Urfa Ticaret ve Sanayi Odası ve TMMOB tarafından basın açıklaması düzenlendi. Tarım arazilerinin ve tarihi SİT alanlarının imara açılmasının birçok tehlikeyi de beraberinde getireceği ifade edildi
Urfa’da bulunan tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılması, Urfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) 8. Meslek Komitesi organizasyonuyla yapılan bir basın açıklamasıyla tekrar gündeme geldi. Urfa’da bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı oda başkanı ve temsilcilerinin katılımıyla yapılan basın açıklamasında, tarım arazilerinin ve tarihi sit alanlarının imara açılmasının kentte meydana getireceği etkiler paylaşıldı. Basın açıklamasını oda başkan ve temsilcileri adına Urfa Mimarlar Odası temsilcisi mimar Bahattin Çelik okudu. Urfa’nın verimli tarım arazileri ve tarihi ile kadim bir şehir olduğunu belirten Çelik, “Bugünkü toplanmamızın ve basın açıklamamızın amacı; Urfa’mızda bulunan tarım arazilerinin ve tarihi SİT alanlarının imara açılmasının kentimizde meydana getireceği etkileri sizin aracılığınızla paylaşmaktır. Bilindiği üzere Urfa’mız, ülkemizdeki ve dünyadaki platformlarda verimli tarım arazileri ve tarihe öncülük etmiş aynı zamanda dünya tarihini değiştirmiş alanlarımız ile kendini ispatlamış kadim bir kenttir” diye konuştu.
Tarih insanlığın mirasıdır
Urfa’nın genel olarak geçim kaynağının tarım ve turizm olduğuna dikkat çeken Çelik, “Dünyada en kolay sağlanan gelirin arazi rantı olduğunu bu yüzden verimli tarım arazilerimizin ve tarihi SİT alanlarımızın ranta kurban edilmemesi için gerek mimarlar odası, gerek şehrimizde bulunan ilgili meslek odaları olarak bu işin takipçisi olduğumuzu bildirmek isterim. İlimizin teknik insanları olarak eğer gelecek nesillere iyi bir miras bırakmak istiyorsak topraklarımızı ve tarihi alanlarımızı korumak zorundayız. Tarım ve tarihi alanlar sadece biz Urfalıların değil geçmişte burada yaşamış olan tüm insanlığın mirasıdır. Bizden sonraki nesillere de aynı şekilde korunarak aktarımını sağlayabilmeliyiz” dedi.
Tescilli yapılar 2 bini aşkın
Günümüzdeki teknolojinin gelişimi, nüfus artışı ve tüketici alışkanlıklarının değişmesi gibi sebeplerden dolayı bilinçsiz ve çarpık kentleşmenin arttığına dikkat çeken Çelik, “İhtiyacı karşılayabilmek için şehrimizin imarlı alanlarının sınırlarında daha fazla konut ve sanayi alanları açılması için tarım arazilerimizin ve tarihi alanlarımızı içine alarak genişletildiğini, büyük bir kaygı ile takip ediyoruz. İlimizde arkeolojik sit, kentsel sit, tarihi sit bölgeleri ve tescilli yapılarımızın toplam sayısı 2 bini aşmaktadır. Bu alanlarımızın korunması hem şehrin turizmine katkı sağlayacak hem de bu bölgede yaşayan insanların geçim kaynağı olacaktır. Çözüm önerimiz, tarım ve tarihi alanlarımızı imara açmak yerine; şehrimizin gecekondu bölgelerine kentsel dönüşüm projeleri üzerine yoğunlaşmak hem bu gelecek nesillere bırakacağımız alanlarımızı koruyacak hem de şehrimizin bölgesel kötü siluetini iyileştirecektir” diye belirtti.
Ova 200 yıl sonra biter
Basın açıklamasının ardından ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı İ. Halil Peltek konuşmasında, “Bilinen tarihi ile 12 bin yıl önceden bize miras kalmış olan ovamız, eğer 12 bin yıldan bu güne kadar muhafaza edilmiş ve bugüne taşınmışsa bu bizim malımız değil, bu dünya mirasıdır. Bu çarpık yapılaşma devam ederse ova 200 yıl sonra bitecektir. Yani 12 bin yıl muhafaza edilmiş bir toprakta bugün yerel yönetimlerin ihmali ile maalesef yaklaşık 50 bin dekar ev yapılmış durumda. 50 yılda oluşabilecek katmanlı toprak bir günde heba olup gidiyor. Bir an önce ovada bir tek çivi dahi çakılmaması için bütün kurumlar gayret etmelidir” dedi. Açıklamaya; TMMOB’a bağlı tüm odalar ile Tabipler Odası ve Urfa Ticaret ve Sanayi Odası destek verdi.
URFA