Sincan Cezaevi’nde tek kişilik hücrelerde tutulan gazeteciler gönderdikleri mesajla ‘Mesleğimizin onurunu savunmaya devam edeceğiz’ dedi
Ankara’da yürütülen bir soruşturma kapsamında 25 Ekim’de polis işkencesiyle gözaltına alınıp tutuklanan 9 gazeteciden Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tek kişilik hücrelerde tutulan Deniz Nazlım, Selman Güzelyüz ve Emrullah Acar, avukatları aracılığıyla mesaj gönderdi.
Gazeteciler mesajlarında mesleklerini yapmalarına mekânın engel olmayacağını ve yazmaya devam edeceklerini ifade etti.
Gazetecilerin mesajları şöyle;
Acar: Hakikat gazeteciliği yapıyoruz
Emrullah Acar: “Hukuksuz 4 günlük gözaltının ardından 9 arkadaşımla birlikte hukuksuz bir şekilde tutuklandık. Basında soruşturma içeriğinde herhangi bir “suç” teşkil edecek, herhangi bir delil olmadığı yazıldı çizildi. Bunun yanında şunu eklemekte fayda var; tutuklanmamızı gerektirecek bir neden vardı aslında. 9 gazeteci hakikat gazeteciliği yapıyordu. Aslında serbest bırakılmamamıza şaşırmamamız gerekirdi, tutuklanmayı bekliyorduk. Ancak biz cezaevinde de hakikati yazmaya devam edeceğiz. Daha önce tutuklanmadım ancak cezaevleri ile ilgili birçok hak ihlali haberi yazdım. Bundan sonra böyle koşulları daha yakından görüp, daha yakından yazmak için elime bir fırsat geçti. Daha yeni cezaevine ayak bastık, ilerleyen günlerde maruz kaldığımız hak ihlallerini Özgür Basın aracılığıyla paylaşacağız. Özgür Basın susmadı, susmayacak, hakikatin kalemi bükülmez.”
Güzelyüz: Mekanın bizim için bir önemi yok
Selman Güzelyüz: “Biz, Türkiye’deki iktidarların Özgür Basın direnişi karşısında mizansenlere başvurduğunun yakın tanığıyız. Bizleri mesleğinden tecrit etmeye çalıştıkça, bizler, Özgür Basın, gerçekleri karanlıkta bırakmaz. Mekanın bizim için bir önemi yok. Olduğumuz her yer bizim için hakikati yazma alanıdır. İçeride ve dışarıda, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Yaşasın Özgür Basın.”
Nazlım: Hakikati savunmaya devam
Deniz Nazlım: “Bugünün Türkiye’sinde gazeteci olmak zahmet ve emek isteyen bir meslek. İçinden geçtiğimiz zamanlarda cezaevlerine girmek ise en kolay şey. Ne yazık ki bu ülkede yazar, entelektüel, insan hakları savunucusu ya da gazeteci olmak şartına, cezaevine girmek eklendi. Bizler Özgür Basın’ın bir neferi olmakla suçlandık. Özgür Basın geleneğinin bir neferi, sürdürücüsü olmaktan onur duyuyoruz. Biz gazeteciyiz, yaptığımız tek iş gazetecilik. Bizi tutuklasalar da bu gerçek değişmeyecek, gazetecilik yapmaya, mesleğimizin onurunu savunmaya devam edeceğiz. 9 arkadaşımızla birlikte hakikatin peşinde olduğumuz için tutuklandık. Ancak bizler içeride, arkadaşlarımız dışarıda, Özgür Basın geleneğini sürdürmeye, hakikati savunmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: MA