Şam hükümetinin ambargosu ve Türkiye’nin saldırıları devam ediyor, buna karşı Kuzey ve Doğu Suriye halkının direndiğini belirten Demokratik Suriye Meclisi Washington Temsilcisi Sinem Mihemmed, uluslararası kurumların sessiz kaldığına dikkat çekti
Türkiye ve ona bağlı çete gruplarının 2018 yılında Efrîn başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları sonucu binlerce kişi Şehba, Şera, Şêrava ile Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerine göç etmek zorunda kalan binlerce aile, zorlu koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Çadır ve kamplarda kalan binlerce kişi, bir yandan Türkiye’nin hava saldırılarına diğer yandan Suriye hükümetinin ambargosuna karşı direniyor.
Ambargo derinleşiyor
Suriye hükümetinin ambargosu nedeniyle Şêxmeqsûd mahallesinde bulunan 4 yaşındaki Wîsam Sîdo, ısınma malzemelerinin olmamasından kaynaklı soğuktan hastalanarak hayatını kaybetmesi son örnek olurken, kış koşullarıyla birlikte durumun daha da ağırlaşacağı tahmin ediliyor.
Yaşanan sorunları Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Müjdat Can’a değerlendiren Demokratik Suriye Meclisi Washington Temsilcisi Sinem Mihemmed, saldırılara rağmen insanların Efrîn’e dönmek için mücadele verdiğini ifade etti.
Sözlü kınama yetmiyor
Şehba ve Til Rıfat bölgelerine dönük saldırılarında bugüne kadar çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiğini belirten Mihemmed, ölümlere dair uluslararası kuruluşların sessizliğine tepki göstererek, “Türkiye, oradaki sivil halka saldırıyor, çocuklar ve kadınlar katlediliyor, ama bu uluslararası kurumlardan hiç ses çıkmıyor. UNICEF gibi kurumlar bu saldırıların durması, sivillerin savunulması noktasında harekete geçmesi gerekirken, sessiz kalıyor. Sadece saldırıları sözlü kınamakla kalıyorlar” diye konuştu.
Rusya sorumluluk almalı
Saldırılarla halkın bir kez daha göçertilmek istediğini ifade eden Mihemmed, benzer uygulamaların Suriye rejimi tarafından da devrede olduğunu kaydetti. Mazot, ilaç ve erzak ambargosuna dikkati çeken Mihemmed, Şêxmeqsûd’da ambargo nedeniyle yaşamını yitiren 4 yaşındaki çocuğu hatırlattı. Mihemmed, “Bu ambargonun sorumlusu kimdir? Şehba ve Halep’teki bu ambargonun olduğu yerde en büyük güç Rusya’dır. Bu ambargoya karşı Rusya sorumluluk almalıdır” diye kaydetti.
Özerk Yönetim’den koparmak istiyorlar
Mihemmed, saldırıların yoğunlaştığı ve ambargonun daha da büyütüldüğü bir süreçte Şam-Ankara arasında görüşme trafiğinin başladığına işaret ederek, “Türkiye ve Suriye’nin yakınlaşmanın amacı, Kürt halkı, Şêxmeqsûd’daki özerk yönetim ve Fırat Bölgesi’dir. Özerk Yönetimi yıkmak istiyorlar. Bu nedenle Türkiye’nin saldırıları var. Bu saldırılar sadece Şehba değil, Tiltemir, Eyn İsa gibi yerlerde de var. Burada halkı korkutarak, Özerk Yönetimden koparmak istiyor” diye konuştu.
Siyasi çözüm şart
ABD ve Rusya’ya “bu saldırıları sonlandırın” çağrısı yapan Mihemmed, Suriye’deki sorunların çözüme kavuşması için saldırıların sonlanması gerektiğini vurguladı. Mihemmed, “Suriye’nin tamamı için bir siyasi çözüm olmazsa bu saldırılar ve ambargo devam eder” dedi.
HABER MERKEZİ