Erdoğan Van’da ekonominin düzelmesi için 2023’e kadar süre istedi. Hükümetin ekim ayında aldığı borç yetkisi ile gelecek yıl zorlu olacak
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri devam ediyor. Öte yandan ekim ayı başında Covid-19 salgını gerekçesiyle Plan ve Bütçe Komisyonu’na AKP’li vekillerce verilen önergeyle 4749 sayılı kanuna eklenecek geçici madde uyarınca hükümet 2020 yılını öngörülenden iki misli borçlanmayla kapatabilecek. Bu ise önümüzdeki günlerde ciddi bir vergileme gelebileceği olarak yorumlanıyor.
Devam eden bütçe görüşmeleri ve borç yetkisini değerlendiren HDP Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Erol Katırcıoğlu, ilk olarak 2020 bütçesinde 140 milyar öngörülmesine rağmen geçen hafta itibarıyla açığın 240 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatarak “140 milyarlık bir açık için borçlanma yetkisi olarak yüzde 5 bakan, yüzde 5 de Cumhurbaşkanında vardı. Fakat hükümetin borçlanma limiti 100 milyar lira aşılmıştı. Bu mesele gündeme gelmeden birkaç gün önce yetki talebinde bulundular ve bunu yasayla da geçirdiler. Bu da önümüzdeki yıl bütçe açığının artarak hükümetin daha fazla borçlanmaya gideceğinin göstergesi” diyor.
‘Borç ihtiyacı artacak’
“2020’de bir önceki yıla göre KDV, ÖTV ve ithalattan gelen vergilerde bir artış görülüyor” diyen Katırcıoğlu, “Ekonomi bir yandan 9.9 küçülüyor diğer yandan vergiler artıyor bu nasıl oluyor anlamıyoruz. Çünkü bunlar satışlardan alınan vergiler olduğu için ekonomi küçülüyorsa buradan gelen gelirlerin de küçülmesi lazım. Bu şu demek, önümüzdeki yıl da KDV, ÖTV ve ithalattan gelen vergilerde artış olacak. Hükümet bu artışla önümüzdeki dönem borçlanma ihtiyacını azaltmaya çalışacak. Bu da yeni vergilerin olacağı anlamına geliyorum aynı zamanda” dedi.
‘Faizler artabilir’
İç borçlanmanın kaçınılmaz olarak iki sonuç getireceğini ifade eden Erol Katırcıoğlu şunları aktardı: “Bunlardan bir tanesi faizlerin yükselmesi. İkincisi de özel sektörün kullanabileceği yatırım için fonların miktarının azalması. Bu da yatırımın ve bunun kaynağının azalacağı anlamına gelir. Özetle ekonominin durumunu düşündüğümüzde bunun iyileşmeye ya da düzelmeye katkısı olumsuz elbette ki. Ama hükümetin bu koşullarda dış borcu alma ihtimali de düşük, haliyle iç borçlanmaya gidilecek. Şöyle bir şey var, eğer yurt dışında borçlanmaya giderlerse yeniden, dolar ve döviz faizi yüzde 7 ise hükümet yüzde 6 civarında faize ancak bunu yapabilir.”
ANKARA