ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali durumunda Avrupa’da bir doğal gaz kesintisi yaşanması tehlikesine karşı önlem amacıyla dünyanın önde gelen enerji üreticisi ülkeleri ve şirketleri ile görüşüldüğünü açıkladı
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminden isminin gizli kalması kaydıyla açıklama yapan bir yetkili, kışın geri kalanında Avrupa’ya kesintisiz enerji akışı sağlamak için görüşülen ülke ve üreticilerin isimlerini paylaşmasa da müzakerelerin çok geniş bir yelpazede yürütüldüğünü belirtti.
“Kuzey Afrika ve Orta Doğu’dan Asya ve Amerika Birleşik Devletleri’ne kadar Rusya dışında dünyanın çeşitli bölgelerinden gelebilecek doğal gazın ek hacmini belirlemek için çalışıyoruz” diyen yetkili, “Aynı zamanda da Avrupalı alıcılara tahsis etme kapasitelerini ve arzularını anlamak için dünyanın dört bir yanındaki büyük doğal gaz üreticileriyle de görüşmeler halindeyiz” açıklamasında bulundu.
Rusya’nın yeri alınabilir mi?
Beyaz Saray’ın planı, dünyadaki doğal gaz üreticilerinin yeterli sayıda olmaması ve piyasaya zaten yüksek miktarda doğal gaz arz etmelerinden dolayı karmaşık bir hal alıyor.
Washington’un temasa geçtiği bazı şirketlerle görüşen Reuters haber ajansı, bu kişilerin Amerikalı yetkililere küresel doğal gaz arzının “kısıtlı” olduğunu söylediğini ve Rusya’dan gelen hacmin yerini alacak “çok az kaynak” bulunduğunu söylediğini bildirdi.
Avrupa Birliği doğal gaz ihtiyacının üçte birini Rusya’dan karşılıyor. Rusya’nın Avrupa’ya gaz arzında herhangi bir kesintiye gitmesi mevcut enerji krizini daha da kötüleştirme potansiyeline sahip. Rusya Avrupa’ya Ukrayna üzerinden normal şartlarda 40 milyar metreküp doğal gaz ihraç ediyor. Şu anda ise bu hacim yarı yarıya azalmış durumda. Bu da olası bir işgal sonrası yaşanacak Rus doğal gaz kesintisinde kış ve ilkbaharın geçirilmesi için yaklaşık 20 milyar metre küp doğal gazın bulunması ve en fazla ihtiyaç duyulan noktalarda depolanması anlamına geliyor.
Hollanda Dışişleri Bakan: Rusya’ya yaptırım uygulayabiliriz ancak Rusya da AB’nin gazını keser
Hollanda’da yeni kurulan hükümetin Dışişleri Bakanı Wopke Hoekstra, dün gece katıldığı bir programda Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi değerlendirdi.
Ukrayna-Rusya sınırında zor bir durumla karşı karşıya olunduğunu belirten Hoekstra, “AB, kıtayı zar zor koruyabiliyor” dedi.
AB’nin ekonomik açıdan çok güçlü bir yapı olduğunu belirten Hoekstra, birliğin askeri ve jeopolitik açıdan yapması gereken çok fazla şeyin olduğunu söyledi.
AB’nin Rus gazına bağımlılığa çözüm bulamayışını eleştiren Hoekstra, “Dürüst olmalıyız, bu konuda çok vakit kaybettik” diye konuştu.
Hoekstra, Rusya’nın Ukrayna’ya olası bir müdahalesi sonrasında AB’nin Rusya’ya yaptırım uygulayabileceğini ve bu durumda da Rusya’nın AB’ye doğal gaz sevkiyatını durdurabileceğini dile getirdi.
Bu senaryonun birçok bilinmeyene bağlı olduğunu aktaran Hoekstra, gazın kesilmesi durumunda ABD’den yardım alınabileceğini ifade etti.
Hoekstra, sorunun diplomatik yollarla çözülmesini umduğunu vurgulayarak, “Açık konuşmalıyız, tansiyon yükselmeye devam ederse bunun ciddi sonuçları olabilir” dedi.
Hafta başında Brüksel’de olan Hoekstra, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le Ukrayna meselesini görüştüğünü açıklamıştı. Hoekstra, AB’nin Ukrayna meselesinde kararlı hareket etmesi gerektiğini ve sert yaptırımlar uygulamaya hazır olması gerektiğini söylemişti.
Mal varlığı dondurma tartışması: Acı verici değil
Bu arada Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, üst düzey Rus liderlere yönelik kişisel yaptırımları, mal varlıklarını dondurmayı tartışan ABD Kongre üyeleri ve senatörlerin, yurtdışında mülk, varlık ve banka hesabı açmalarının yasal olarak yasak olduğu gerçeğinden habersiz olduklarını söyledi. Peskov, “Konuyu tam olarak bilmeyen ABD’li Kongre üyeleri ve senatörler, Rus yönetimi temsilcilerine ait varlıkları, banka hesapları, gayrimenkullerin dondurulmasını konuşuyor. Bu, onların yeterli bilgiye sahip olmadıklarıyla ilgilidir” ifadelerini kullandı. Peskov, Rusya başkanı Vladimir Putin’e yönelik bireysel yaptırımların “acı verici değil (ama) siyasi olarak yıkıcı” olacağını kaydetti. Peskov, daha önce yaptığı bir açıklamada da, bunun diplomatik ilişkileri kesmek anlamına geleceğini söylemişti.
DIŞ HABERLER