Adalet Bakanlığı bütçesine dair konuşan DEM Partili Uysal, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ve açlık grevlerine dikkat çekerek, ‘Yüzlerce mahpusun sesi olarak ifade ediyoruz ki: hukuk, adalet ve onurlu bir barış için işkenceyi durdurun, İmralı’yı kapatın, halkın toplumsal barış sesine kulak verin’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekilli Newroz Uysal, Meclis’te görüşülen Adalet Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu. Uysal, görüşme 25 yıldır İmralı Adası’nda bulunan F Tipi Yüksek Güvenlik Kapalı Cezaevi’nde tutulan ve bin gündür kendisinden haber alınması engellenen PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride işaret etti.
Hukuksuzluğun kaynağı İmralı
Türkiye’deki hukuksuzluğun kaynağının İmralı olduğunu söyleyen Uysal, İmralı’da özel uygulamaların devreye olduğunun altını çizdi. “Milli İmralı Politikaları” değerlendirmesi yapan Uysal, “İktidarların, üzerine siyasal, toplumsal bir konsensüs oluşturmaya çalıştığı millî İmralı sistemi açık bir işkencedir. Peki, hukuksuzluğu ayyuka çıkmış, dünya alemce bilinen bu sistem neden hâlâ uygulanıyor? Çünkü Öcalan’ın çözüm hakikatinin, paradigmasının, barış sözünün topluma ulaşmaması için. Bu nedenle iktidarın hakikati gölgelemek, görünmez kılmak, unutturmak için toplum ile hakikat, toplum ile gerçeklik arasına koyduğu mesafeye, o mesafe arasına yerleştirmiş olduğu sembolik ideolojik söylem ve kavram setine bakmamız gerekiyor” dedi.
Uysal, iktidarın toplum ile hakikat arasına koyduğu en önemli ve en büyük bariyerin İmralı’daki tecrit olduğunu söyledi. Uysal devamla, “Bu nedenle 25 yıllık tecrit, 34 aydır tam bir iletişimsizlik hâliyle derinleştirilerek sürdürülüyor. Mutlak iletişimsizlik hali, bir adada tutulan, dünyadan yalıtılmaya çalışılan bir mekânda, hukukun işletilmeyen aparatlarıyla yasaklama kararları ve disiplin cezalarıyla devam ettirilmekte” diye kaydetti.
22 ayrı ülkeden 350 Avukat başvurdu
PKK Liderine verilen disiplin cezaları ve yasaklama kararlarının avukatlara tebliğ edilmemesini de bakana soran Uysal, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi’nin 6 Eylül 2022 tarihinde avukat ve aile görüşünün derhâl sağlanması konusunda bir tedbir kararı aldığını ancak Türkiye tarafından bu kararın uygulanmadığını söyledi. AİHM’in PKK Liderine ilişkin verdiği karara da dikkat çeken Uysal, “2014 Mart tarihli ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence olduğuna dair tespit edilen kararı neden sekiz senedir bekletiyorsunuz? Bir de çıkıp ‘Tecrit ve izolasyon yok’ diyorsunuz. ‘Yok’ denilen bu tecrit için 29 baroya kayıtlı 775 avukat ziyaret talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Avrupa Avukatlar Birliği öncülüğünde Avrupa, Amerika, Avusturya’daki 22 ayrı ülkeden 350 avukat Sayın Öcalan ve 3 mahpusla görüşmek için Bakanlığınıza başvuruda bulundu. Son olarak, Filistin Fas, Federe Kürdistan, Lübnan, Mısır, Irak, kuzeydoğu Suriye ve Ürdün’den 756 avukat Adalet Bakanlığına ve diğer 3 kişiyle görüşmek için başvuruda bulundu yani dünyada 30’dan fazla ülkede 2 bini aşkın avukat Sayın Öcalan’la meşru olan görüşme talebi için başvuruda bulundu” ifadelerini kullandı.
