Elazığ Cezaevi’ne ilişkin hazırlanan rapord, revir ve hastane sevklerinin uzun sürelerle bekletildiği, ajanlaştırma baskısı olduğu ve Kürtçe kitapların teslim edilmediği kaydedildi
Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu; Elazığ 1 ve 2 Nolu Yüksek Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşanan hak ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu, kamuoyuyla paylaştı.
Raporda, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin başvurusu üzerine sağlık durumlarını gözlemlemek ve hak ihlallerini tespit etmek amacıyla Diyarbakır Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu üyelerinden oluşturulan heyetin, cezaevlerindeki 14 tutuklu ile görüşme gerçekleştirdiği belirtildi.
Raporda, komisyon üyelerinin Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda dört kişiyle görüştüğü belirterek, görüşmenin detaylarını aktardı. Raporda tutukluların kitap ve dergi temini yapamadıkları belirtilerek, şöyle devam edildi: “Dört yıldır tutuklu bulunan Baran Barış Korkmaz’a ailesince gönderilen ‘flüt’ün idarece ‘zurna’ olarak nitelendirilerek kabul edilmediği, bu konu hakkında infaz hakimliğine başvuru yaptığını, ancak reddedildiğini belirmiştir. Spor, sohbet gibi hobi faaliyetlerinin hiçbir şekilde yapılmadığı ifade edilmiştir. Sık sık sıcak su sıkıntısı yaşandığı, bu konuda idareye yapılan başvuruların yanıtsız kaldığı ifade edilmiştir. Cezaevinde bulunan bir mahpusun tehdit içerikli notlar aldığı belirtilmiştir. İdarenin bazı mahpuslarla ajanlaştırma kapsamında işbirliği içerisinde hareket ettiğini bu nedenle bu tehdit notları karşısında sessiz kalındığı ve işlem yapılmadığı ifade edilmiştir. Yemeklerin az verildiği, bazı öğünlerin sadece çorba ile atlandığı, yemek kalitesinin çok düşük olduğu belirtilmiştir. Kantinin Covid-19 sonrasında kapandığını bu nedenle ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirtmişlerdir. Kantinin açık olduğu zamanlarda ise kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının çok yüksek olduğu belirtilmiştir.”
Kürtçe kitaba izin yok
Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Kapalı Cezaevi Kurumu’nda 5 kişiyle görüşme gerçekleştirildiğinin belirtildiği raporda, kapalı görüş odasında ve kameralar gözetiminde yapılan görüşmenin de soğuk bir ortamda gerçekleştirildiği kaydedildi. Raporda, cezaevinde yaşanan hak ihlalleri şöyle kaydedildi:
“*Mahpuslar tarafından 1 yıla yakın revire çıkma taleplerinin olduğu, ilaçlarını temin etmek için talepte bulunduklarında ancak taleplerinin keyfi olarak cevapsız bırakıldığı ya da pandemi gerekçe gösterilerek reddedildiği belirtilmiştir. Mahpuslar tarafından bu sorunların pandemiden önce de devam ettiği vurgulanmıştır.
*Personel yetersizliği ve pandemi gibi gerekçelerle hobi ve spor faaliyetlerinin olmadığı, 2020 yılının Şubat ayından beri durumun böyle olduğu belirtilmiştir.
*Talep edilen gazetelere ulaşmakta zorluk çektiklerini, talep edilen bazı gazetelerin kendilerine ulaşıldığı zaman da keyfi olarak bazı bölümlerinin gazeteden kesilerek çıkartıldıktan sonra kendilerine verildiğini belirtmişlerdir.
*Cezaevine Kürtçe kitap alınmasına izin verilmediği, gerekçe olarak da bunları okuyacak infaz memurlarının olmadığı belirtilmiştir.
*Cezaevinde hijyenin sağlanmadığı, son bir ay içinde 15kişininin covid-19 hastalığına yakalandığını, cezaevinde olan Fevzi Fidan’ın testinin hala pozitif olduğunu belirtmişlerdir.
*Kendilerine saç kesim makinesi verilmediğinden mahpusların saçlarını kazıttıkları ya da uzatmak zorunda kaldıklarını belirtmişlerdir.
*Yemeklerin yağlı ve kalitesiz olduğu, neredeyse hiç etli yemek verilmediği, bir gece önceki yemeğin de pirinç pilavı ve cacık olduğu belirtilmiştir.
*Hasta mahpus Medeni Kiye ile yapılan görüşmede kalp rahatsızlığının devam ettiği belirtilmiştir. Doktorların kanser hastalığı olduğundan şüphelendikleri ancak hala teşhis konulmadığını, son bir yıla yakın da doktor kontrolüne götürülmediğini belirtmiştir.
*Mahpusların sorunlarının çözülmediğini kendilerinin idare tarafından muhatap alınmadığını belirtmişlerdir.”
8 aydır revire çıkamıyor
Elazığ T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bir kişiyle görüşme gerçekleştirildiğinin aktarıldığı raporda, yaşanan hak ihlalleri şöyle sıralandı:
“*Mahpus tarafından 8 aydır revire çıkma talebinin olduğu, ilaçlarını temin etmek için talepte bulunduğu ancak taleplerinin keyfi olarak cevapsız bırakıldığı ya da pandemi gerekçe gösterilerek reddedildiği belirtilmiştir. Mahpus tarafından bu sorunların pandemiden önce de devam ettiği vurgulanmıştır.
