Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Bışar Bilen, Mehmet Fatih Bingöl ve Ümit Temur ayakta sayım dayatmasına karşı açlık grevine girdiklerini aileleriyle paylaştı.
Aksaray T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Bışar Bilen, babası Çeto Bilen’e yaptığı telefon görüşmesinde ayakta sayım dayatmasına karşı iki tutuklu arkadaşıyla birlikte 17 Temmuz’da süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdiğini aktardı. Görüşmeye ilişkin konuşan baba Bilen, 12 yıldır tutuklu olan oğlunun gardiyanlarca darp edildikleri bilgisini de paylaştığını dile getirdi.
‘Tekli hücrede işkence’
Baba Bilen, oğlunun daha önce de Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ayakta sayım uygulamasına karşı açlık grevine girdiğini ve 21 Şubat’ta Aksaray Cezaevi’ne gönderildiğini söyledi. Sonrasında görüşe gittiği zaman oğlunun ellerinin bandaj ile sarılı olduğunu kaydeden baba Bilen, oğlunun kendisine, “Bizi buraya getirdiklerinde bizi darp ettiler. Gardiyanlar bize saldırdı. Şuan tekli hücredeyim” dediğini ifade etti.
‘Ya ayakta sayımı kabul edeceksin ya da işkenceyi’
Oğlunun “keyfi” disiplin cezalarıyla tekli hücrede tutulduğunu belirten baba Bilen, şunları söyledi: “Oğlum 15 gün önce 6 kişilik bir koğuşa götürüldü. Cuma günü telefon görüşmemizde gardiyanların kendilerine ‘Kalkın lan ayağa’ diyerek ayakta sayım dayatması yaptığını söyledi. Bışar, buna karşı çıktıklarını ve bundan dolayı açlık grevine girdiklerini söyledi. Açlık grevine girdiklerine dair dilekçeyi cezaevi idaresine verdikten sonra gardiyanların koğuşlarını bastığını ve kendisi ile birlikte iki arkadaşına saldırıldıklarını ardından tekli hücreye götürüldüklerini söyledi. Oğlum, kendilerine ‘Ya bizim istediğimizi yapacaksınız ya da bu uygulamalara maruz kalacaksınız’ diyorlar’ dedi.”
Amaçlanan, iradeyi teslim almak ve ajanlaştırmaktır
Baba Bilen, söz konusu durum karşısında insan hakları savunucularına seslenerek, “Bu gençlerin durumları iyi değil. Bu yapılan insanlık işi midir? Bu saldırıların olmasının nedeni gençlerimizi teslim almak ve sonunda ajanlaştırmaktır. İşkence ile bunu yapmak istiyorlar. Gençlerimizi kendileri gibi yapmayı ve inandıkları yoldan ayırmak istiyorlar. Gençlerimizin inandığı yol sadece kendileri için değil aynı zamanda bir halkın kaderidir. Bunun için herkesi bu gençlere sahip çıkması gerekiyor” diye konuştu.
Cezaevi telefonuna bakan kişi, söz konusu iddialara ilişkin “yetkili kimsenin olmadığı” cevabını verdi.
MA-MERSİN