Bursa Orhaneli’de 500 milyar dolarlık mermer rezervi olduğunu ilan eden belediye ve hükümet yetkililerini TÜMMER yalanladı. Belediye bölgede altın, krom, linyit vb. birçok rezervin varlığından söz ederken, Uludağ’ın güney cephesi yağmanın hedefinde
Bursa’nın Orhaneli ilçesinde 500 milyar dolarlık mermer rezervi bulunduğu iddiaları, müjdeler eşliğinde duyurulmuştu. Bu bağlamda Orhaneli’ne kurulması planlanan Maden İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili tartışmalar yaşanıyor. Bölgede 500 milyar dolarlık mermer rezervinin bulunduğu haberlerinin gerçeği yansıtmadığını açıklayan Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu’na tepki gösteren Orhaneli Belediyesi, “Erenler bölgesinde İstanbul Teknik Üniversitesi’ne yaptırdığı araştırmada 900 yıl yetecek mermer rezervi bulunmuştur” dedi. Orhaneli ilçesinde maden rezervinin bulunduğu Erenler bölgesi gibi 5 ayrı mermer yatağı daha bulunduğunu belirten Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, bölgede 900 yıl yetecek 500 milyar dolarlık mermer rezervinin bulunduğunu açıkladı.
Belediyeden yazılı açıklama
“Milli kaynakların kullanımıyla Bursa’nın dağ yöresinin çehresini değiştirecek, binlerce istihdamla milli ekonomiye yeni bir güç katacak Türkiye’nin ilk ve tek Maden İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’ne ilişkin Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamayı hayretle karşılıyoruz. Orhaneli’deki maden rezervi ile ilgili basın yayın organlarında geniş yer bulan haberlerin gerçeği yansıtmadığı iddia edilen açıklama, artık son aşamaya gelen Maden OSB’ye ilişkin yeterli bilgi sahibi olunmamasından kaynaklanmaktadır. Yöremiz ayrıca, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan sondajlar ve araştırmalarda da tespit edildiği gibi çok zengin yer altı kaynaklarına sahiptir” ifadeleri yer aldı.
Sadece mermer değil!
Açıklamada, “Krom başta olmak üzere altın, linyit, nikel, manyezit, manganez, asbest, kireçtaşı, talk ve olivin gibi çok sayıda yeraltı zenginliklerimiz ve ciddi anlamda rezervlerimiz bulunmaktadır. Bölgedeki maden çeşitliliği incelendiğinde verdiğimiz rakamın mütevazı olduğu bile anlaşılacaktır. Tatlıoğlu da dünyada ve ülkemizde mermer sektörünün çalışmalarını yakından takip etmekte ve yatırımcıların destekleneceğine de inancı tamdır. Kaldı ki amacımız toplumda yanlış algı oluşturmak değil, ülke ekonomimize katma değer sağlamaktır. Maden İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması için gerekli tüm izinler tamamlandı. Taahhütte bulunan 61 firma, bünyesinde yüksekokul, otel ve fuar alanı da yer alacak Maden OSB’de 5-6 ay içerisinde fabrikalarının temelini atacak. Orhaneli Belediye Başkanıİrfan Tatalıoğlu, “20 bin kişilik istihdam sağlanıp bölgedeki göç tersine dönecek” dedi.
Kaşıkçı dövüşü
Madenci dernekleri birliği TÜMMER ve Orhaneli Belediyesi arasında yaşanan tartışmanın sonucunda Orhaneli ve sırtını verdiği Uludağ’ın her biçimde yağmaya uğrayacağı açıkça anlaşılıyor. TÜMMER 103 milyar dolarlık rezerv var derken, belediye 500 milyar dolar rezervden söz ediyor. Ancak belediye orada durmuyor ve altın, krom vb. diğer madenleri de sıralıyor. Bu durumun aslında bir kaşıkçı dövüşünden gayri bir şey olmadığı anlaşılıyor. Bursa’nın dağ ilçe ve köyleri 50-60 yıldan bu yana vaatler üzerinden sağ siyasi partilerin kalesi durumunda oldu. 20 bin kişiye istihdam sağlanacağı iddiasına karşın ilçede köyleriyle birlikte ve çoluk-çocuk, yaşlı-genç, kadın-erkek 19 bin 500 kişi yaşıyor.
Doğa ham madde değildir! 
Doğaya ham madde gözüyle bakanlar halka ise bol vaatler vererek onlarında emeğini sömürmeyi arzularlar. Orhaneli’nin nüfusu kadar insan gerekiyorsa da bulurlar. Çünkü emek sömürüsü olmadan sermaye için olup bitenin çok fazla anlamı yok. Böyle bir ekonomik düzen içinde her türden değer paraya bağlanmıştır. Onlar için ne emeğin ne de doğanın ortaya çıkarmak istedikleri akçeler yanında hiçbir değeri yoktur. Sömürü düzenlerini sürdürmek için emekçiye ölmeyeceği kadar bir bedel üzerinden ücret değerlendirmesi yaparlarken, doğaya da ham madde bağlamında bir değer biçiyorlar. Bu biçilen değerlerin toplamı da sermayenin çıkarına hizmet ediyor. Uludağ’ın adeta kanını emdiler, ovayı betona boğdular, termik santral nedeniyle uzun süredir Uludağ’a, yağmur yerine asit yağmasına neden oldular. Şimdi ise ortaya attıkları 500 milyar dolar gibi laflarla halkı da yedekleyerek sanki halkın bundan bir çıkarı olacakmışçasına bir söylem tutturuyorlar. Aynen 50-60 yıldır yaptıkları gibi. Yeni olan tek şey ise: bölgede doğal yaşam alanı bırakmayacaklar, suları kirletip yok edecekler, ormanları yağmalayacaklar.
EKOLOJİ SERVİSİ
