Üniversiteler açısından en trajik dönemlerden birinin yaşandığını belirten Prof. Dr. Taner Timur, “Üniversiteler tek cins, tek tip düşünmeye doğru zorlanıyor” dedi.
Yüzlerce akademisyenin ihraç edilmesinin ardından üniversitelerdeki eğitim kalitesi de gittikçe düştü. Bu durum aynı zamanda “Özgür düşünce yeri” olarak adlandırılan üniversitelerde, öğrenci ve akademisyenlerin kendilerini baskı altında hissetmesine neden oluyor. Tarihçi Prof. Dr. Taner Timur, üniversitelerin durumuna ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Sadiye Eser’e değerlendirmelerde bulundu. Üniversiteler açısından en trajik dönemlerden birinin yaşandığını belirten Timur, “Sadece üniversiteden atılanlar değil, kalanlar da özgürlüklerinden mahrum hale geldiler. Çünkü her an herkes atılma tehdidi altında yaşıyor” dedi. Bugün sadece KHK ile atılmaların olmadığını sözlerine ekleyen Timur, “Bunun başka yolları da var. Çünkü nihayetinde iktidarın her şeye hakim olduğu bir dönem yaşıyoruz. Üniversiteler tek cins, tek tip düşünmeye doğru zorlanıyor. Bunu da üniversitenin fikrine, üniversitenin temel ilkelerine aykırı bir durum olarak görüyorum” diye belirtti.
‘Kalitesiz ve işsiz üniversite mezunu yaratılıyor’
Her yere üniversitelerin yapılmasına ilişkin konuşan Timur, şöyle devam etti: “Buna olumsuz bakmamak lazım. Çünkü belki de her şehre bir canlılık istiyorlar. Şehrin iktisadi canlılık, binlerce öğrencinin bir şehir merkezine girmesidir. Bunların dayandığı sınıfsal temeller zaten esnaf, orta sınıf olduğu için bunlara da hitap eden bir talep merkezi oluyor. Bu sosyolojik olarak hem bu üniversitelerin açılmasında rol oynuyor hem de bunlara hakim motifi biraz ortaya koyuyor” diye ifade etti. Ancak yapılan bu şeyin gelişmeye uyumlu olmadığını aktaran Timur, “Çünkü bu mantıkla teknik okullar, meslek okulları kurulsa çok daha iyi olur. Hem iş bulma imkanı çok daha artar. Üniversitelerimizi biliyorsunuz, bu gençler arasında müthiş bir işsizlik var. Hatta bugün üniversite mezunları diploma aldıkları konularda iş bulamıyorlar. Ayrıca çağdaş üniversite eğitimi yapabilecek öğretim kadroları da mevcut değil. Bu kadar çok üniversiteyi besleyecek kadro da yok. O bakımdan da eğitim kalitesinden hiç bahsetmiyorum. Çok düşük oluyor. Böyle bir durumda dediğim gibi yapılması gereken şey daha çok meslek mektepleri ve teknik okullar, yüksekokullar iken üniversite adı altında bir canlılık yaratıyorlar ama bol bol da işsiz ve kalitesiz üniversite mezunu yaratıyorlar.”
‘Özgür düşüncenin olmadığı yerde üniversite olmaz’
Üniversiteleri öğretim üyeleriyle birlikte düşünmek gerektiğini dile getiren Timur, “Öğrenci öğretim üyesinden bir şeyler bekliyor, öğretim üyesi de kendisi siyasi baskı altındaysa zaten bunu verecek durumda değil. 6 binden fazla öğretim üyesinin ihraç edilmesi sadece ihraç edilenler açısından değil kalanlar açısından da müthiş bir baskı oluşturuyor. Özgürlükleri kısıtlanıyor. Özgürlüğün ve düşünce özgürlüğünün olmadığı bir yer de de bırakınızın üniversite yüksekokul da olamaz benim kanaatime göre” diye ifade etti.