Virüs taşıma riski bulunan plastik atıkların Türkiye’ye girişinin yasaklanması gerektiğini ifade eden Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, başlattıkları kampanyaya binlerce kişinin katıldığını söyledi
Türkiye’ye 2004 yılından bugüne Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen plastik atıklar 173 kat arttı. Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla ithal edilen plastik atıkların virüsü yayma riski, atık sorununu tekrar gündeme getirdi. Çöp ithal edilen Fransa, İtalya, İspanya ve İngiltere koronavirüs vakalarının artış gösterdiği ülkelerin başında geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, Kovid-19 salgınının Türkiye’de görüldüğü ilk günlerde ithal plastik atıkların salgının yayılması üzerindeki tehlikesini, Meclis gündemine taşıyarak Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a soru önergesi vermişti. Geçen hafta önergeye yanıt veren Bakan Kurum, atık ithalatının belli bir süreliğine durdurulmasına ilişkin ilgili kurumlardan, nihai görüşlerinin yazılı olarak talep edildiğini ifade etti.
29 bini aşkın imza
Bakan’ın yanıtına rağmen henüz atık ithalatının durdurulduğuna dair bir açıklama yapılmadı. Greenpeace Akdeniz ise “Türkiye plastik çöplüğü olmasın” başlığı altında bir imza kampanyası başlattı. Mayıs’ta başlayan kampanyayı şimdiye kadar 29 bin 285 kişi imzaladı. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, yapılan bilimsel araştırmaların plastiğin yüzeyde 2 ila 9 gün arasında kaldığına işaret ederek, virüs taşıma riskine karşı plastik atıkların Türkiye’ye girişinin yasaklanması gerektiğini ifade etti.
‘İnsan sağlığına tehdit’
Plastik atıkların tarımsal ve kırsal topraklarda, sucul yaşamda gıda zincirlerini kirlettiğine, deniz canlılarının ölümüne neden olduğuna değinen Ataş, “Besin zincirine girerek insan sağlığını tehdit ediyor. Biliyoruz ki mikroplastikler insan dışkılarında var. Bu da çevremizdeki plastiklerin nasıl her yere nüfuz ettiğini gösteriyor. Her atık bertaraf yöntemi çevreye zarar verir. Tüm plastik atık yönetimi teknolojileri asit gazları ve toksik maddelerin havaya, suya ve toprağa salınmasına neden oluyor. Çin’in plastik atık ithalat yasağının ardından plastik atık ithalatı önce Güneydoğu Asya’ya kaydı ve oradaki etkileri sarsıcı oldu: Kirlenmiş su kaynakları, ekinlerin yok olması, aşırı plastik atığa maruz kalma ve bunları yakmaktan kaynaklı solunum yolu hastalıkları ve akışın en yoğun olduğu bölgelerde organize suç bolluğu. Buralarda yaşayanlar ve gelecek nesiller, tüm insanlığın yarattığı bu kirliliğin ekonomik, sosyal ve çevresel bedelini ödüyor” şeklinde konuştu.
ANKARA