Hindistan’da dünyanın gelmiş geçmiş en büyük-kitlesel genel grevi yaşanıyor. Tüm zamanların en büyük -350 milyon kişilik- grevinin saygıdeğer bileşenleri arasında çiftçiler de yerini almış durumda.
Bu zeminde (genel grevde) yüzbinlerce Hintli çiftçi, sözleşmeli çiftçiliğe ve çokuluslu ecza şirketleri tarafından üretilip dayatılan kimyasal üretim girdilerine ve yine ulusaşırı tarım ve gıda şirketleri tarafından kontrol edilen pazara karşı taleplerini dillendiriyor.
Türkiyeli çiftçiler
Geçtiğimiz hafta Tarım Kredi Kooperatifleri’nin uyguladığı yüksek faizden dolayı çiftçilerin traktör ve ahırındaki inekleri haczedildi. Bu durum basın ve medyada açık-seçik bir biçimde yer aldı. Hacizleri yapan Tarım Kredi Kooperatifleri, kooperatifin ortakları ise çiftçiler, yani çiftçiler, ortağı – “patronu” oldukları kooperatifleri tarafından haczedildiler. Neden? Çünkü kooperatifin uygulayacağı faiz politikalarını belirleyen, kooperatif ortağı olan çiftçiler değil, Tarım ve Orman Bakanlığı, dolayısıyla hükümet(ler) oluyor da ondan. Peki, ihtiyaçları olan düşük faizli krediye erişmek için kooperatif çatısı altında bir araya gelen çiftçilere niye yüksek faiz uygulanır?
Ya kooperatifler iyi yönetilemediği için ekonomik sıkıntıya girdiğinden veya küçük ve orta ölçekli çiftçiyi ödeyemeyecek duruma sürükleyerek iflas ettirmek için yüksek faiz uygulanır. Bunlar değilse de, niyesini en iyi faiz oranını arttıran hükümet bilir, onun açıklaması gerekir. Ayrıca Kooperatif’in iştiraki olan fabrikanın birinde yaşanan yolsuzluklar da sosyal medya ve basında çarşaf çarşaf ifşa edildi. Bu başka bir çürümüşlüğü gözler önüne serdi.
Tarımın çöküş kokusu
Evet, Türkiye tarımının çöküş kokusu dört bir yana yayıldı, yayılıyor. Ama hükümet yetkilileri tarımdaki yanlış politikaları için yanılsama yaratma amaçlı methiyeler dizmeye devam ediyor.
Israrla “siyahın siyah olmadığını” söylüyor, “karanın kara olduğunu” siz kanıtlayın demeye gelen sözler üretiyor, söylüyor(lar). O zaman hacizler ve yolsuzluk, siyahın siyah olduğunu gösteren kara tablolar değilse ne?
Ne?
Bütün bu olup bitenler üzerine Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 10 Aralık 2020 tarihinde Akit TV’de gündemdeki konuları değerlendirdi. Pakdemirli; “Çiftçi geliri arttı mı artmadı mı?” dedikten sonra şu pembe tabloyu sundu. Pakdemirli; “Son iki yıldır çiftçimiz Allah’a hamdolsun rekor gelire sahip ve hepsi birçoğu borcunu ödedi, traktörünü yeniledi, düğün dernek yapması gerekiyorsa bunu yaptı. Çocuğunu tekrar okula yazdırması gerekiyorsa bunu yaptı. Yani çiftçimizin morali şu anda son derece iyi” dedi. Ya traktörünün ve ineklerinin haczedilmesi ne? Onların morali nasıl acaba? O konuda yönetenlerden tek kelime yok. Tısss…
Seve seve çöküyoruz
Görünen o ki, seve seve çöküyor tarımımız, seve seve haczediliyor çiftçilerimiz. Ha bu arada, Tarım ve Orman Bakanımız sayın Pakdemirli bildiğiniz üzere çiftçi bir ailenin çocuğu. Ne diyelim, “Dişi kıran, pirince en çok benzeyen beyaz taştır” derler. Yerimiz bitiyor, sözü şöyle bağlayalım isterseniz. Hintli çiftçiler, diğer emekçilerle birlikte hakları için kapitalizme karşı amansız bir mücadele veriyorlar. Çünkü onlar şunu iyi biliyorlar: “Uçurtma rüzgâra karşı durduğu için yükselir” .