Dünyadan özgürlük talepleri
Uysal konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Bakanlığınız neden hâlâ bu başvurulara bir cevap vermemekte? 10 Ekim 2023 tarihinde dünyadan 74 ayrı ülkede 74 ayrı etkinlik ve açıklamayla Öcalan’a özgürlük talebi yankılandı. Bakın, sosyolog ve filozof Zizek, Abdullah Öcalan için, ‘Hapisteki Öcalan’la dayanışmam koşulsuzdur, onun mücadelesi benim mücadelemdir’ dedi. Yine, Antropolog ve sosyolog Profesör Doktor Felix Padel ‘Öcalan’ın demokratik fikirlerine dünya kulak vermeli’ çağrısında bulundu. İtalya’da Napoli ve Palermo’nun içerisinde bulunduğu 40’tan fazla belediyeye; Öcalan’a onursal üyelik ödülleri verdi. Şimdiye kadar Noam Chomsky’den Dario Fo’dan, Avrupa Parlamentosu eski Başkan Yardımcısı Luisa Morgantini, sayısız siyasetçi, sanatçı, filozof, akademisyen ve sendikalar dünyanın dört bir yanından özgürlük talebi geliyor.
10 Aralık 2023 tarihinde İtalya, Almanya, İsveç, İsviçre, Belçika ve Fransa’da Öcalan’ın kitapları çeşitli dillere çevrilerek Öcalan kitapları için okuma günleri yapıldı. Sizler 7 kıtadan yükselen hakikat ve gerçeklik sesine ne zamana kadar ‘yok’ deyip görmezden geleceksiniz? Dünya Öcalan’ın fikirlerini tartışıyor, sizler burada, sizler Kürdistan’da, sizler Orta Doğu’da çözümsüzlüğün savaşını veriyorsunuz.
Açlık grevleri
Sayın milletvekilleri, bu işkence sistemine karşı dün de bugün de açlık grevleri vardı. 2012’de, 2018’de binlerce kişi, yüzlerce gün süren açlık grevlerine girdi. İnsanlar yaşamlarından, sağlıklarından oldu. Peki, neden? Sizleri hukuka, adalete çağırmak, işkenceyi durdurmanız için. İmralı politika setiniz ve uyguladığınız millî İmralı politikalarınızda bugün de 120’den fazla cezaevinde… Sayın Bakan, 120’den fazla cezaevinde açlık grevleri, bugün yirmi beşinci gününde. Ne zaman bu açlık grevleri talebine ses olmaya, ses vermeye çalışacaksınız? Ailelerin bu açlık grevlerine destek için adalet nöbetleri 4 ayrı merkezde devam ediyor.
Yüzleşme çağrısı
Sayın Bakan, millî İmralı politikalarına ve cezaevinde yükselen sese bir an önce, gecikmeden ses vermeniz gerekiyor. Bugün yüzlerce mahpusun sesi olarak ifade ediyoruz ki: hukuk, adalet ve onurlu bir barış için işkenceyi durdurun, İmralı’yı kapatın, halkın toplumsal barış sesine kulak verin. Sayın milletvekilleri, Türkiye’yi yoksullaştıran, toplumu bölen, düşmanlaştıran siyaseti bir kenara bırakıp ‘Barış ihtimalini bir haftada çözebilirim’ diyen Öcalan’ın gücüyle, sesiyle, hakikatiyle yüzleşin.
Bu nedenle Türkiye’nin Kürt sorununun çözümü adalet, eşitlik ve özgürlük temelinde gerçekten bu ülkede ortak bir gelecek inşası yapmayı düşünüyorsanız, Türkiye’deki demokratikleşmenin, barışın, refahın, özgürlüğün, adaletin önünü açmak istiyorsanız; insanlık suçu olan mutlak tecrit koşullarını ortadan kaldırmalı, Sayın Öcalan’ın bir sadece tecridini değil, özgürlüğüne kavuşması için her birimiz, herkes sorumluluk almalıdır. Siz sadece kendinize değil bir topluma, bir halka gece yapmayı düşünüyorsunuz ancak yedi dünyada, bugün ismini bile alamadığınız bilinmeyen bir ülkede bile Öcalan tartışılıyor, Öcalan konuşuluyor, Öcalan’ın fikirleri sahipleniliyor. Bizler de burada söylüyoruz ki gerçek çözüm, gerçek bir ortak gelecek için hukuksuzluğu değil Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne, Sayın Öcalan’ın fikirlerine ses verin, mutlak tecridi bitirin.”
HABER MERKEZİ