzey Doğu Suriye’de, koronavirüsün bütün dünyada ve etrafımızdaki devletlerde yayıldığını gördüğümüzde, acilen kararlar aldık. Kriz masası kuruldu. Biz de içişleri, asayiş kolları olarak bu kurulun içindeyiz.
Güçlerimiz sınır kapılarını kapattı, giriş ve çıkışları yasaklandı. Eğer çok acil bir durum olursa sınırda sağlık komitemiz bulunuyor. İkinci aşama 23 Mart’ta bütün halkın dışarı çıkması yasaklandı. Herkes evinde kalıyor. Bütün kurumlarımızı ilaçladık, her yeri dezenfekte ettik. Camiler dahil her yerde insanların toplanması engellendi. 23 Mart’tan bu yana halkın dışarı çıkması ve gidip gelmeler yasak. Sağlık Komitesi birçok yerde hastalar için yerler inşa etti. Fakat elimizdeki imkanlar çok kısıtlı.
- Yeterli sağlık malzemesi var mı? Hangi sağlık malzemeleri eksik? Dünya Sağlık Örgütü’nden herhangi tıbbı destek geldi mi?
Dünya Sağlık Örgütü ve diğer uluslararası örgütler hiçbir destek vermedi bölgemize. Ve eğer bu virüs bölgede -yayılırsa ki bölgede mülteci de çok- DAİŞ ve aileleri bizde tutuklu ve bu da önemli bir krize neden olabilir. Bu yüzden bu bölgeye sağlık açısından destek verilmeli. Tıbbi malzemelerimiz çok az. Daha önce elimizde kit yoktu, insanları Şam’a gönderiyorduk. Fakat şimdi yavaş yavaş bazı malzemeler test için elimize ulaştı. Yakın zamanda bu bölgede de test kitleri üretilecek. Fakat kamplarda bulunan birçok insan var. Onlar büyük bir tehlike altında.
Ayrıca Türk devleti insanlarımızın suyunu kesti. Bir milyon insanın suyunu kesti. Bu yüzden de biz çok ağır bir yük altındayız. Yani halkımıza suyu nasıl temin edeceğiz? Nasıl sağlık hizmeti verebiliriz ve asayiş alınan kararları nasıl takip edecek? Gerçekten de büyük bir çaba içindeyiz.
- İnsanlar evde kalıyor mu? Ekonomi olarak ne durumdalar ve neler yaşıyorsunuz?
Doğrusu, pazar ve çarşı kapatıldı, herkes kendi evinde. Gerçekten de halkımız çok zorluklar yaşıyor. Bazı insanlar günlük işler yapıp evine, çocuğuna ekmek götürüyordu. Özerk Yönetim bazı yardımlarda bulundu fakat bu yeterli değil. Bu yüzden bu korona günleri ve sokağa çıkma yasağı ekonomik açıdan aileler üzerinde çok olumsuz etkisi oldu.
Yani koronavirüsü bütün dünyada yayılmış durumda. Bütün dünya ilaç bulmak için uğraşıyor. Fakat Baas rejimi ve Türkiye bilinçli olarak bazı koronavirüslü insanları aramıza göndermek ve bölgemizde virüsü yaymak istiyor. Şimdiye kadar bölgemizde kimsede korona vakası çıkmamıştı. Bunu siyasi bir konu haline getirmek ve bununla bize saldırmak istiyorlar. Fakat biz bunu insani bir konu olarak görüyoruz. Ve devletlerin siyasi malzemesi olmamalı.
Uluslararası kurumlara çağrı
Cizîrê Bölgesi Sağlık Konseyi Eşbaşkanı Dr. Menal Mihemed:
- Tıbbı ekipmanlarınız var mı? Hekimler olarak nasıl zorluklar yaşıyorsunuz?
Kürdistan bölgesinin bize gönderdiği birkaç cihaz dışında, hiçbir destek ya da yardım olmadı. Ne dünya sağlık kuruluşları tarafından ne de Suriye hükümeti tarafından bize yapılmış hiçbir yardım yok. Biz kendi imkanlarımıza göre çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Zaten şu anda özerk yönetim bu olağanüstü durum için koronadan dolayı elindeki bütün imkanları kullanıyor. Biz de biliyoruz, sıra dışı bir durum yaşıyoruz.
Tıbbi yardım için uluslararası kurumlar için çağrımız var. Daha önce de bildiri yayınlamıştık. Biz demiştik ki tıbbi yardım bütün uluslararası kurumlardan istiyoruz. Fakat ne yazık ki şimdiye kadar bir yardım olmadı. Ve zaten tıbbi malzeme açısından hastanelerimizde eksikliklerimiz çoktur. Hastanenin acil ihtiyacı olan cihazların başında solunum ve oksijen cihazları geliyor. Bunlara acil ihtiyacımız var. Eğer bu cihazları getirebilirsek, bütün zorluklara rağmen üstesinden geliriz.
- Geçtiğimiz günlerde bölgede, bir kişinin koronadan yaşamını yitirdiği bilgisi paylaşıldı. Bölgede başka herhangi bir vaka var mı?
