BAE ve Suudi Arabistan açılımından sonra ağır hakaretlerin yağdırıldığı İsrail’e de AKP-MHP yönetiminden bakan ziyareti başladı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İsrail ile normalleşme sürecine ilişkin, “Görüş ayrılıklarımız var ama diyaloğun faydasını gördük. Görüşmede, büyükelçi atamalarını da değerlendireceğiz” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaret kapsamında İsrail’e gitti. Çavuşoğlu, ilk görüşmeyi Filistin’de yapmak için Ramallah kentine geçti. Çavuşoğlu Filistin Dışişleri Bakanlığı’nda Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki tarafından karşılandı.
9 anlaşma
Çavuşoğlu ve Riyad el-Maliki ikili görüşme sonrası Türkiye-Filistin Ortak Komitesi 2’nci toplantısına katıldı. Toplantının ardından iki ülke arasında iş birliğini geliştirecek 9 anlaşmaya imza atıldı. Türkiye’de tüm kesimlerin Filistin meselesine hassasiyetinin yüksek olduğunu kaydeden Çavuşoğlu “Türkiye, Filistin davasını savunmada en önde olmuştur. Mecliste en son yine bu konuda bilgi verirken gördüm ki bu partiler üstü bir mesele. Bağımsız ve egemen bir devlete sahip olma mücadelesinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Çavuşoğlu ayrıca internetten “Filistin Dışişleri Bakanı kardeşim Riyad Malki ile Ortak Komite ikinci toplantısını yaptık. İmzaladığımız on anlaşmayla ilişkilerimizin altyapısını daha da kuvvetlendirdik. Ticaret hacmimizi iki milyar $’a çıkaracağız” paylaşımı yaptı.
Abbas ile görüşme
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da Mevlüt Çavuşoğlu’nu kabul etti. Görüşmede Filistin meselesi ile bölgedeki güncel gelişmeler değerlendirildi. Çavuşoğlu, Abbas’ı Türkiye’ye davet etti.
Çavuşoğlu Filistin’de CNN Türk’ten Dicle Canova’nın sorularını cevapladı. Çavuşoğlu, Finlandiya ve İsveç’in NATO başvurusu ve Türkiye’nin bu konudaki endişelerine ilişkin yaptığı açıklamada iki ülkeden heyetlerin Ankara’ya geleceğini kaydetti. Çavuşoğlu, “Finlandiya ve İsveç’in heyet göndermek istedi, Cumhurbaşkanımız da ‘Bizim her zaman önceliğimiz diplomasidir’ diyerek bu teklifi kabul etti. Taleplerimiz ne, PYD, YPG nasıl bir örgüt, bunlara ilişkin belgeleri hazırlıyoruz. Savunma ile ilgili ambargoların kaldırılması taleplerimiz arasında olacak. Somut adımlar bekliyoruz temennilerle ilerleyemeyiz” dedi. Çavuşoğlu Türkiye’nin yazılı belgeden yana olduklarını söyledi. Çavuşoğlu, NATO genel sekreterinin de katılacağı 4’lü bir toplantı yapılabileceğini de belirtti. Çavuşoğlu NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den böyle bir teklif geldiğini belirtti.
15 yıl sonra ilk bakan
25 Şubat’ta da gezisini sürdürecek Çavuşoğlu, temaslarının ardından tekrar İsrail’e dönüp görüşmeler yapacak. Çavuşoğlu’nun ziyaretiyle Türkiye’den İsrail’e 15 yıl sonra ilk kez bir bakan gitmiş oldu.
Ne olmuştu?
Davos’ta’ki “one minute” krizi ile gerilen ilişkiler diplomatik ilişkileri alt düzeye indirmişti. Ticaret ve istihbarat ilişkileri sürmüştü. Mavi Marmara gemisindeki katliam krizi tırmandırmıştı. İsrail Türkiye’nin İhvan-ı Müslimin’in askeri kolu Hamas ile ile ilişkilerini sorgulayıp, Türkiye’deki Hamaslıların sınır dışı edilmesini istiyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İsrail’e sık sık “terör devleti” derken kriz yoğunluğu arttı.
Erdoğan sık sık “İsrail terör devletidir”, “Terörist devlet”, “İsrail soykırım yapıyor” gibi ifadeler kulladı. Havuz medyası da İsrail’e yönelik manşet ve başlıklarda sert ifadeler kullandı.
Erdoğan, BM kürsüsünden İsrail’in genişleme haritiasını gösterdi.
Yeni Şafak “Hitler’in çocukları”, “Sadece öldürmeyi biliyor” gibi başlıklar attı.
Sabah gazetesi 14.5.2018’de haberinde şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘İsrail devlet terörü estirmektedir. İsrail, bir terör devletidir ve bir terör devleti olarak da şu anda attığı adımlarla bunu ispatlamaktadır.’ dedi.”
Sabah gazetesi 8.5.2021’de şu habere yer verdi: “Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da evlat nöbetindeki annelerle iftar programında konuştu… İsrail’in saldırılarına dolaylı şekilde destek veren herkes orada yaşanan zulme ortaktır. İslam ülkeleri başta olmak üzere; tüm dünyayı İsrail’in Mescid-i Aksa’ya ve Filistinlilerin evlerine yönelik saldırılarına karşı etkili bir şekilde harekete geçmeye davet ediyorum.”
Yeni Şafak gazetesi 14.5. 2021’de şu haberi geçti: “Cumhurbaşkanı Erdoğan Kudüs’e sahip çıkmanın tüm dünyanın namus borcu olduğunu söyleyerek ‘ Terör devleti İsrail’e öfkeliyiz. İsrail’in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz’ ifadelerini kullandı.”
Ankara içte ve dışta sıkışınca
Erdoğan görüşmelerin yeniden başlaması için üç şart koşmuştu: “İsrail’e 3 şartı sürekli tekrar ettik. Özür, tazminat ve Filistin’e ambargonun kalkmasını istedik.”
Krizle birlikte ABD’deki İsrail lobisinin desteği Türkiye’ye azalınca, Ankara ağır silah ve SİHA tedarikinde sıkıntı yaşayınca, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz sondaj ve çıkarılacak doğal gazı taşıyacak hatlar projelerinde dışlanınca, TL erirken acil sıcak para ihtiyacı doğunca Erdoğan yönetimi dümeni yeniden İsrail tarafına çevirdi. Dümen çevrilirken aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı 4 sanığın yargılandığı Mavi Marmara Davası’nın düşürülmesine, sanıklar hakkında yakalama kararının kaldırılmasına karar verildi.
Böylece Gazze’ye doğru giden Mavi Marmara gemisine 31 Mayıs 2010’da uluslararası sularda İsrail’in düzenlediği ve 9 Türkiye yurttaşının ölümüyle sonuçlanan saldırıdan sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri kopma noktasına gelmesinden sonra İsrail’den ilk üst düzey resmi ziyaret gerçekleşti. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog (Yitzhak Herzog) ve beraberindeki heyet, iki günlük resmi ziyaret kapsamında 9-10 Mart 2022’de Türkiye’ye geldi. Herzog ile Erdoğan 2 saat 10 dakika süren görüşme yaptı.
RAMALLAH