Yeşil Sol Parti adayı SODAP Eş Sözcüsü Kezban Konukçu ‘Kürt halkı, Aleviler, kadınlar seçeneksiz değil. Biz 3’üncü seçeneğiz’ dedi
Siyasi partiler, Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler için yoğun bir tempoyla çalışmalarını sürdürüyor.
İstanbul 1. Bölgeden Yeşil Sol Parti tarafından aday gösterilen Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Kezban Konukçu, seçimlerin kadınlar için önemine değinerek, parlamentodaki hedeflerine dair konuştu.
Konukçu kimdir?
İstanbul’un Aksaray ilçesinde 1972 yılında emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Konukçu, İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği’nden mezun oldu. 15 Temmuz 2016 yılında yaşanan darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) bir gece yarısı 20 yıllık öğretmenlik mesleğinden ihraç edildi.
Kendisini “Sosyalist feminist” olarak nitelendirilen Konukçu, bu süreçte ailesi ve arkadaşlarının dayanışmasıyla ayakta kaldı, şimdi hukuksuzluklarla hesaplaşmak için parlamentoya aday.
Kadın erkek arasında yaşanan çelişkiler
Konukçu, adaylık öncesi Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı (DİSK) Turizm İşçileri Sendikası’nın Yönetim Kurulu üyesi idi. Direniş Dergisi ile mücadeleyle tanıştığını belirten Konukçu, “1970’li yıllarda Türkiye’nin kırsal yerlerinden kentlere büyük bir göç oldu. Bu yüzden sınıfsal çelişkilerle çok erken tanıştım. Aksaray, İstanbul’un bazı yerlerine göre daha muhafazakar bir yapıya sahip. Babam devrimci bir gelenekten gelmesine rağmen kadın-erkek arasında yaşanan çelişkileri görüyordum. Çocuklar arasındaki ayrımcılıktan başlayarak, o yoksulluk içerisinde kadınların daha çok ezildiğini görerek büyüdüm. Bunlar çok etkileyiciydi. Bu yüzden önce feminist oldum. Feminist olduktan sonra sosyalist oldum. Sonra da sosyalist-feminist oldum” dedi.
Ablam önümü açtı
Lise öğrencisiyken kadınların Mor İğne Kampanyası’ndan çok etkilendiğini dile getiren Konukçu, “Üniversite hayatında daha çok kapitalist sistemin açığa çıkardığı çelişkilerin, kadınlara dönük ayrımcılığın son bulması anlamında işe yaramayacağını fark ettik. Bu yüzden devrimci mücadeleyi tercih ettim. 90’lı yıllarda örgütlendim ve 90’lı yıllarda topyekun savaş dönemiydi, ciddi bir savaş ortamı vardı. Gözaltında kayıplar çok yaygındı. Ablam önümü açtı. Benden önce örgütlenmişti. Hala mücadelede aktif olarak yer alıyor” diye kaydetti.
Demokrasi seçeneği
İşçilerin, emekçilerin ve kadınların yaşadığı sorunların çözümü Yeşil Sol Parti’de somutlaştığı için aday olduğunu sözlerine ekleyen Konukçu, “Kürt özgürlük hareketi ile batıdaki mücadelenin, emekçilerin, kadınların mücadelesinin buluşmasını, halkların kardeşliği diye ifade ediyoruz. Sınıflı toplumlar ilk ortaya çıkışından beri kadın sorunu var. Tabi ki bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Patriarka, kapitalizm aynı zamanda Kürt halkını ezerek kendi çıkarları doğrultusunda karına kar katıyor. Kürt sorunu başta olmak üzere işçi ve emekçilerin sorununun çözüm yeri parlamentodur. Mücadele kanallarımızdan ve mevzilerimizden biri de parlamentodur. Emekçiler, halklar, Kürt halkı, Aleviler, kadınlar seçeneksiz değil. Biz 3’üncü seçeneğiz. Demokrasi seçeneğini hayata geçirmek için varız” diye konuştu.
İSTANBUL