*20 kişilik koğuşta kaldığı, kişi sayısına uygun şekilde masa-sandalye ihtiyacının karşılanmadığı, yemek yemek için sıra beklemek zorunda kalındığı ifade edilmiştir.
*Yemeklerin yağlı ve kalitesiz olduğu, nerdeyse hiç etli yemek verilmediği, bir gece önceki yemeğin de pirinç pilavı ve cacık olduğu belirtilmiştir.
*Personel yetersizliği ve pandemi gibi gerekçelerle hobi ve spor faaliyetlerinin olmadığı, 2020 Şubat ayından beri durumun böyle olduğu belirtilmiştir.
*4 ay önce kaldığı koğuşunda yaşadığı bir tartışma sebebi ile koğuşunu terk etmek zorunda kaldığı, burada kişisel eşyalarına diğer mahpuslarca el konulduğunu belirtmiştir. Eşyalarının verilmesi için savcılık ve cezaevi müdürlüğüne yazdığı hiçbir dilekçeye cevap verilmediği, dilekçelerinin akıbetini takip edemediğini belirtmiştir.”
Protez çoraba engel
Elazığ Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2 kadınla görüşmenin gerçekleştirildiğinin kaydedildiği raporda, hak ihlalleri şöyle sıralandı:
“*Politik mahpuslar olarak 9 kadının aynı koğuşta tutulduğu ve havalandırma haklarının, başka suçtan tutulan mahpuslarla ortak havalandırma kullanmaları nedeniyle yarım gün olarak kullandırıldığı, bu durumun bir buçuk yıldır devam ettiği ifade edilmiştir.
*Hastane sevklerinde jandarma personelinin mahpusların kollarına girmesi ve yakın temasta bulunması nedeniyle hastalık bulaş riskini arttırdığı bu durumun yaşamsal tehlike arz ettiği belirtilmiştir.
*Talep edilen gazetelerden sadece birinin verildiği, hafta sonu ise okuma komisyonunun çalışmadığı gerekçesi ile gazete verilmediği ifade edilmiştir.
*Ekonomik zorluklardan kaynaklı aynı mektup zarfında, birden çok mahpus mektubunu göndermek istediğinde bu durumun idarece kabul edilmediği belirtilmiştir.
*Yemeklerin yağlı ve kalitesiz olduğu, nerdeyse hiç etli yemek verilmediği, bir gece önceki yemeğin de pirinç pilavı ve cacık olduğu belirtilmiştir.
*Personel yetersizliği ve pandemi gibi gerekçelerle hobi ve spor faaliyetlerinin olmadığı, 2020 Şubat ayından beri durumun böyle olduğu belirtilmiştir. Aynı gerekçelerle fotoğraf çektirme haklarını dahi kullanamadıklarını belirtmişlerdir.
*TC uyruklu olmayan Dicle Bozan isimli mahpus akraba ve yakınlarının Türkiye’ de bulunmaması nedeniyle ekonomik olarak zorlandığını belirtmiştir. TC kimlik numarası bulunmadığından hesabına para yatırılamadığını ifade etmiştir. Bu konuda cezaevi idaresi ve Adalet Bakanlığı’na başvurduğunu ancak cevap alamadığını belirtmiştir.
*Bir bacağı protez olan Dicle Bozan isimli kadın mahpusun protez çorabı almasına izin verilmediği, bu nedenle protez kullanımında ciddi zorluklar yaşadığı belirtilmiştir.
Yetersiz su
Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 2 kişiyle görüşme gerçekleştirildiğinin belirtildiği raporda, yaşanan hak ihlalleri şöyle sıralandı:
*Bel fıtığı rahatsızlığı olduğunu belirten mahpus, ilaçlarının verilmediğini ifade etmiştir.
*Yemeklerin yağlı ve kalitesiz olduğu, neredeyse hiç etli yemek verilmediği, bir gece önceki yemeğin de pirinç pilavı ve cacık olduğu belirtilmiştir.
*Sıcak suyun haftada 2 gün üçer saat şeklinde verildiği ve 15 kişilik koğuşta bu suyun yetersiz olduğu belirtilmiştir.
*Pandemi nedeniyle hobi ve spor faaliyetlerinin olmadığı belirtilmiştir.”
Tespit ve öneriler
Raporun “tespitler ve öneriler” kısmında ise şunlara yer verildi:
“*Yapılan görüşmeler neticesinde Elazığ Kampüs Cezaevinde birçok mahpusun sağlık hakkına erişimde ciddi zorluklar yaşadığı, revire ve hastaneye sevk işlemlerinin uzun sürelerle bekletildiği tespit edilmiştir.
*İhtiyaç duyulan sıcak su, hijyen malzemeleri, gıda, ilaç, gazete, dergi ve diğer malzemelerin temininin ivedilikle sağlanması,
*Cezaevlerinin sorunları hakkında ilgili ulusal ve uluslararası kurumlara bilgilendirme yapılması ve gerekli başvuruların yapılması,
*Sorunların kaynağı olan yetkili kişi ve kurumlarla görüşme yapılması,
*Yaşanılan sorunların kamuoyu ile paylaşılması için basın açıklaması yapılması önerilmektedir.”
ELAZIĞ