Urfa Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Halit Yıldıztekin, salgın gerekçesiyle tek koğuşta toplatıldıklarını ve önlem olmadığı için tedirgin olduklarını aktardı
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan tutuklular, aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinde koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin cezaevinde herhangi bir tedbir alınmadığını aktardı.
Urfa’da 12 Aralık 2016 tarihinde haklarında yakalama kararı çıkarılan 284 kişiden biri olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Haliliye eski Eşbaşkanı Halit Yıldıztekin, söz konusu tedbirsizlikleri aktaran tutuklardan birisi. Yaklaşık 4 yıldır cezaevinde tutulan 62 yaşındaki HDP’li Yıldıztekin, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyesi olduğu gerekçesiyle hakkında iddianame hazırlanarak, yargılandığı Urfa 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde “örgüt üyeliği” iddiasıyla 11 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tutuklanmadan önce diyabet hastalığı bulunan Yıldıztekin, cezaevine girdikten sonra ise yüksek tansiyon ve prostat hastalığına yakalandı.
Jiyan Yıldıztekin, babasının sağlık durumu ve Perşembe günü yaptığı telefon görüşmesinde babasının aktarımlarına ilişkin konuştu.
Tutuklular tek koğuşa alındı
Babasının 28 gün boyunca bir spor salonunda ağır işkence maruz bırakıldığını söyleyen Yıldıztekin, “Özel olarak oluşturulan bir mahkeme ve özel bir mahkeme heyeti ile yargılanıp tutuklandı. Yargılamayı yapan mahkeme heyeti ise daha sonra FETÖ’den tutuklandı. Hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp yargılandı ve yine hukuksuz bir şekilde tutuklandı” dedi.
Yıldıztekin, babasının kendisine cezaevi idaresinin salgına karşı önlem adı altında tutukluları tek koğuşta topladıklarını aktardığını belirtti. Bu durumdan kaynaklı endişelerinin arttığını belirten Yıldıztekin, “Her akşam ateş ölçüyorlarmış. Bir de yemekleri kapıda veriyorlarmış. Bu durumu çözer mi? Biz tedirgin olmayalım diye kim bilir daha neleri anlatmıyor” dedi.
‘Ölüm onlar için bir şey ifade etmiyor’
Yetkililerin salgına karşı evden çıkılmaması ve temizliğe dikkat edilmesi noktasında yaptıkları uyarılara dikkati çeken Yıldıztekin, bu uyarıların tutuklular için devreye sokulmadığını vurguladı: “Bütün insanlar salgın tehdidi nedeniyle evdeyken, onlar cezaevinde tutulmamalı. Bir sürü yolu var; Bırakılabilirler ya da en azından salgın geçene kadar aileleriyle birlikte evlerinde cezalarını çeksinler. Ancak bu duruma da sıcak bakmıyorlar. Çünkü ölüm onlar için bir şey ifade etmiyor.”
Babasının bir ay önce cezaevinde anjiyo olduğuna paylaşan Yıldıztekin, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na defalarca “Hasta ve Engelli tutukluların serbest bırakılması” talebiyle dilekçe yazdıklarını aktardı. Yıldıztekin, tüm taleplerine rağmen olumlu bir sonuç alamadıklarını belirtti.
‘Tedavi edilmiyorlar’
Aynı cezaevinde tutuklu bulunan Serhat Bulut da ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde salgına karşı herhangi bir önlem alınmadığına değindi. Bulut, ailesine şunları aktardı: “Mahmut Kaya adında arkadaşımız ve 5 kişi hastaneye götürüldü. Durumları ne oldu bilgimiz yok. Burada kanser hastasından tutun, akciğer hastası olan birçok kişi var. Hiçbiri tedavi edilmiyor. İstenen ilaçları da vermiyorlar. Bir diğer durum ise hala cezaevinde salgına karşın bir önlem alınmış değil. Bir tek telefon görüşmelerine gittiğimiz de bir maske veriyorlar o kadar.”
Kaynak: MA