EMEP’i ziyaret eden tutuklu aileleri, kamuoyundaki sessizliğin felaket getireceğini, hasta tutukluların Türkiye’nin ortak acısı olduğunu belirterek, dayanışma çağrısı yaptı
Hasta ve infazı yakılan tutukluların aileleri, yakınlarının tedavi ve tahliyesi taleplerini iletmek için Ankara’da Emek Partisi (EMEP) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Aileler ve HDP Eşbaşkan Yardımcısı Ümit Dede eşliğindeki heyeti, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ve yöneticiler karşıladı.
Ziyarette konuşan tutuklu Abdulselam Güler’in yakını İnci Güler, kardeşinin sağlık durumunun ağır olduğunu belirtti. Güler, “Gözümüzün önünde kelepçe takarak hastaneye götürüyorlar. 28 buçuk yıldır cezaevinde. Bir amcamın oğlu da tutuklu onun da durumu ağır. Kapının önünde gardiyanlar, askerler, elleri kelepçeli kıvranarak çıkartıyorlar. Bu acıya dayanamıyoruz. Cezaevindeki hastalarımızın durumu çok vahim. Biz onların cenazelerinin çıkmasını istemiyoruz, son aşamaya geldiğinde bize vermesinler, şimdi versinler” dedi.
Adalet istiyoruz
Tutuklu Hamdulsena Ada’nın kardeşi Reşahat Ada, “Kalp rahatsızlığı var ve durumu ağır. Tedavi edilmiyor. 16 gün karantinada tuttular psikolojileri bozuldu. Bu haliyle hücrede bıraktılar. Çok kez ameliyat geçirdi. 100 metre uzaktan bize gösteriyorlar. Hasta olmasının nedeni onlardır. Barış ve adalet istiyoruz. Başka akrabalarının da 28 yıldır cezaevinde olduğunu belirtti. Sizin desteğiniz önemli” ifadelerini kullandı.
Hızal Yıldırım, ağabeyi Mehmet Yıldırım’ı 3 yıldır göremediklerini söyledi. Barış ve adalet talebinde bulunan Yıldırım, “Ağır hastalarımızı bıraksınlar. Cezaların bitmesine rağmen bırakmıyorlar. Biz buraya geldik, desteğinize ihtiyacımız var, desteklerinizi eksik etmeyin” diye konuştu.
30 yıldır cezaevinde
Babasının 30 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Herdem Mervani, sağlık durumunun kritik olduğunu ifade etti. Babasıyla yaptığı telefon görüşmesinde, kendisine “bu hafta içinde ölüm haberimi alabilirsiniz, her şeye hazırlıklı olun” dediğini aktaran Mervani, “Kaç defa aradık cezaevini bize çelişkili ifadeler kullandılar. Babam verdikleri ilaçlarla geçici hafıza kaybı yaşadığını söyledi. Babamın durumu iyi değil, ağır hasta. Bu pandemi dönemi de işkence oldu. Hastaneye götürüyorlar, günlerce karantinada kalıyorlar. Zaten hasta tutsak. Psikolojik anlamda da zorlanıyorlar. Babamın olduğu cezaevinde bir arkadaşı vefat etti, bu bizim için korkutucu. Bir an önce hasta tutsakların bırakılmasını istiyoruz. Babam 30 yıldır içeride ama biz biliyoruz ki infazı yakılacak. Bu hem insani olarak hem de vicdani olarak kaldırılabilecek bir durum değil. Bize çözüm bulun, sadece gündemde kalmak yeterli değil biz çözüm istiyoruz. Kimin elinden ne geliyorsa yanımızda olsun. Bir an önce bu sorunlara çözüm bulalım” şeklinde konuştu.
Bu acı Türkiye’nin acısıdır
Hasta tutuklu Civan Boltan’ın babası Hakki Botan da, “Kamuoyundaki sessizliğin bir felaket olduğunu da hissettik. Bunun sadece Diyarbakır’da olmayacağını da hissettik. Başta iktidar olmak üzere partilere çağrılar yaptık, randevu verenler oldu bizim için çok değerli. İktidarın çözüm üretmeyeceği çok açık. Bu acı bir bölgenin değil, Türkiye’nin acısıdır. Biz bu sesi yükseltmek istiyoruz, iktidara yönelik baskıyı geliştirmek istiyoruz” dedi.
Annesine ne yaşatıldıysa, şu anda Tuğluk’a da aynısı yaşatılıyor
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan ise yaşanan hak ihlallerini İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) raporlarından takip ettiklerini söyledi. Gürkan, şunları söyledi: “Siyasi hükümetin dışarda uygarlığı düşmanca rejim ve politikaları aynı zamanda yargı sürecine de yansımakta ve cezaevi sürecine de yansımakta. Yargılamaların büyük bir çoğunluğunun hukuki olmadığını biliyoruz. Yargı sürecinin böylesine hukuk dışı işleyişinin yanında cezaevindeki uygulamalar da siyasi hesaplaşmanın bir parçası. Aysel Tuğluk’un annesine ne yaşatıldıysa, şu anda Aysel Tuğluk’a da aynısı yaşatılıyor. Tuğluk’un hukuk ve insanlık dışı uygulamalara maruz bırakıldığını biliyoruz. Bizim Türkiye çapında vereceğimiz demokrasi mücadelesi, adalet için de verilecek bir mücadeledir. Bizim talebimiz şudur, hasta siyasi tutsaklar başta olmak üzere tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Çünkü biz onların suçlu olduğunu düşünmüyoruz. Talepleriniz bizim de taleplerimiz. Parlamentoda sandalyemiz yok ama mücadelemizin sınırları parlamento ile sınırlı değil. Demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak ele alıyoruz. EMEP bütün hak ihlallerini takip ediyor ve sizlerle mücadele paylaşımı içerisinde.”
ANKARA