PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 20 yıldır devam eden tecridi ve 100’üncü gününe giren Leyla Güven’in eylemini değerlendiren HDP Urfa milletvekilleri Nusrettin Maçin, Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, “Yürüyüşlerimiz engelleniyor. Vekiller üzerinden halka bir gözdağı verilmeye çalışıldı” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 100 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in eylemine ses vermek adına Diyarbakır’a yürüyüş düzenleyen HDP Urfa milletvekilleri, Öcalan’ın Türkiye teslim edilişinin 20’nci yılında Güven’in eyleminin son derece anlamlı olduğunu ve ses vermek gerektiğini söyledi.
‘Tarihe kara leke olarak geçecek’
HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, Leyla Güven’in sağlığının kritik bir aşamada olmasına rağmen hala hükümet kanadından tecridin kaldırılmasına ilişkin bir açıklama gelmediğini, bundan sonra yaşanacakların gelecek kuşaklar için tarihe kara leke olarak geçeceğini belirtti. Leyla Güven’in eylemi karşısında yetkililerin sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Maçin, “Biz bu sessizliği bozmak adına eylemlerimizi sürdüreceğiz. Sorununun aslı tecrittir. Tecrit insanlık suçudur. Bu tecridin hukukla alakası yoktur. Ahlaki değildir. Biz tecridin kaldırılması yönünde çağrımızı yeniliyoruz. Can kaybı yaşanmadan iktidara bu sese kulak vermeleri gerektiğini söylüyoruz. Umutluyuz, direnenler kazanacaktır. Halkımız bu özgürlük mücadelesini destekleyecektir. Leyla Güven’in talebi karşılansın. Tecridi kaldırın” dedi.
‘Mücadelemiz devam edecek’
Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ise, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 20 yıldır tecrit altında olduğunu, tecridin kaldırılması için birçok kentte eylemlerin sürdüğünü, ancak hükümetin gözlerini ve kulaklarını kapattığını söyleyerek, hükümetin ne çözümü ne de ülke barışını istemediğini ifade etti. 20’nci yılında Öcalan’ın tüm halklar için çizdiği yol, felsefe ve paradigmanın doğru okunması gerektiğini ifade eden Sürücü, “Öcalan sadece bir kişi değildir. Bir halkın temsilcisidir. Sayın Öcalan öncüdür. Onun felsefesi tüm halklar için yeni bir yaşam sunuyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalı. Onun artık özgür olması gerekiyor. Akabinde tekrardan çözüm üretilmeli. Bizim de bu yolda halkımızla birlikte tecridi kaldırmaya yönelik mücadelemiz devam edecek” dedi.
‘Eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz’
Leyla Güven’in 100 gündür bedenini açlığa yatırdığını ve eyleminde kararlı olduğunu dile getiren Urfa Milletvekili Ömer Öcalan da, günlerdir eylemlerinin yasaklandığını, bunun demokrasi, insan hakları ile bağdaşmadığını söyledi. Öcalan, “Devlet çaresizdir, tükenmiştir. Sayın Öcalan 70 yaşını doldurmuş bulunuyor. 20 yıldır tecrit uygulanıyor. Yürüyüşlerimiz engelleniyor. Vekiller üzerinden halka bir göz dağı verilmeye çalışıldı. Erdoğan da kimi konuşmalarında bahsediyor. Artık savaş politikalarının ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal tükenmişliğin göstergesi olduğundan dem vuruyor” diye konuştu. 15 Şubat komplosunun halklar arasına konulan bir dinamit olduğunu söyleyen Öcalan, “Derin bir düşmanlığı yaratma noktasında yetkililer de rol ve misyonunu oynamaktalar. Bu rol sadece halklar arasında düşmanlığı derinleştirir, çatışmayı derinleştirir. Öfkeyi ve nefreti daha içinden çıkılmaz bir hale getirir. Biz kamuoyunun dikkatini çekene kadar eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz.