Erdoğan’ın ‘müjdesi’ni verdiği doğalgazın kısa sürede kullanıma hazır hale getirilmesinin mümkün olmadığını söyleyen uzmanlar, bulunan rezervinde birkaç yıl içinde tüketileceğini belirtti
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunduğuna ilişkin açıklamalarının yankıları sürüyor.
İMMO Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Karadeniz’de bulunduğu açıklanan doğalgazın 2023’te kullanıma hazır hale getirilmesinin mümkün olmadığını söylerken, Enerji Analisti Özgür Gürbüz ise, bulunan rezervin Türkiye’ye ancak 6 yıl yetebileceğini kaydetti.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) İdris Sayılğan’a konuyu değerlendiren uzmanlar pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını düşünüyor.
‘Spekülatif şeyler’
İstanbul Makine Mühendisleri Odası (MMO) Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, henüz sondaj çalışmalarının başlangıç aşamasındayken açıklanan rezerv miktarının doğruluğu konusunda tereddütlü olduğunu dile getirdi. Bulunan gazın 2023’te kullanıma hazır hale getirileceği yönündeki açıklamalar üzerinde duran Türkyılmaz, bunun iyimser bir tahmin olduğunu ve olası görmediğini ifade etti. Türkyılmaz, nedenini şöyle açıkladı: “Su derinliği yüksek, sondaj derinliği fazla bir sahadan söz ediyoruz. Sahada önce rezervin tam tahminin yapılması, formasyonun belirlenmesi, ne tür kuyuların açılacağına karar verilmesi, sondaj tesislerinin kurulması, oradan yüz mil (160- 170 km) mesafede deniz dibine boruların döşenmesi devasa işler. 2023 yılında gerçekleşmesi çok zor. Böyle bir proje için 5 ile 8 seneye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
Bugün dünyada doğalgaz fazlalığı olduğunu, bu yüzden fiyatının ucuz olduğunu da söyleyen Türkyılmaz, “Ama ileride ne olur? Dünya konjonktürü değişir mi? Ülkeler arasındaki gerilimlerden ötürü fiyatlar tersine döner mi? Bunları bilemeyiz. Bunlar spekülatif şeyler” diye de ekledi.
‘Eksen değiştirmek söz konusu değil’
Açıklanan rakamın tamamının doğru olduğu varsayıldığında bile hepsinin çıkarılmasının mümkün olmadığının altını çizen Tükyılmaz, “Diyelim 320 milyar metreküpün yüzde 75’ini, 4’te 3’ünü çıkarabildik diyelim. 240 milyar metre küp eder. Bu da bir anda çıkarılmaz. Bunlar için bir ömür koyarsınız. Diyelim 20 sene koydunuz. 240’ı 20’ye böldünüz. Senede 10 milyar metreküp çıkarabildiniz. Bugünkü ihtiyacının 4’te biri. Ne kadar süreli 20 yıl süreli. Bugün ki ihtiyaç artmayacak mı, onda da artış söz konusu olabilir. Böyle bir tablo var. Hani bir çağ atlamak, eksen değiştirmek, bunlar söz konusu değil. Bu sadece Türkiye’nin yıllık doğalgaz ithalatına ödediği 8-10 milyar dolardan göreceli bir azalma sağlar. Ama bölgede yapılacak sondajlarla daha büyük rezervler bulunursa o zaman resim değişir. Ona göre değerlendirme yapabiliriz” dedi.
‘Türkiye gaz almaya devam edecek’
Gazeteci ve Enerji Analisti Özgür Gürbüz’e göre ise, bulunduğu ifade edilen gaz miktarının cari fazlaya neden olacağı ve enerji ihracatçısı olunacağı yönündeki yorumların hiçbiri doğru değil. Türkiye’nin yıllık ortalama 50 milyon metreküp doğalgaz kullandığını belirten Gürbüz, Erdoğan’ın açıkladığı 320 milyar metreküp rezervin Türkiye’ye ancak 6 yıl yetebileceğini, nüfus artışı ile kullanılacak gaz miktarının da artacağını ifade etti.
Gürbüz, bulunan rezervin bir anda çıkarılıp kullanıma sokulmasının mümkün olmadığını da vurguladı. “6 yıl gazınızı garanti ettiniz diyelim sonra ne olacak. Türkiye gaz almaya devam edecek. Yeniden başa dönecek” diyen Gürbüz, hiç konuşulmayan bir diğer konu ise Türkiye’nin petrol bağımlısı bir ülke olması. Gürbüz, Türkiye’nin doğalgazda yüzde 99, petrolde ise yüzde 92-94 oranında dışa bağımlı olduğunu kaydetti.
‘Güneş temelli kaynaklara yönelmeli’ ‘
Enerji ihtiyacının kökten çözümünde gazdan petrolden, kömürden kurtulup kimseye ait olmayan, dışa bağımlılık sorunu olmayan güneş temelli kaynaklara yönelmek gerektiğini vurgulayan Gürbüz, “Asıl bunu yapmamız lazım. Ama kimse kafasını yukarı kaldırıp güneşe bakmıyor. Belki kuyuları açar, gazı birkaç yılda çıkaracaksınız ama sonuçta bitecek bir kaynak. Tam da söylemek istediğim buydu. 6 yıllık gaz rezerviniz var ama milyar yıllık güneş rezerviniz var. Daha ucuz olmasına rağmen, daha dışa bağımsız olmasına rağmen, bunu görmezden gelip, bu konuda hiç yatırım yapmayanların gaza yatırım yapması, petrole yatırım yapması ne yazık ki zihniyetin hala değişmediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
‘Fosil Yakıt İmparatorluğu’ yerine
İnsanların kendi enerjilerini ürettiği, devletlere ve şirketlere bağlı olmadığı bir dünya hayal ettiklerini kaydeden Gürbüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halbuki gaz, petrol, nükleer gibi kaynaklar sizi bir devlet şirketine veya özel bir şirkete bağlar. Bizim bahsettiğimiz dünyada ise çatınıza koyacağınız panellerle kimseye, şirketlere ve devletlere bağlı olmadan yaşayacağınız bir dünya kurulabilir. İkisi arasında farklar var. Ben birisine ‘Fosil Yakıt İmparatorluğu’, diğerini ise ‘Güneş Cumhuriyeti’ olarak tanımlıyorum”
İSTANBUL