Sosyal medyada dolaşıma giren bir foto! Bir yolcu otobüsünün yan tarafı, koltuklarda kadınlar! Yaşlı bir anne ağız dolusu gülümsemiş. Arkasındaki de tebessüm etmiş. Bir arkasındaki arkadaş kelepçeli ellerini çenesine dayamış ve gülüyor. Arkalarında seçilemeyen polis siluetleri, camdan yansıma yapan flamalar… Bu foto HDP Amed İl Binası’nı önünden. Kadınlar gözaltına alınırken çekildi. Elbet başka fotolar da çekildi, içlerinde barış anneleri, tüm direngenlikleri ile torunları yaşındaki polislerin ellerinde yürüyorlar.
Barış annelerine yapılanların yankısı devam ederken Batman’dan da haber geldi. Greve giren kadınlara ve diğer parti yöneticilerine baskın yapıldı. Otuza yakın kişi binlerce polis eşliğinde zorbalıkla gözaltına alındı. Söylemeyi unuttum, sabah zaten Ankara’da ev baskınları ile uyanmış, 12 kişinin gözaltı kararı ile günü jehr eylemiştik. İnanın bir sabah artık gözaltı yoksa emniyete gidip lütfen alın, olmaz böyle diyecek onlarca arkadaş tanıyorum. Durum bu yani! Söylememe gerek yok elbet, bundan önceki günlerde gözaltı vardı, ertesinin ertesi günü de… Öyle gider! Abartısız Sümerlere kadar gider…
Fotoya gelmek istiyorum. Bu fotodan bahsetme sebebim aslında başka bir şey.
Kadraja son anda sığabilmiş bir yazı. Aracın üstünde “Ulaşım daha rahat” diyor.
Hak vermemek elde değil! Çünkü Amed’de gerçekten de ulaşımın en rahat olduğu yer emniyet… En fazla servis emniyete var, her gün onlarca baskın, yüzlerce kişiye gözaltı… Servis durmuyor! Hatta yoğunluktan kendi araçları yetmemiş olacak ki belediye otobüsü de hizmete başlamış. Araç ne kadar dolu olsa da yol üzerinde gördüğünü alır, yeter ki gözüne kestirsin! . Bilindiği üzere diğer tüm merkezlere, ilçelere ulaşım biraz zor! Çünkü bol GBT’li…
***
Barış annelerinin gözaltı görüntüleri ülke tarihinde ilk değil ama her seferinde gerçek bir utanç olarak tarihe ilmik ilmik işleniyor. Daha da kötüsü “10 Aralık” tarihinde bunu yapmaları… Yani “Dünya İnsan Hakları Günü”!
Annelere saldırı girişimi olmadan kısa süre önce Erdoğan açıklama yapıyordu: “Bir İnsan Hakları Günü’nü daha maalesef Suriye’den Irak’a, Arakan’dan Filistin’e kadar gönül coğrafyamızın farklı bölgelerinde yaşam hakkı dahil en temel insan haklarının hiçe sayıldığı, Yemen’de yüz binlerce çocuğun menfaat çatışmasına kurban edildiği bir dönemde karşılıyoruz… Zalimin ve mazlumun kimliğine göre tavır belirleyen zihniyet, yüz milyonlarca insanın nazarında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni de anlamsızlaştırmaktadır. Bu süreçte Türkiye, yurt dışında komşularından başlayarak küresel ölçekte adaletin tecellisi için mücadele ederken, yurt içinde de demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi için kapsamlı reformlara imza atmıştır.”
Gördüğünüz üzere TR’ye daha gelemedi. Arakan’dan Yemen’e hak ararken Amed İl Binası’na yok efendim Batman’a nasıl sıra gelsin. Çünkü hak hukuk adalet cephesinden bakınca ‘ulaşım pek rahat değil’… Anneler söz konusu olduğunda “cennet-ayaklar” retoriğini asla ıskalamayanlar; annelerin ayaklarında ayakkabı yokken onları dışarı çıkardı bu kış ortası! Neymiş insan hakları günüymüş! İnsan hakları günü ikiye ayrılır, AKP’li olanların günü ve olmayanların günü!
Son süreçte olan bitenlerin anlattığı bir başka şey var kanımca. HDP’yi aşırı kriminalize etme sürüyor elbet, ama her cepheden çok boyutlu saldırı var. AKP’nin tek seçim politikası budur, bu olacak. Partiye adeta biz şimdi kapatamıyoruz sizi, siz kilit vurun kendinize der gibi yükleniyorlar. Tüm kadrolarına yönelmesi ve onları sindirmeye çalışmasını adeta “Kapatmadan kapatmak” ilkesi üzerinden yapıyor. Bir karşılığı olmayacak, bir yere varamayacaklar o ayrı mesele.
Son olarak, tüm açlık grevindeki arkadaşlara selam olsun.