AKP-MHP rejiminin kadına yönelik şiddetle ilgili yasa tasarısı Meclis’te kabul edildi. HDP’nin ‘iktidarın suç işleyen devlet görevlileri ile güvenlik güçlerine sahip çıkan’ cümlelerini içeren iki şerhin tasarıdan çıkarılması ise tepkiyle karşılandı
AKP ve MHP ortaklığı ile hazırlanan “Kadına Karşı Şiddet ve Sağlıkta Şiddetle Mücadele Kapsamında Yapılması Öngörülen Değişiklikler Hakkında Kanun Teklifi” Meclis Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda (KEFEK) ve Adalet Komisyonunda görüşülerek geçti. KEFEK’te yapılan görüşmelerin ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP), teklife dair şerh düştü. KEFEK tasarıyı, HDP’nin eklediği cümleleri çıkararak komisyona sundu.
Suç failleri iktidar korumasında
Jinnews’in haberine göre; HDP’nin tasarıdan çıkarılan cümleleri şöyle: “Türkiye’de özellikle olağanüstü hal koşullarıyla birlikte güvenlik güçlerinin işlediği işkence, kötü muamele, tehdit ve hakaret suçları tırmanmış durumda. İktidarın suç işleyen devlet görevlilerine sahip çıkan tavrı, cezasızlık pratiği ve uygulamaları sebebiyle şiddet sistematik hale gelmiştir. Güvenlik güçlerinin iktidar tarafından kollanacaklarını bilmeleri orantısız güç kullanmaları ve hatta yurttaşların yaşama hakkını ihlal etmeleri konusunda cesaret kazanmalarına sebep olmaktadır.”
Musa Orhan hâlâ serbest
Şerhlerinin tasarıdan çıkarılmasına tepki gösteren HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “İpek Er’i ölüme sürükleyen Musa Orhan’ı, Garibe Gezer’e işkence eden ceza infaz kurumu görevlilerini, panzerlerle çocukları ezen kolluk güçlerini koruyan kim? Gülistan Doku daha hâlâ kayıp. İki yılda ne yaptı iktidar? Baraj boşalttı. Zaynal Abakarov’un, baş şüphelinin niye ifadesi iki yıl sonra alındı? Ve hemen serbest bırakıldı. Bunları biz söylemeyeceğiz de ‘koruma var’ demeyeceğiz de kime diyeceğiz?” dedi.
İktidarın, kadına yönelik şiddeti önleme iddiasıyla Meclis’ten geçirdiği tasarı, feminist hukukçular ile kadın örgütleri tarafından yanlış ve yetersiz olarak nitelendirilmişti. İstanbul Sözleşmesi gibi kapsamlı bir uluslararası sözleşmenin kaldırılması ve yerine “kadınların ölüm sonrasına” odaklanan bir tasarının çözüm olamayacağı ifade edilmişti. Yanı sıra tasarı devlet görevlileri ile kolluk güçlerinin şiddetine tamamen gözünü kapatmış durumda. HDP’li siyasetçilerin dikkat çektiği, şerh düştüğü cümlelerin tasarıdan hukuksuz şekilde çıkarılması da bu durumu ortaya koyuyor.
Cezaevlerinde tecrit ve işkence
Cezaevlerinde tutuklu Kürt kadın siyasetçilerini hedef alan tecrit, işkence ve ölüm politikaları her gün yükselirken, Kürt kentlerinde de uzman çavuş, polis ve korucular eliyle gerçekleştirilen taciz, tecavüz, fuhşa sürükleme ve şiddet onlarca kadının hayatını karartıyor. Özel savaş politikaları çerçevesinde uygulanan ve üniformalı şiddet olarak tanımlanan bu yöntemler toplumsal dejenerasyonu hedefliyor.
Hepsi cezasız kaldı
Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) haberinde; Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) 2021’de hazırladığı rapora göre 75 kadın, kolluk güçlerinin cinsel saldırısı ve şiddeti nedeniyle başvuru yaptı.
Kürt kentlerinde kolluk güçlerinin işlediği ve ceza almadığı suçların bir kısmı ise şu şekilde:
*Batmanlı İpek Er’e tecavüz edip ölüme sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan hala serbest.
*Diyarbakır Eğil’de korucu başı ve JİTEM itirafçısı Murat İpek, 21 yaşındaki Aleyna Avcı’yı ateşli silahla ağır yaraladı. Zanlının dosyası somut bir delil olmadığı gerekçesiyle kapatıldı.
*Mardin Savur’da bir kadına cinsel saldırıda bulunan ve gözaltına alınan korucular H.B. ve R.Ç. savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
*Dersim’de iki uzman çavuş, 20 Mayıs 2021’de canlı bomba olduğunu iddia ettikleri Fidan Yıldırım’ın başına silah dayayarak darp etti. Uzman çavuşlar hakkında soruşturma başlatıldı ancak ceza almadılar.
ANKARA / JINNEWS