Geçtigimiz günlerde,14 Agustos’ta Harbiye Açıkhava Cemil Topuzlu sahnesindeki konseri iptal edilen piyano sanatçısı ve besteci Fazıl Say sosyal medya hesabından bir açıklama daha yaptı. Açıklamasında “Fazıl Say defolsun” gibi bir zihniyetle karsı karsıya geldigini belirten piyanist, bu zihniyetin ülkeye hiçbir faydasının olmadıgını ifade etti. Fazıl Say’ın ‘’Ülkemde yasamak istiyorum ve ülkemde sanatımı yapmak istiyorum’’ baslıgıyla yayınladıgı açıklamada dünyanın önde gelen kurumlarıyla yılda 100 kere çalıstıgını ancak ‘Türkiye’de bunun yapma imkanı verilmedigini söyledi: “Devletin kurumlarını zaten geçtim, yıllardır yasaklı gibi bir durumdayım, hem yorumcu hem de besteci olarak… Dünyanın en önde gelen kurumlarıyla yılda 100 kere çalısıyorum, ülkemde bu olamıyor, acı bu.” Say, “Sanatımı tüm dünyada oldugu gibi kendi ülkemde de icra etmek istiyorum. Bu önyargı kırılmalıdır. benimle bir konser için çalısan bir belediye suç mu islemis olur, lütfen, bu yanlıslardan dönelim. Sonra üniversitelerde tekrar konserler vereyim istiyorum, yıllardır davet edilmiyorum, gençlerle bulusamıyorum, bu kapıların da ardına kadar açılması için gayret edecegim” dedi.Bu engellemelerin tüm sanatsal faaliyetleri etkiledigini ifade ederek: “Bir sanatçının hiç bir suçu yokken kovulma asamasına gelmesi, islerinin engellenmesi de bu ülkedeki sanat camiasının kötü etkilenmesine sebebiyet verir, diger tüm sanatsal faaliyetlerin amacını da anlamsızlastırır. Bu yanlıstır.” diye konustu. Birçok kez hedef gösterilen ve son olarak Atlantis Yapım tarafından konseri iptal edilen Fazıl Say, geçtigimiz yıllarda da Twitter’dan paylastıgı Ömer Hayyam rubaileri gerekçe gösterilerek “dini degerleri alenen asagıladıgı” iddiasıyla açılan davada suçlu bulunmus, 10 ay hapis cezası almıstı. Karar Yargıtay tarafından bozulmustu.
ISTANBUL