Silivri L Tipi Cezaevi’nde tutulan Hüseyin Yıldız, paslı suyla yıkandıklarını ve vücutlarında yaralar oluştuğunu belirtti
Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hüseyin Yıldız, ağabeyi Ali Yıldız’la yaptığı telefon görüşmesinde yaşadıkları hak ihlallerini anlattı. Yıldız, suyun paslı aktığını, banyo yaptıklarında vücutlarında yaralar oluştuğunu, spor aktivitelerinin yasaklandığını, acil durumlar haricinde revire çıkarılmadıklarını, yemeklerin kötü ve yetersiz olduğunu ağabeyine anlattı.
Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklu Dilbirin Orhan (23) da ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Zehra Orhan, eşi Dilbirin Orhan’ın kendilerine anlattığı hak ihlallerine dikkati çekerek, Silivri Cezaevi’nde tutuklulara hiçbir şekilde sıcak su ulaşmadığını, ulaşan suyunda ya çamurlu olduğunu ya da komple kesildiğini ifade etti. Tutuklulara verilen yemeklerden saç, kıl ve yabancı maddelerin çıktığını dile getiren Zehra Orhan, tutuklular üzerindeki hukuksuzlukların gün geçtikçe arttığını belirtti.
Eşinin kendilerine yolladığı mektuplardan 2 aydır geri dönüş alamadıklarını dile getiren Zehra Orhan, “Mektuplar komisyona gidiyor okunuyor ama cevap gelmiyor, çünkü tutuklulara verilmiyor. Aynı şekilde yollanan kitapların da kendilerine verilmiyormuş” dedi. Kovid-19 kapsamında hiçbir önlem alınmadığını ve gereken hijyenin sağlanmadığını ifade eden Orhan, tutukluların malzeme temin etmesine de izin verilmediğini söyledi. Yaşanan bu hak ihlallerinin adli koğuşlarda da sürdüğünü sözlerine ekleyen Orhan, siyasi koğuşlarda bu durumların çok daha ağır olduğunu vurguladı.
‘Tedbir alınmıyor’
Tutukluların tecrit altında yaşadıklarını kaydeden Orhan şunları söyledi: “Eşim telefonda bunları bize anlatırken dahi tedirgindi. Zor koşullar altındalar. Hiçbir tedbir alınmıyor. Tedbiri bırakalım ellerindeki imkanları da alıyorlar. Bu uygulamaların siyasi tutuklular üzerinde baskılama, göz dağı verme yöntemleri olduğunu biliyoruz. ‘Sesimizi duyurun. Ayaklanacağız ama dışarıya sesimiz ulaşmıyor sizler sesimiz olun’ dediler. Biz de sesleri olmak için ne gerekiyorsa yapacağız.”
Kaynak: MA