Dünyadan 10 hukuk örgütü, yayınladıkları bir açıklama ile, OPWC üyesi devletlerden Türkiye’nin kimyasal kullanımının araştırılması için adım atılmasını istedi
Amerikalı Hukukçular Derneği (AAJ), Avukat Hakları İzleme Örgütü (LRWC), Avrupalı Demokrat Avukatlar (AED), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi Araştırma ve Geliştirme Merkezi/ Uluslararası Hukuk Müdahale Grubu (CRED/GİGİ), Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avrupa Avukatlar Derneği (ELDH), Demokrasi ve Uluslararası Hukuk Derneği (MAF-DAD), Halkın Avukatları Ulusal Birliği (NULP), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Ulusal Demokratik Hukukçular Birliği (GD) Türkiye’nin Güney Kurdistan’a dönük kimyasal silah kullandığının araştırılması ve kimyasal silah kullanımını teşhir eden gazetecilerin, kimyasal silah kullanımının araştırılması yönünde açıklama yapan Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılması talebiyle yazılı açıklama yaptı.
‘Bağımsız bir soruşturma ile açıklığa kavuşturulabilir’
Kimyasal silahların araştırılmasını talep edenler hakkında kovuşturma yapılamayacağının vurgulandığı açıklamada, göz yaşartıcı gaz mermilerinin kullanıldığına dair rapor ve haberlerden endişe duyulduğu belirtildi. Açıklamada, “Göz yaşartıcı gaz Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC) eklerinde yer alan yasaklı kimyasallar listesinde yer almamasına rağmen, ordu tarafından kullanılan göz yaşartıcı gaz mermilerinin Kimyasal Silahlar Sözleşmesi kapsamında olduğu görüşü CWC Madde II No 1, 2 ve 5’te destek bulmaktadır. Ancak, göz yaşartıcı gaz bombalarının ordu tarafından kullanılmasının Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni ihlal edip etmediği ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’nün 8’inci Maddesi uyarınca savaş suçu olarak sınıflandırılıp sınıflandırılamayacağı da koşullara bağlıdır. Basında yer alan haberlere göre, Savunma Bakanı Türk ordusunun Irak Kürdistan Bölgesinde göz yaşartıcı gaz kullandığını inkar etmediğinden, göz yaşartıcı gaz kullanımının Türkiye’nin onayladığı uluslararası anlaşmaları ihlal edip etmediği ancak bağımsız bir soruşturma ile açıklığa kavuşturulabilir. Türkiye CWC’ye taraf bir devlettir ancak Roma Statüsü’ne taraf değildir” ifadelerine yer verildi.
Araştırma isteyenlere soruşturma
Güney Kurdistan’a göz yaşartıcı gaz kullanımına ilişkin bağımsız bir soruşturma talebinin çeşitli kuruluşlar ve kişiler tarafından dile getirilmesinin şaşırtıcı olmadığı ancak bu talepte bulunanlar hakkında soruşturma veya kovuşturma açılmasının şaşırtıcı olduğu vurgulandı. Açıklamada, ÖHD’li avukat Aryen Turan’ın kimyasal silah kullanımının soruşturulması yönündeki talebi sonucunda gözaltına alınarak yurt dışı yasağıyla serbest bırakıldığı, kimyasal silah kullanımını haberleştiren 11 gazetecinin 25 Eylül sabahı işkenceyle evlerine yapılan baskınla gözaltına alındığı ve TTB Başkanı Fincancı’nın iktidar tarafından hedef gösterilerek tutuklandığı hatırlatıldı.
OPCW üyesi devletlere çağrı
OPCW üyesi devletlerin kimyasal silah kullanımının araştırılması yönünde talepte bulunması ve resmi bir soruşturma başlatılması gerektiğinin belirtildiği açıklamada OPCW üyesi devletlere, “OPCW tarafından bağımsız bir soruşturmanın önünü açma, BM Genel Sekreteri’nin biyolojik veya kimyasal silahların kullanıldığı iddialarını soruşturmak için oluşturduğu özel mekanizmayı kullanarak soruşturma talep etme” çağrısı yapıldı.
‘Fincancı ve gazeteciler serbest bırakılsın’
Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının soruşturulmasını talep eden gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve insan hakları savunucuları üzerindeki baskılara son verilmesi gerektiğinin ifade edildiği açıklamada, “Dr. Şebnem Korur Fincancı ve tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.
HABER MERKEZİ