Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu Vali Zorluoğlu ve üst düzey görevli diğer isimler görevlerinden ayrılarak yerel seçimlerde AKP’den aday ve aday adayı oldular. Kayyum ve diğer görevlilerin belediyede yaptıkları usulsüzlükler, Sayıştay raporlarına yansımıştı.
Eşbaşkan Bekir Kaya’nın tutuklanıp, İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındığı Van Büyükşehir Belediyesi, 18 Kasım 2016 tarihinde bu yana kayyum yönetimi altında. Van Valisi Murat Zorluoğlu’nun kayyum olarak atandığı belediyede görev yapan diğer yöneticilerin KHK ile görevlerine son verilmesi üzerine yerlerine farklı kentlerden getirilen isimler getirilmişti. Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Adnan Bilen’in haberine göre; İki yılı aşkın süredir belediyenin başında bulunan isimler, yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte görevlerinden istifa edip, farklı il ve ilçelerden AKP adayı ve aday adayı oldu. Van Valisi olan kayyum Murat Zorluoğlu, görevinden istifa edip, AKP’nin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Yine Kayseri’den getirilen Genel Sekreter Mustafa Yalçın da, istifası sonrası AKP’nin Kayseri’nin Kocasinan Belediye Başkanı adayı oldu. Bu iki ismin yanı sıra Elazığ’dan getirilen Van Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Ali Teketaş ise, Elazığ Belediye Başkanlığı için yine AKP’den aday adayı olmuştu.
Yüzlerce insanı işinden ettiler
İki yıldır görev yaptıkları kentte AKP için çalışan kayyum Zorluoğlu ve yönetimi, katıldıkları tüm etkinlikler ve toplantılarda AKP’li yöneticilerle birlikte boy gösterdi. Öyle ki yürüttükleri tüm çalışmaları AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yaptıklarını dile getirmekten çekinmeyen kayyum yönetimi, dolaylı olarak AKP’ye oy istemeyi adeta kendilerine görev edindi. Yüzlerce çalışanın işine son verildiği bu iki yılda belediyenin tüm gayrimenkulleri satılıp, belediye büyük bir borç altına sokuldu. Belediyeyi enkaza dönüştüren kayyum yönetimi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) döneminde kurulan kadın, gençlik, çocuk, eğitim ve kültür birimlerinin tamamının kapılarına kilit vurdu. Yine bu dönemde etrafı 3 metrelik beton bloklarla kapatılan belediye binası, adeta bir karakola dönüştürüldü. Yönetici konumunda bulunan neredeyse tüm personel görevlerinden alınıp, yerlerine iktidar partisi referanslı kişiler atandı.
Her şeyi sattılar
Kayyum yönetimin en büyük kıyımı ise, kasasındaki paranın tüketildiği belediyenin tüm gayrimenkullerini satmak oldu. Kurumun gelir elde etmek için satılığa çıkarılan arazilerinden bazıları adeta peşkeş çekildi. Belediyeye ait en değerli araziler arasında yer alan ve Galericiler Sitesi’ne 10 yıl önce kiralanan 66 bin 392 metrekarelik alan, 17 milyon 500 bin TL’ye, Türkiye’nin sayılı tarım ve hayvancılık tesislerinden biri olan VOTAŞ 19 milyon 500 bin TL’ye satan kayyum yönetimi, City Van AVM’de bulunan 80 dükkanı ise 3 yıllığına kiraya verdi. Yine belediyenin irili ufaklı birçok arazisi de bu iki yılda satıldı. Bunlarla yetinmeyen kayyum yönetimi, iki yıl içerisinde 200 milyon TL’nin üzerinde kredi çekerek, belediyeyi adeta batırdı. Yol açılan tahribat, Sayıştay raporuna bir bir yansıdı. Belediyenin bütçe gelir tahminleri ile gelir gerçekleşmeleri arasında oransal olarak büyük farklılıklar bulunduğu tespit edilen raporda, 2017 yılına ilişkin en büyük sermaye gelirinin ise, belediyeye ait taşınmazların satışından elde edilen gelirler olduğu kaydedildi.
Usulsüzlükleri sayıştay raporlarında
Sayıştay raporunda yer alan en önemli bilgilerden biri, belediyenin yaptığı mal ve hizmet alımlarının kimlere, ne şekilde verildiğine ilişkin tespitler oldu.
Rüşvet çarkı…
“Mevzuata uyulmayarak mal ve hizmet alımlarının kısımlara bölündüğü, doğrudan temin üst limitinin aşılıp aşılmadığının kontrolünde kullanılacak sistemin kurulmadığının tespit edildiği” bilgilerine yer verilen raporda, belediyeye yapılan alımlar konusunda da aynı özelliklere sahip ihtiyaçlar olmasına rağmen, bunların aynı birim tarafından aynı tarihlerde aynı kişilerden karşılandığı saptandı. Yine yol yapımı ihalelerinde yaşanan usulsüzlükler de Sayıştay raporlarına yansımış ve kurum kaynaklarının ekonomik ve verimli bir şekilde kullanılmadığı, firmalara yapılan işin çok daha üzerinde paralar ödendiği tespit edilmiş ve haksız bir kazanç sağlandığı ifade edilmişti. Ayrıca belediyede yaşanan rüşvet çarkını ise, kısa bir süre önce ortaya çıkan ses kaydı ortaya çıkarmıştı.