İzmir’de DEM Parti, DBP, TJA, ESP, DAD, Ege TUHAYDER, ANYAKAYDER ve Barış Anneleri, yaptıkları açıklama ile PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komployu kınadı
İzmir’de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi partisi (DEM Parti), Tevgera Jinên Azad (TJA), Barış Anneleri, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ege Tutuklu Hükümlü Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGETUHAYDER) ve Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun yıldönümü nedeniyle basın toplantısı gerçekleştirdi.
DEM Parti İzmir il binasında gerçekleşen toplantıda basın metnini DBP Ege Bölge yöneticisi Yahya Keser okudu.
‘Tüm halklar teslim alınmak istendi’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim 1998 tarihinde başlayan ve 15 Şubat 1999 tarihinde gerçekleşen uluslararası komplonun üzerinden çeyrek asır geçtiğini ifade eden Keser, “Ortadoğu ve Türkiye halklarının demokratik ve barışçıl geleceğine yönelik gerçekleştirilen bu uluslararası komployu, halklar ve inançlar olarak güçlü şekilde direnerek boşa düşürdük. Ortadoğu ve Türkiye halklarının demokrasi ve barış dolu bir geleceği kazanması için şimdi herkesin sorumluluğu Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamak için mücadele etmektir. 15 Şubat uluslararası komplosu küresel ve bölgesel egemenlerin bölge halklarına dayatmak istediği esaretin en önemli adımıydı. Sayın Öcalan şahsında bir arada yaşam, demokratik gelecek, barış ve istikrarın hâkim olduğu Ortadoğu mücadelesi akamete uğratılmak istendi. Sayın Öcalan’ın Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu’daki etkisini ve demokratik bir yaşamın inşasındaki gücünü bilen karanlık güçler, uluslararası komployu planlayarak Sayın Öcalan şahsında tüm halkları teslim almak istedi” dedi.
‘Komplo tecritle devam ettirilmek isteniyor’
Uluslararası komplonun, Ortadoğu ve Türkiye halklarına ayrışmayı, çatışmaları ve ölümleri dayattığını vurgulayan Keser, “2015 yılından beri devam eden mutlak tecrit ve iletişimsizlik politikaları da uluslararası komploda ısrarın bir göstergesidir. Hukukun sıfır noktası olan mutlak tecride karşı küresel ve bölgesel güçlerin destekleyici tutumu komploda ısrarın işaretidir. Çeyrek asırlık komplo, mutlak tecritle devam ettirilmek istenmektedir. Bu komployla esasında Ortadoğu ve Türkiye halkları tecrit altına alınmakta, demokratik ve barışçıl gelecek mücadelesi yok edilmeye çalışılmaktadır. Ortadoğu ve Türkiye halklarına çatışmayı dayatan ve ayrışmayı derinleştirmek isteyen egemenlere karşı uluslararası komplonun çeyrek asrını tamamladığı bu dönemde, Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü savunmak her zamankinden daha önemli ve tarihsel bir görevdir” diye belirtti.
‘Uluslararası güçler yenilgiye uğratıldı’
Keser şöyle devam etti:
“Hapishanelerde on binlerce tutsak yoldaşımız 81 gündür açlık grevi direnişini sürdürüyor. Yine birçok kentte Barış Anneleri öncülüğünde Adalet Nöbetleri tutuluyor. Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerinde mutlak tecride karşı direnişler devam ediyor. Çeyrek asırdır, bir lider ve bir halk direniyor, Ortadoğu halkları çözümsüzlüğe itiraz etmeye devam ediyor. Bu direniş ile birlikte Kürt gerçekliğini tasfiye etmek isteyen uluslararası güçler yenilgiye uğratıldı.”
‘Sayın Öcalan ve fikirleri kazandı’
Kadın özgürlükçü paradigma Ortadoğu’da en güçlü şekilde yaşam buldu. Yani özcesi, uluslararası komploya karşı çeyrek asırda Sayın Öcalan ve fikirleri kazandı. Bizler, 15 Şubat Uluslararası Komplosunun yenilgiye uğradığı gerçekliğini kabul ederek direnişimizi büyütecek ve Sayın Öcalan’ın Ortadoğu ve Türkiye’nin geleceğinde barışın inşasıyla ilgili mutlak rolünü oynamasının koşullarını sağlayacağız. Bunu gerçekleştirmek için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümünü sağlayacağız. Bu konuda kararlıyız, inançlıyız, güçlüyüz.”
‘Sonuna kadar arkasında olacağız’
Etkinlikte gerçekleşen sinevizyon gösteriminin ardından Barış Anneleri adına konuşan Sultan Yağmekan,“Bu kara günü lanetliyoruz kınıyoruz. Sonuna kadar Sayın Öcalan ve tutsaklarımızın arkasında olacağız. Sayın Öcalan’dan bir haber gelmediği, tecrit kalkmadığı sürece mücadelemize devam edeceğiz. Tecrit kaldırılmazsa biz de durmayacağız. Tekrardan bu kara günü lanetliyorum” dedi.
Kaynak: JINNEWS