Ragıp Zarakolu
Stockholm. Kolay iş değil yarım yüzyıl hem vicdanın hem belleğin sesi olmak. Hem yaşam boyu bir proleter disiplini ile çalışmak, hem dakik hem düzenli olmak. Hiçbir anı boşa harcamamak. Ama bir yandan da calvados’un yakıcı desteği ile müzik dinleyebilmek.
Doğan ve İnci Özgüden’den söz ediyorum. Orokrat bir devlet karşısında hiçbir zaman pes etmemiş dik bir duruş. Eleştirinin keskin kılıcı, sözcüklerin gücü…
Ve omuz omuza, sırt sırta bir yaşam yoldaşlığı İnci Tuğsavul Özgüden ile.
Şu sıra elimde, Doğan Özgüden’in “Sürgün Yazıları”nın 4. Cildi var. (Pırgiç Yayınları, Mart 2021).
Yazarın esas olarak 2020 yılında Artı Gerçek, İnfo-Türk Bülteni için kaleme aldığı yazılar yanında, kendisi ile yapılan röportajları ve hakkında yazılan yazıları da toparlıyor.
2021 yılı yazılarını okumaya devam ediyoruz. Sadece Türkiye’deki sistemin değil, Avrupa Birliği’nin çelişkileri, tutarsızlıkları da en son gelişmeler özelinde yorumlanıyor bu yazılarda sıcağı sıcağına.
ANT, dergi ve yayınevi olarak, Türkiye solunun 70’li yıllardaki gelişimine damgasını vurmuş br yayınevidir. Yöntem Yayınları bu çizgiyi devam ettirmiştir.
Birçok ilkin yayınevidir ANT ve Yöntem. Geçenlerde Devrimci Kurtuluş geleneğinin yükselişini tartışan bir yazısını okuyordum İbrahim Yirik’in. Marigella’nın o kapağı delikli kapaklı kitabının ne kadar büyük etkisi olmuş meğer 78 kuşağında.
Hiçbir şey boşuna değil. ANT’ın Orta Doğu Devrimci Çemberi görüşü, Rojava’da Orta Doğu Devrimci Cephesi ile Rojava direnişine ilham verir.
Boşuna değil birilerinin gençleri ANT yoldan çıkardı demesi!
Ve Dauglos Bravo’nun “Venezuela” kitabının. Elbette “El Kitabını” unutmayalım. Daha sonra Alan/Belge Yayınları yakından takip edecekti Latin Amerika gelişmelerini.
1968 yılında “Kara İktidar”ı çıkarır da ANT, Yöntem durur mu, o da hapiste olduğu sırada Angela Davis’in “Şafak’ta Gelirlerse”sini yayınlar 1973’te, o güzel kapakla.
İrlanda Sorunu yükselirken, Yöntem konuya ilişkin ilk kitabı yayınlar, Georg Kramer’in kitabını 1973 yılında yine.
Belge de, 1980 yılında İngilizlerin kurşuna dizdiği Connoly’nin kitabını ve 1998 yılında ise Gerry Adams’ın “Falls Anılarını” yayınlayacaktı (Türkçesi: Fazıl Ahmet Tamer).
Filistin solu deyince, Hawatme’nin kitabını yayınlayan elbette ANT olacaktır, “Filistin’de Halk Savaşı ve Orta Doğu”, (Türkçesi M.E. Bozarslan 1970).
Yunan cuntası deyince, 1971 patlak vermeden Yunanistan siyasi tarihini anlatan kitap da elbette ANT’tan çıkacaktı. Konstantin Çukalas, Yunanistan Dosyası, Türkçesi: Şeyla, 1970).
Yöntem de ilk açılışını Yunanistan cuntasına ilişkin benim tercümelerimle başlayacaktı.
Ulusal Kurtuluş Hareketleri deyince, ANT yayınları Lenin’in bu konuya ilişkin yazılarının derlemesini yayınlayacaktı. Yöntem yayınlarına, hapisten çıktıktan sora bir ulusal kurtuluş hareketleri dizisi hazırlayıp tercüme edecektim. Uzun liste!
İlk Kürt tarihi kitabının M.E. Bozarslan tercümesi ile ANT’tan çıkması da şaşırtıcı değil.
İnönü’nün paniğe kapılıp kapattığı Köy Enstitüleri’ne ilişkin ilk kapsamlı kitap da ANT’dan çıkacaktı.
Aziz Nesin kelle koltukta, Sabiha Sertel’in anılarını getirmese ve ANT yayınlamasa, bugün bütün Sertel ailesinin kitapları Yapı Kredi tarafından yaınlanabilir miydi?
1991 yılında Yıldız Sertel ile Paris’te ilk kez buluştuğumda, hala sürgünde idi ve Belge kitaplarını yayınlamaya başlayacaktı. Ama onun ilk kitabı, “Türkiye’de İlerici Akımlar” da ilk ANT tarafından yayınlanacaktı.
Kemalizmin ilk doğrudan eleştirisi mi? Elbette yine ANT: Emin Türk Eliçin, Kemalist Deevrim İdeolojisi, 1970.
Hikmet Kıvılcımlı’nın 27 Mayıs ve Yön Dergisinin Eleştirisi mi, yine ANT (1970). Tam da MDD diye cuntacılık yeniden pişirilirken!
ANT aynı zamanda Yaşar Kemal’in en kaliteli yayıncısı olacaktı. O da yapı Kredi de şimdi!
Sabahattin Ali dosyası mı? Onu da elbette ANT açacaktı cesaretle.
ANT dergisi Denizlerin eylemliliklerini selamlamıştı 1971 yılında daha. THKO Savunması’nın 1974 yılında Yöntem Yayınları tarafından yayınlanması da elbette şaşırtıcı değildi.
12 Eylül sonrası Deniz Gezmiş’in anısını ilk canlandıran ise Belge Yayınları olacaktı. (Turan Feyzioğlu, Deniz: Bir İsyancının İzleri, 1991).
Savcıların o dönem ANT yazarları ve editörleri için 500 yılları bulan cezalar istemesi anlaşılır.
ABD’nin Chomsky’si var ise vicdan ve belleğin sesi olarak, Türkiye’nin de Özgüdenleri var!