Geçen yıl yaşanan asrın felaketinin anmasında depremzedeler ve halk, cumhurbaşkanından birleştirici bir açıklama yine göremediler. Bu ülkede yaşanan haksızlıkları haksızlığa uğrayanlar hep ödediler ve ödemeye devam ediyorlar. Vicdanı olmayan açıklamalarla güne başlıyoruz. 22 senedir bu ülkeyi yönetenlerin hiçbir sorumluluğu kabul etmediği bir dönem. Cumhurbaşkanının son açıklamaları biraz vicdanı olan herkesi derinden yaraladı. Bu açıklamayla ülkenin ayrıştırmaya giden yolu daha da aralandı. “Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay’a geldi mi? Bak şu an Hatay garip kaldı” açıklaması ve sonrasında onu alkışlayanlar kanımı dondurdu. Açıkça bana oy vermeyen kefenini hazırlasın demektir bu. Bir sene geçmiş, insanlar halen perişan bir vaziyette yaşıyorlar. Mayıs seçimlerinde halkı kandırdınız ve oyları aldınız. Konut vaatleri ve insanca yaralarını saracağınızı söylediniz. Hani nerede? Aklınızda hep şu var “atı alıp Üsküdar’ı geçmek.” Hatay, Maraş, Malatya ve Adıyaman’da size oy verenler bugünlerde oylarımız haram olsun diyorlar. Deprem şehirlerinin AKP’li milletvekilleri cumhurbaşkanının bu açıklamalarından sonra istifa etmiyorlarsa bu vicdansız açıklamanın da ortakları olurlar. Yalnız deprem şehirlerinde değil bütün şehirlerde artık AKP’ye oy vermek vicdansızlık olarak kayda geçecektir.
O zamanın Çevre Bakanı olan Murat Kurum da İstanbul Belediye Başkanlığı için AKP’nin adayı. Son açıklamayı onaylayan Kurum, İstanbul için deprem projesi hazırlıyormuş. Murat Kurum’u ilk önce Muğla yangınlarından tanıdık. Yangın uçaklarının kullanılmaması konusunda başarısız bir uygulama yaşatmıştı. Bu başarısızlık sonunda binlerce ağaç kül olmuştu. İlk önce yangın felaketinde, ardından da deprem felaketinde başarısız olan bu adayın İstanbul gibi bir şehre ne faydası olur? Cumhurbaşkanının açıklamasından sonra onun partisine İstanbul’da oy verenler iyi düşünmeliler. Özellikle de AKP’ye oy veren Kürt vatandaşlarımız artık yeter demeliler. Ayrıca İstanbul’da yaşayan Kürt vatandaşlarımızdan tek dileğim var, o da birlik olmaları gerektiğidir. Bu birlik olma durumu ilerisi için, Kürt partilerinin birlikteliği için çok önemli bir mesaj olacaktır.
Geçenlerde sevgili Ayşenur Arslan, Akşener’in son seçimlerdeki sözlerini aktarmış. Akşener bir siyasetçiye şunları söylemiş; “Sizce ben Alevi-Kürt bir Cumhurbaşkanı seçtirtir miyim? Siyasi çizgim buna iznin verir mi! Asla!” Senin siyasi çizgin ırkçılık, bunu bilmeyen yok. Akşener’in masadan kalkacağını, “HDP masaya gelirse ben yokum” demesinden anlamıştık zaten. Kürtlere karşı bitmeyen uzlaşılar içinde herkes. Bunlardan nasıl bir adalet ve yargı beklenir ki. Kafatasçı bir insan nasıl DYP’deki siyasi arkadaşlarını yargılayabilir ki? Zaten Akşener, Erdoğan’ın kazanması için elinden geleni yaptı ve başarılı da oldu. Bir dahaki seçimlerde AKP-İYİ Parti devreye girerse hiç şaşmamak lazım. MHP Başkanı da ekran karşısında çay ile püskevitini yer artık.