Deprem sürecinde yaşanan hak ihlallerine dair konuşan İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, deprem sürecinde çoğunluğu Efrînli olan 23 tutuklunun havalandırmada duvara dönük bir şekilde 22 saat boyunca aç ve susuz bir şekilde soğukta bekletildiğini belirtti
Sürgün, tecrit ve keyfi uygulamaların sürdüğü cezaevlerinde ve özellikle deprem kentlerinde olanlarda hak ihlalleri arttı. Geçtiğimiz günlerde İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından açıklanan rapora göre, deprem bölgesinde bulunan cezaevlerinde en az 41 tutuklu işkence ve kötü muameleye uğradı. Rapora göre, Deprem günü kapılara vurdukları gerekçesiyle birçok tutukluya ise disiplin cezası verildi.
Her sevk edilen cezaevinde işkence
Yine rapor göre birçok tutuklu işkenceye uğrarken, Mereş Türkoğlu 1 Nolu L Tipi Cezaevi’nden sevk edildiği Samsun Kavak S Tipi Cezaevi’nde cezaevinde görüştüğü bir tutuklu, Türkoğlu Cezaevi’nde işkenceye uğradığını ve 11 gün geçmesine rağmen vücudunda yaralar gördüğü ve yine Hatay T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan bir tutuklu da deprem sonrası sırasıyla Bandırma, Antalya ve Bodrum’da bulunan cezaevlerine sevk edildiği, götürüldüğü her cezaevinde darp edilerek işkenceye uğradığı kaydedildi.
İşkence arttı
Hazırladıkları rapora dair konuşan İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, kendilerine yapılan başvuruların arttığına işaret etti. Çevirmen, “Türkoğlu L Tipi Hapishanesinden sevk edilen mahpuslar, Samsun Kavak’ta çıplak arama dayatmasından dolayı işkence ve kötü muameleye maruz kaldılar. Depremin ilk yaşandığı günlerde pek çok işkence kötü muamele, hapishanelerde isyan çıktığına dair haberler, ölüm ve yaralanma haberleri hızla yayınlamaya başlandı. Hatay T Tipi’nde 19’u Efrîn’li olmak üzere 23 kişinin bulunduğu siyasi bir koğuş var. Orada kalanalar depremin ertesi günü, 7 Şubat’ta koğuşlarının kapısının kendiliğinden açıldığını ancak koğuş kapsını kimin açtığını görmediklerini ifade ediyorlar. Bir süre koğuşta birilerinin kendilerini almasını bekliyorlar, herhangi bir isyan söz konusu değil. Daha sonra bir duman çıktığını, yangın çıktığını görünce de dışarı çıkıyorlar ve kaos kargaşa yaşanıyor” diyerek aktardı.
22 saat soğukta beklettiler
Tutukların havalandırmada duvara dönük bir şekilde 22 saat boyunca aç ve susuz bir şekilde soğukta bekletildiğini kaydeden Çevirmen, “Bu şekilde işkence ve kötü muameleye maruz kalmışlar, sürekli olarak dövülmüşler. Cezaevi müdürünün bile bu işkence ve kötü muameleye tepki gösterdiğini ifade ediyorlar. Buna rağmen jandarma işkence ve kötü muameleye devam etmiş. Getirildikleri hapishanelerde de çıplak arama dayatmasından kaynaklı özellikle Hatay’dan getirilenlere herhangi bir tepki vermemelerine rağmen çıplak elle 2-3 kere vurularak ‘geçin’ denmiş. Sonuç olarak Hatay’da çok büyük işkence ve kötü muameleye maruz kaldı bu insanlar. Depremin büyük travmatik durumunu yaşayan insanlar, 22 saat boyunca o soğukta bekletildiler” diye aktardı.
Cezasızlık var
Son dönemlerde başvuruların olmadığı Hatay Cezaevi’nden deprem sonrası işkence ve kötü muameleye dair başvurular aldıklarını kaydeden Çevirmen, işkencenin takip edilmediğini ve cezasızlığın hüküm sürdüğünü belirtti.
Irkçı saldırılar var
Hatay’da işkence ve kötü muameleye maruz kalan tutukluların büyük çoğunluğunun Efrînli Kürt olmasında ırkçı saiklerin etkili olduğuna işaret eden Çevirmen, şunları söyledi: “Türkiye’de işkence ve kötü muamele yaygın bir vaziyette. Ailenizi, çocuğunuzu, eşinizi, yakınızı koruma imkânınız yok. O nedenle cezaevinde yaşanan işkence ve kötü muamelede devletin bizzat sorumluluğu vardır. Bu sorumluluğu göz ardı edip, yapılan işkence ve kötü muamele cezasızlık ile ödüllendirildiği zaman, bu vakalar kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkıyor.”
HABER MERKEZİ