Suriye rejimi ve Dünya Sağlık Örgütü bizi bilgilendirmedi. COVID-19 için başka vakalar var mı yok mu bilmiyoruz. Bu konuda başka vakalar varsa Dünya Sağlık Örgütü’nü ve Suriye rejimini sorumlu görüyoruz. Zaten 2 Nisan’da bir kişi ölmüştü. Uluslararası sağlık kurulu raporuna göre hem de Suriye rejimi tarafından o ölen kimse için test ve tahlil sonuçları saklanmıştı ve genel yönetimle paylaşılmadı.
Burada bizim bazı şüphelerimiz var belki başka vakalar da vardır. Suriye rejimi ve Dünya Sağlık Örgütü bize yardım etmiyor. Bu nedenle kınama için bir bildiri de yayınlandı. Ve gelişecek olası korona salgının sonuçlarından Suriye rejimi ve uluslararası sağlık örgütünü sorumlu görüyoruz.
- Dezenfekte ve benzeri ihtiyaçlarını nasıl karşılanıyor?
Zaten komisyonlar bu sorunlarla uğraşıyor. Bütün ihtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz ki herkes evinde kalsın. Komünler bunlar üzerinde duruyor ve ihtiyaçları karşılıyor. Bölgemizin ekonomik durumu kısıtlı çünkü gidip gelmeler, giriş-çıkışlar yasak. Birçok aile işsiz kaldı zorluk yaşıyorlar.
Heyva Sor a Kurd yetkilisi Dr. Dilgeş İsa:
- Kürt Kızılayı olarak sağlık alanında ve koronavirüs konusunda neler yapıyorsunuz?
Şimdi biz iki alanda çalışma yapıyoruz. Sağlık alanında: Bunun için Kürt Kızılayı olarak sağlık komitesi ve diğer bütün sağlık kurumlarıyla birlikte çalışma yapıyoruz. Bu virüs Ortadoğu’ya geçtiğinde başta İran’dan bazı vakalar bölgeye geçti. Kuzey Doğu Suriye Sağlık Komitesi halkın korunması için bazı kararlar aldı. Biz de Kürt Kızılayı
olarak çalışmalara başladık. Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterleri yerine getirdik. Bütün sağlık kurumlarında ve hastanelerde halk kendini nasıl koruyacak, nasıl birbirinden uzak duracak, nasıl korunacağı hakkında doktorlarımız çalışma yaptı. Bir diğeri de bilinçlendirmek için kurumlarımız çalışıyor. Biz birçok broşür hazırladık, halkın kendini nasıl koruyacağıyla ilgili. Yüz bin broşür dağıttık. Yani büyük çabamız var. Virüs gelse de yayılmasını önlemek için tedbir içerisindeyiz.
Virüsten korunmak için birinci aşama bizim için çok önemliydi. Şimdiye kadar bir ölçüde iyi geçti. Korunma aşaması dediğim gibi çok önemliydi, bunun için çok çalıştık. Bir diğeri eğer vaka oldu ve geçtiyse ya da virüs şüphesi varsa kentlerde biz sağlık örgütü ve diğer kurumlar bir program oluşturduk. Virüsü kapan insanlar varsa evinden çıkmaması için. Sağlık konusunda bilgi vermeye çalışıyoruz. Mesela insanlar geliyor fakat tespit edilemiyor. Acaba virüs taşıyor mu diye, fakat virüs belirtileri gösteriyor. Mesela yüksek ateş, halsizlik, kuru öksürük… Yani bu hastalık için insanlar bu belirtiyi gösteriyor. Biz bunlara dikkat ediyoruz. Bu belirtileri taşıyan insanların toplum içine girmesini ve yaymasının önüne geçiyoruz. Bir diğeri de insanların diğer bölgelerden geldiği kontrol noktalarında, insanların rejim bölgelerinden gelip Kuzey Doğu Suriye bölgesine geçtiği yerler. Oralarda kim geçiyorsa sağlık komitesinin kararına göre 14 gün sağlık gözleminde tutuluyor, virüs olmadığından emin olunana kadar.
- Nasıl bir dayanışma ağı var? Çalışmalarınız komünler ve meclisler üzerinden mi yürüyor? Orada halkın ihtiyaçları nasıl karşılanıyor?
Halk evlerinde, işler durdurulmuş, bazı insanlarımız var ki geçimlerini günlük işler yaparak sağlıyor. Bölge halkı için bir yardım kampanyası başlattık. Bu yardım kampanyası çerçevesinde bütün Kuzey Doğu Suriye için komün ve meclislerle çalışıyoruz. İmkanlarımız kısıtlı olduğu için Avrupa’daki Kürt halkımızdan ve yardım kuruluşlardan yardımcı olmaları için çalışıyoruz. Biz bu yoksul aileler için komünler aracılığıyla yardımları ulaştırdık. Bu komünler geliri olmayan aileleri tespit ediyor. Ekonomik durumları çok kötü olan aileler ki bunlar önceden günlük işlerle geçimlerini sağlıyorlardı. Bunlarla ilgili komünler liste hazırlıyor bize. Bunlara yardım ediliyor. Biz bu alanda çaba gösteriyor ve çalışıyoruz. Biz sağlık ve yardım çalışmalarını bu şekilde dayanışma ve komünlerle yürütüyoruz. Halkımızın ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.